1.Bölüm

162 10 5
                                    

Merhaba ben elis düzene alışmış bir hayatım bağlı olduğum bir ailem var ama onlar istanbuldalar bende Güney Korede hayallerimi süsleyen, filmlerinin karakterlerine aşık olduğum şehirdeyim çok mutluyum.
Seoul national üniversitesinde okuyorum ikinci sınıf resim eğitmenliği okuyorum sevdiğim şeylerin resmini çizmeyi seviyorum. Hayatımda en çok kedim crazy nin resimlerini çizmeyi seviyorum bazen insanların gözlerini okuyorum hayatlarını tanımlıyorum.

Ve işte kore sokaklarında anlamadığım bir dilde konuşan birkaç insan topluluğu ve birkaç araba sesiyle kampüse doğru yürüyorum aslında birkaç çekik gözlü insanlar olmasa aynı istanbul sokakları ... Özlüyorum gerçekten çok özlüyorum annemin yemeklerini babamın bahçesindeki çicekleri özlüyorum ....

Kampüse girdiğimde arkadaşım hana bana sarılarak kendi dilinde birşeyler geveledi pek anladığım sayılmazdı çünkü kursa kayıt olduğumda pek gitmek istememiştim o yüzden kulaktan dolma günlük hayatta kendimi açıklayacak kadar biliyorum.Gerisine de ihtıyacım yok zaten .Sınıfa girdiğimde ön taraflar boştu oturdum zaten oturmamla kalkmam bir oldu çünkü Hoca sınıfa girdi.Sonrada dersi anlatmaya başladı.Resim çantamdan defterimi ve karakalemlerimi çıkardım.Ve birşeyler çizmeye başladım ne çizicem hiçbir fikrim yoktu.
Buldum hayalimdeki aşık olacağım adamı çizmem gerek.Ve başladı gözleri kahvenin en güzel tonu,saçları simsiyah,belirgin yüz hatlarıyla bu resim aklımı başımdan almıştı.Ders bitmişti dahada ders yoktu haftaya projeyi istiyormuş ne çizicem ben yaa.

Eve giderken kendime biraz çikolata aldım.Ve sımsıcacık duşun altına kendimi attım ve dafy duck pijamalarımı giyip kitabımı elime aldım.Kitap okumayı çok seviyorum onlar benim tek arkadaşım.

***
Güneş ışıklarının yüzüme vurmasıyla irkildim.Mutfağa geçip kendime kahvaltı hazırladım bugün Hanayla alış-verişe gidecektik.Kahvaltımı yapıp gardırobumu açtım siyah pantolon,beyaz gömlek vede kırmızı ceket giyip gözlerimi eyeliner çekip dudağıma şeftali rengi ruj sürdüm ve saçlarımı saldım Siyah çanta ve siyah botlarımı giyip arabama bindim.Hana beni cafede bekleyecekti ooo bu kız niye bu kadar iddaalı giyiniyordu.

Biraz cafede oturduktan sonra sinemaya gittik birazda alış-veriş yaptık yeni yeni kıyafetler ahhh.....
Bide yerleştirmesi var tabii .

Eve gidip kendimi sıcak duşun altına
attım.Sonrada yumuşacık yatağıma uykunun kollarına attım kendimi..

***

Ve işte o gaddar alarm ve işte o gaddar gün .Banyoma gidip elimi yüzümü yıkadım.Gardırobumu açtım bordo dizlerime gelen bir etek ve siyah bol bir gömlek giyip altına siyah topuklu botlarımı giyip üzerinede deri mont giydim saçlarımı saldım ve hafif bir makyajla evden çıktım .Hana'yı cafede bekledim kahvaltı yapacaktık.Ben girdim oda hararetli hararetli telefonda konuşuyordu.Hanaya el salladım ama beni pek umursadığını sanmıyorum acaip sinirliydi sanırım dönem ödeviyle ilgiliydi .Ben tek yapmak istedim ama malesefki hocalar zorunlu tutuyor bende chan diye bir çocukla yapacaktım.Daha önce hiç tanımadığım biriyle nasıl ödev yapabilirim bilmiyorum.
"Merhaba "dedim korece oda başını salladı sonra garsona sipariş verdik.Siparişlerimiz gelirken Hana telefonu kapattı ve sohbete başladık
"Nasılsın elis"dedi narin ve ince sesiyle.
"İyiyim hana sen nasılsın ?dönem ödeviyle ilgili sorun var sanırım"dedim korece oda başını salladı .
"Yaptığımız projenin maketini kırmışlar şimdi benden tekrar istiyorlar."dedi.Ayy ben napcam biz daha hiç başlamamıştık.

Kalbimin EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin