Senden Sonra

Hediyeler

Bugün çarşıya inicez Berk'le beraber. Asya'nın dün söylediği şeyler hala aklımda fıldır fıldır dönüyorlar. Akşama beraber yemek mi yesek? Evet evet güzel bir fikir bu öyle yapayım .

Berk ile beraber bir çarşıya girdik. Bir sürü hediyelik eşyalar vardı, bayılırım böyle şeylere.
Berk "Deniz sen biraz oyalan ben hemen geliyorum" diyip ortadan kayboldu. Nereye gitti diye çok merak ettim ama telaş yapmadan eşyalara bakmaya devam ettim.
Harika kolyeler, bileklikler, anahtarliklar ve daha fazlası vardı.
Ben biraz oyalandiktan sonra Berk elinde bir paketle geldi. İçinde ne olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyordum.
"Hadi gel bir yere oturalim Deniz"
"Tamam olur, şu ileride ki çimler nasıl? "
"Harika , uyar orası ."
Hemen çimlere geçtik . Yanına yedek ceket getirmiş hissetmiş gibi ve o ceketi çimlere serdi. Ceketin üstüne oturduk ve konuşmaya başladık .
"Al bu senin" dedi elindeki paketi uzatarak.
"Bana mi? Ne için ?" Çok şaşırmıştım. Bana daha önce hiç hediye almamıştı .
"Antalya tatili bittiğinde belki yollarimiz ayrılır, beni unutmanı istemem Deniz. Benim icin değerlisin " gülümsüyordu, tabi ben de öyle .
"Seni unutmayacağım Berk, çok teşekkür ederim " hediyeyi heyecanla açtım . İçinden ikimizin sahilde çekildiğimiz bir çerçeveli fotoğraf ve müzik kutusu vardı .
"Beeerrkk çok teşekkür ederim , müzik kutusu sevdiğimi nerden tahmin ettin?"
Bu hediyeler karşısında çok mutlu olmuştum . Müzik kutuları, sesleri huzur verici.
"Sana değer veriyorum demiştim, insan değer verdiği birinin sevdiği şeyleri bilmeli " dedi gülümseyerek.
Hediyeleri severim, özellikle de sürpriz olanları ve bu da beni çok mutlu etmişti . Berk ile yeni tanışmış olabilirim ama içimde bir his var, sanki daha uzun vakit beraber olacakmisiz gibi, belki oluruz .
Her neyse....
Bir kaç saat gezdik çarşıda ve otele geçtik . Otele girer girmez Ozan ve Mert karşımıza çıktı .
"Gençler nereye?" dedim her ikisine.
"Biraz dolaşıcaz ya sıkıldık. Asya da Serkan'la takılıyor sürekli. "
Asya anlaşılan kendini iyice kaptırmıştı,  onun adına seviniyorum. Aaa bak Asya'ya yemeği haber vermedim. Hemen Asya'yı aradım ve " Alo, Asya. Nerdesiniz? Tamam akşam topluca yemek yiyelim güzel olur . Tamam saat 20.00 de restaurantta,  görüşürüz öpüldün. " ve telefonu kapattım . Serkan'la şehirde dolasiyorlarmis , bizimkilerle de anlaştıktan sonra yemek saatini beklemeye koyuldum. O sırada herkes odasına geçmişti . Saat 19.50 olduğunda kapım çalındı , gelen Berk'ti. Beni beğenmiş olmalı ki gözleri parlıyordu bana bakarken.
"Asya! Berk geldi hazır mısın? "
Asya banyodan sesleniyordu "Bir dakika Deniz hemen geliyorum!" Ah şu Asya'nın hazırlanması da ayrı bir zahmet.
Asya da hazır olunca tüm ekip toplanip restauranta geçtik. Herkes sandalyeelrine oturmuştu . Akşam burası harika oluyor. Havuz parlak, restaurant ışıkları loş ve çok şıktı. Yemeklerimizi söyledik ve sohbete koyulduk. "Ee yarın ne yapacağız bir plan var mı? " dedi Berk . Asya,ben , Ozan ve Mert birbirimize baktık, çünkü yarın son günümüzdü. Berk'e üzgün bir şekilde baktım ve "Ne yapıyorsak yapalım bol vakit geçirmemiz lazım " dedim. Merakla "Neden? Yani önemli bir şey mi var?" Henüz bilmiyordu .
"Berk, bizim yarın son günümüz."
Bir an herkes sessizlesti, bunu beklemediği çok belliydi.
"Nasıl yani biraz daha kalmayacak misiniz?"
"Maalesef , bir hafta yarın doluyor"
Yarının son gün olduğu aklıma gelince huzunlenmistim.
Mert ortamın durgunlugunu gidermek için " O zaman yarın hep beraber vakit geçiriyoruz eğleniyoruz değil mi gençler ?" dedi gülümseyerek .
Ozan da" Evet evet yarını bol bol yaşayalım , aramızda gideceğimi için çok uzulenler var" dedi bana ve Asya'ya bakarak.
Bir kaç dakika sonra yemeklerimiz geldi . Kurt gibi acıkmışım hemen başladım yemeye. Beni gören Berk gülmeye başladı " Sakin Deniz tabak senin kimse almayacak elinden hahaha"
Bu halim onu keyiflendirmisti. "Çok aciktim napayım yaa" dedin mahcup bir şekilde .
"Tamam tamam hadi ye karismiyorum afiyet olsun."dedi tekrardan gülerek .
Berk, çok güzel gülüyorsun yapma böyle gamzelim benim.
Asya bir anda "Gençler size bir şey soyleyecegiz " merakla Asya'yı dinliyorduk. "Biz Serkan'la.... Biz Serkan'la sevgili olduk." Herkes gulumsemeye başlamıştı , tebrik sözleri falan filan. Tabi ki ben de çok sevinmistim ama gidecek olmak beni derinden uzmustu.

Herkes yemeğini yedikten sonra odalara dagildik, yarın için iyice dinlenmemiz gerekiyordu.
Pijamalarimi  giyinip makyajını sildim ve yatağa geçtim. Son kez telefona bakıyordum ki mesaj geldi,  Berk'ti. "Uyudun mu?"
"Hayır, henüz değil "
"Tamam biraz konuşabilir miyiz?"
İşte bu cümle stres olmaya neden olacak bir cümle.  Ne konuşacaktık ki?
"Tabii ki konu ne?" dedim merakla.
"Konu sen ve ben Deniz, nasıl söylesem bilemiyorum . Öncelikle şunu demek istiyorum ki seni çok beğeniyorum ."
OMG! Aman Allahım!
"Teşekkür ederim fakat açar misin? "
"Bak Deniz, seninle geçirdiğim her vakit çok güzel ; sen de öyle. Bugün söylediğin şey yani yarın Son günümüzün oluşu gerçeğine inanmak çok zor ve geç olmadan söylemek istiyorum bunu. Telefonda olmaz ama yarın mutlaka konuşalım olur mu?"

Ama neden böyle yapıyorsun Berkcim ben şimdi nasıl uyuyacagim.
"Tamam yarın konuşalım , iyi geceler :) " yazdım ve konuşmayı kapattık .
Yarın söyleyeceği  şey büyük ihtimalle hayatımıza yön vericek.
Telefonu masaya bıraktım ve iyice uzandim.
Malum yarın son gün.
                       ....