Nasıl olduğunu fark etmeden eve gelmiştik bile.Eve kadar bıraktı aldığım şeyleri.Daha sonra birlikde deniz kenarına gittik.Şu an gerçekden hiç denize giresim yok onun deniz mavisi gözlerinde boğulmak istiyordum şu an tek isteğim buydu.Bir süre sonra hiç birşey demeden kendi evine doğru adımlar atmaya başladı. Bişey söyleseydi keşke en azından evine gidecegine dair birşey.
Birden üstüme bir ağırlık çöktü bu yorgunluktan kaynaklanan bir ağırlık değildi bildiğimiz üstüme ağırlık çöktü.
Yan tarafıma baktığımda Deniz'in koluyla karşılaştım arkamda duran kişi Deniz'di.Yerde ise iki tane limonata vardı. Sanırım o eve ikimize limonata getirmek için gitmişti.
Bir eliniyerde duran limonataya uzatti ve bir tanesini bana verdi tam teşekkür edetmek için ağzımı açtığım sırada eli ile sus işareti yaptı.
Ne yapmaya çalışıyordu bu, amacı neydi ama itraf etmem gerekirse onun yanında içimi değişik bir huzur kaplıyordu.
Tam karşımızda deniz biz birbirimizin gözünün içine bakarak zamanımızı geçiriyorduk. Daha yeni tanışdığım birirnin yanında kendimi bu kadar huzur dolu ve güvende hissetmem normal mi?
Kafamda onca soru ile onun gözlerine dalıp gittiğimi unutmuşdum ama o da benim gözlerimim içine bakıyordu. Bu sefer ilk kaçan ben olmayacakdım diğer ilişkilerimden hep bu yüzden kaybetmişdim bu sefer böyle olmayacakdı,olmamalıydı.
Kısa bir süre sonra siyah bir araba bizim evin önünde durdu kim olduğunu merak etmiyordum çünkü büyük bir ihtimalle babam bir hafta boyunca yanımda durması için koruma göndermişdi. Babam çok üstüme titriyodu bunun nedeni ise beni kaybetme korkusu olduğunu biliyordum.Babama tam bu yüzden kızamıyordum annemde benim üstüme titrerdi ama birazda babamın fazla abarttığını düşünüyordu.Annem eve gittiğiniz zaman beni ara demişdi ama bunu tamamen unutmuşdum. Deniz hâla benim gözüme bakarken bende gözlerimi onun gözlerinden ayırmak istemiyordum ama başka çarem yokdu.
Tam o sırada bir konuma gelip hafif imalı bir şekilde öksürdü daha doğrusu ses çıkarmaya çalışdı."Erva Hanım babanız ve anneniz sizin sesinizi duymak istiyor."dedi. Ben ise ona imalı bir bakış atarak telefona uzandım."Kızım seni çok merak ettim. Niye hiç aramadın bakıyım?Merakdan ölmemi falan mı istiyorsun."dedi annem. Niye bu kadar abarttı anlamamışdım. Ama saat baya ilerlemişdi ve bu yüzden olduğuna kanaat getirmişdim."Canım annem daha yeni geldik biraz dinlendim dolaba baktım bisey olmayınca market falan aradım buldum,şimdi de biraz dinleniyordum ki sen aradın. Yani ben seni unuturmuyum hiç güzel annem. Hem burası müthiş bir yer sen beni hiç merak etme."dedim."Tamam kızım babanda çok merak etmişdi o şimdi dışarda sen keyfine bak ben babana da haber veriyim daha fazla merak etmesin." dedi. "Tamam annem sen haber ver ben daha sık sık arayacağim hem zaten anne sen böyle yaparsan göreve başladığımda ne olacak o zaman hep ayrı kalacagiz yaz tatili hariç sende hem biraz alışmıs oluyosun işde fena mı?"dedim hafif tebessüm ederek. Annemin endişeli olduğunu hissedebiliyordum."Tamam kızım biraz abarttım sanırım sen yinede rahat ol ama banada haber vermeyi unutma gez toz eğlen zaten alt tarafı bir haftalığına gittiniz. Sen rahat ol aklın bizde falanda kalmasın hadi kızım sen keyfie bak. "dedi annem. "Tamam anneciğim hadi görüşürüz o zaman. "dedim. "Tamam kızım görüşürüz ara ama öptüm. "dedi annem. "Tamam görüşürüz öptüm. ".
Telefonu kapatınca çimenlerin üstüne uzandım. Nasıl oldu anlamadım ama uykuya dalmışım anlayamadan. Uyandığımda ise kendimi kızların arasında buldum. Ben nasıl biriyim ya bütün romantizimin içine ettiler yahaaa daha doğrusu etmişim o kadar her şey güzel hatta çok güzel giderken uyumuşum yaaa.
"Erva neler oldu öyle kızım yakışıklı ama doğrusu , nasılda getirdi seni kucağına çabuk anlat neler oldu. "dedi. Azra."Neler oldu ya bende fazla bişey hatırlamıyorum ki beni kucağına mı aldı?
Anlatmamaya kararlıydım.O sırada dışardan araba sesi gelmişdi bende onu bahane ederek onları dışarı yolladım.Sonra olanları düşünmeye başladım.Onun yanında kalbim dur durak bilmeksizin atıyordu. Bu kadar kısa sürede bende bağımlılık yapmışdı.Ve artık aynı okulda çalışacakdık bunun tesadüf olması biraz zor değil miydi? Aşkda tesadüflere yer var mıydı ? Yok muydu?Ne aşkı ya ne aşkı? Daha tanişalı ne kadar oldu sevgilisi bile vardır belkide.
Kafamdaki düşüncelerden beni Azra ve Senem'in çığlıkları ayırdı.Bişey olduğunu düşünerek ayağa kalkıp koşarak kızların yanina gitmeye başladım. O sırada nasıl olduğunu anlamadan kendimi yerde buldum.
Büyük bir çiğlık kopardım ve ağlamaya başladım ama acıdan değil ayağımın kırılma korkusundan. "AYAĞIM KIRILDI YAA AZRAAA SENEMMM AYAĞIM KIRILDI "
Koşar adımlarla yanıma geldiklerinde kapı çaldı Senem kapıya açarken Azra beni sorguya çekdi her şeyi anlattığımda ise içeri deniz ve yanında yakışıklı iki tane genç erkek vardı. Bayada yakışıklılardı ama. "Erva neyin var bişeyin yok ya ?" Denizin endişelendiğı belliydi. "Soru soracağınıza hastahaneye götürün beni ayağım fazla acımıyo ama kırıksa ne olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCISIN AŞIĞIM
ChickLitTesadüf eseri yolda karşılaşıp tam bir hafta boyu aynı ortamda birlikte kalıyorlar bir süre sonra aynı ortamda çalışacaklarını öğreniyorlar. İşte asıl macera şimdi başlıyor.Hayat onların karşısına ne gibi engeller çıkaracak nasìl karşı koyacaklar bu...