8.BÖLÜM - YENİ ARKADAŞ

28 5 2
                                    

Hazır olduktan bir kaç dakika sonra kapı çaldı . Gelen Mert ve Ozan tabii ki. ''Berkcan ve arkadaşı nerede?''  '' Onlar bizi restaurantta bekliyor''  ''Tamam hadi hazırsanız gidelim.'' Başımı evet şeklinde salladım. Restauranta gidip yemekleri aldık.  Bir anda Ozan'ın telefonu çaldı. Telefonun üzerinde YAKIŞIKLI yazıyordu. Kim bu yakışıklı ???

Telefonu açtı ''Efendim Berkcan, terasta mısınız ?   Tamam '' diyip kapattı. O yakışıklı Berkcan mıydı ? Hahahaaha.... Terasa doğru yürüdük. Havuza doğru bakan tarafta oturuyorlardı. Yanlarına gittiğimizde yanında bir erkek vardı. Bahsettiği arkadaşı olmalı. Kumral , kahverengi gözlüydü. 

''Merhaba '' diyerek sandalyelere oturduk. Ozan ''Arkadaşınla bizi tanıştırmayacak mısın?''' dedikten sonra yanındaki çocuk ''Ben Serkan'' dedi gülümseyerek. Tanışma faslı bittikten sonra herkes yemeğini yemeye başladı ama ben Asya ve Serkan'a bakıp duruyordum.

Allahım ne kadarda çok yakışıyorlaaarrr... Bunlar sevgili olur arkadaş.  

Serkan masadan peçeteyi alırken yanlışlıkla meyve suyunu Asya'nın üzerine döktü. ''Ya dikkat etsene !'' Ve olan oldu. SerAs başlamadan bitti. Asya'nın en nefret ettiği şeydir üzerine bir şey dökülmesi. Çünkü kıyafetlerine çok önem veriyor Süslü şey. 

Asya'nın bağırmasından sonra Serkan'ın tepkisi ''Yanlışlıkla oldu,hemen bağırma'' oldu. Tanışmalarının ilk günü tartışma çıkmasını hiç istemezdim.   ''Battı üstüm yaa! '' ''Tamam abartma,yıkayınca geçer'' Kolay deilki be yakışıklı. Asya bu kombini yurt dışından almıştı ve makineyle yıkayınca rengi soluyordu. Tek çare el ile yıkamak. Tabi bunu bizim kız yapmaz, direk çöp ....

''Kolay sanki '' Daha fazla tartışmalarını istemediğim için araya karıştım ''Neyse bu konuyu kapatalım,boşver Asya ''  Bu söylediğimi Berkcan ve Ozan onayladı. Biraz konuştuktan sonra restauranttan çıkıp sahile gittik. Şezlonglara oturduk. Hiçbirimizin sesi çıkmıyordu. Ben sadece denizi seyrediyordum. Bir an yanıma Berkcan geldi.

''Dalgaları ve sesini seviyor olmallısın''  ''Evet insana huzur veriyor, özellikle de akşam saatlerinde ''  Gülümsedi... ''Bende çok severim'' Bir kaç dakika kadar sessizlik oluştu. En sevdiğim şey ; deniz, dalgalar ve sessizlik...  

Farkettirmemeye çalışsam da gözümden yaş geldiğini Berkcan görmüştü. ''Ne oldu, neden ağlıyorsun Deniz?''  ''Dalgalar bana ne kadar huzur versede bir o kadar da canımı yakıyor'' Bana meraklı bir şekilde bakarak ''Neden?'' dedi ve bu sırada Ozan ağladığımı farkedip yanıma geldi. Neden ağladığımı bir tek o biliyordu. ''Berkcan kardeşim bizi yalnız bırakır mısın?''  ''Tabi ki kardeşim, siz konuşun'' 

Dalgalar hareket ettikçe denize olan öfkem artıyordu. Ozan bana doğru yaklaştı ve gözyaşımı sildi. ''Üzülmeni çok iyi anlıyorum, bende çok üzgünüm'' diyip bana sarıldı. Biraz böyle durduk. Burnumu çektim ve ''O ,bu şekilde ölmemeliydi Ozan. Anlıyor musun?'' dedim Ozan'dan ayrılarak.  

Ozan'ın da gözlerinin dolduğunu gördüm. Dayanamayıp konuştum . '' Benim bu hayatta en değerlilerimsiniz ,ama bu listeden bir kişi kuruklu yıldız olup hayatımızdan kayıp gitti. Ben o yıldızı tutmaya çalıştım ama çok hızlıydı, hızlıca kayıp gitti. Ben gidiyorum bile demeden gitti. Dalga sesini duyduğum zaman aklıma ilk o geliyor. Sonra yıldızlara bakıyorum ve 'O burada olmalıydıo' diyorum kendi kendime. Ama o gelmiyor. Ozan, ben Cansu'yu çok özledim ! '' 

Kendimi tutamadım ve hüngür hüngür ağlamaya başladım. Keşke şuan yanımda oturup bana sarılsa. Malesef artık çok geç, o bir yıldız oldu ve hızlıca gitti. Bir daha da geri gelmemek üzere ....



Uzun süredir bölüm yazmiyordum. Okuyucular için özür dilerim. Yeni bölüm yakında gelicek. Hepinizi seviyorum. İyi geceler :)




Senden SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin