Yazarın Ağzından:
Alçin bilmiyordu olacakları. Hastaneden çıkmış ve heryerde sevdiğini arıyordu. Sadece Aresi ölüm pahasına sevdiğini biliyordu.
Alçinin Ağzından:
Evde yalnızdım. Bir an kapı çaldı. Kapıda Ares. Gözleri yaşlı ve yaralıydı. Ona sarılmak için hamle yaparken iki elini yanaklarıma koydu.
-Alçin, sevgilim. Zor bir kaçma planı olsa da kaçtım. Can beni kaçırttı hastaneden. Beni öldürecekti. Ne yapmak istediğini anlayamadım.
-Ares lütfen lütfen içeriye gir. Benim evimi biliyor. Sana birşey olmasına izin veremem. Seni seviyorum.
-Seni çok özledim bende seni seviyorum. Şimdi lütfen içeri al beni.
Ağlıyordum, evde kimsem yoktu ve çalan kapı beni korkutmuştu. Arese sarılırken onu gördüm.
-Yapmaaa
Yazarın ağzından:
Birbirlerine veda edeceklerini kim bilebilirdi? Son vedalarının böyle olacağını. Can Aresi vurmuştu. Alçin'in bağırması bir işe yaramadı çünkü artık Ares gibi o da yara almıştı bedenine. Birbirleri üzerine düşerken Alçin'in gözünden süzülen gözyaşlarını, Aresin ise ona sarılamamasını kimse anlayamazdı. Şu anda dünya sadece onlardan ibaretti. Can kaçmış, sadece ikisi vardı. İki kalp birbirlerinin üzerine düşmüş, iki yaralı beden artık birbirlerinden ibaretti. Ares son kezde olsa Alçin'in dudaklarına son öpücüğünü bırakmış, son vedasını böyle yapmıştı.