bölüm 4

7 1 0
                                    

-"rahat dur. Savaş olmasa seni ben gebertirdimde neyse ."
-"Yeter bırak beni ne istiyorsun ya benden ne yaptım size?çocugu resmen öldürüyordunuz. Ne yani sussamıydım." Böyle bir olayda ben nasıl susabilirdim. Uykularıma girerdi.Ne yani ben insan olarak eger sussaydım. Nasıl örnek bir vatandaş olabilirimki. Şimdi eger bunun cazası beni baglamalarıysa ve konuşma hakkı dahi tanımamalarıysa evet razıyım hepsine ama asla pişmanım demeyecektim.
-"külkedisi sana ne yapılacagına Savaş karar verecek rahat ol sen hem ölmek için yalvaracaksın onun eziyetlerinden sonra şimdi en iyisi dinlen."
Yani bana eziyet yapamacakmış ha yapsın. Ama kahverengi gözler çok ihnelici bakıyor ve benim konuşamamama neden oluyor. Ama biraz cesaret ve o kahvelere bakmamamam gerek o zaman istedigimi söyleyebilirim .
Bağlama işi bitince odadan çıkıp gitti. Ben daha fazla göz pınarlarıma dur diyemeden benden bağımsız bir şekilde yanaklarımı ıslatmaya başladı.

Bir süre sonra o derin sessizlikte sadece benim hıçkırıklarım yankılanıyor du. Keşke hayat bana bu kadar acımasız ve merhametsiz olmasaydı. Bende diğer insanlar gibi sadece gülsem mutlu olsam ama bu hic olmadı. Hani derler ya doğmadan başlar hayatın sana getirisi diye. Bu tezi yaşadıklarım malesefki doğruluyordu. Ben daha küçükken istenilmeyen bir çocuktum ve sadece annesinin merhametiyle hayata tutunan gücsüz ama hayatın getirisi her ne olursa olsun ayakta durabiliyordum. Benim için bir insan hayatta pes ediyorsa yenilmeye kabulleniyor demektir. Ama bir süre sonra tırnaklarımla kazıyarak o ufka ulaşacağımı hissediyordum...

        Şuanda gözlerimin kızarıp şiştiğine emindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şuanda gözlerimin kızarıp şiştiğine emindim. Beyaz tenli olmanın dezavantajları işte bunlar. Hızla açılan kapının duvara şiddetli çarmasıyla adeta kapının menteşeleri çıkıcak zannettim. Ve kafamı kapıdan ayırıp o iri çüssesiyle duran bir adet Savaş vardı. Belkide ismi tam ona göreydi. İsmini benimsemişti. Gözlerindeki tarif edilemiyecek kadar öfke ve alaycı bir duygu gizliydi. Gözlerini bir süre odada gezdirdi. Ve yüzündeki o carpık gülümsemeyle bana döndü. Ayaklarımdan baslayarak beni o igrenc gülümsemeyle iyice süzdü. Ve yine gözlerime sabitledi o kahveleri. Bu aradaki göz temasını bozan ben oldum. Başımı egerek gözlerimi kucagımda sabitledim. Yine bütün vucudumu o istemedigim duygu sarmıştı"Korku" ydu bu nefret ettigim ayakta zor durmamı saglayan duygu. Korkudan agzımı acamadım. Korkudan bacaklarım titriyordu.
Sonra yandaki sandalyeyi yerde sürüyerek o igrenc gıcırtı yüzümü ekşitmemi sağlamıştı. Tam karşıma oturdu . Ve yüzüne yine o öfkeli ifadwyi takındı. Sağ bacağını sol bacağının üstüne koydu. Ve cebinden bıcağını cıkardı. Ben ciddimisin bakışı attım direk. Kelebek diye bildigim bıcağı birkac hareketten sonra serbest bıraktı.
-"şimdi sana napalım güzelim" destur bunlar ciddimi şimdi. Gercekten beni paketleyim göle falanmı atıcaklar. Polis yokmu burda. Tabi bu celiskiler korkunun etkisiyle dısa vuramayan düşüncelerdi.
-"n..ne yapıcaksınızki? Ve malesef sesim titremişti.
-"Bence biraz o güzel yüzünle oyneyalım." elindeki bıcağı ileri geri sallayarak. Şimdi sesimi cıkartmam gerektigini anlayınca bir hışımla döktüm içimdekileri.
-"öyle birşey yamazsın hem şuan okuldayız boşuna kabadayılık taslamada. Beni hemen bırak ." diye bağırarak söylemiştim bütün kelimeleri.
-"öylemi dersin güzelim tamam bunu sen istedin." ayağa kalktı ve kapıdan o cok kıymetli arkadaşının ismini adeta haykırdı.
-"ALPER" gözlerinden ne hissettidigide anlaşılmıyorki mubarek. Alper koşarak içeriye girdi. Sanki oda karşısındaki alev topundan tırsmış gibi bir adım gerileyerek:
-"Efendim abi bişeymi oldu." hafiften başını egdi.
-"Şu kendine son derece güvenen kızı herzamanki yere götür. Ve uyku ilacı ver. Onunla işlerim var."
-"Tamam abi nasıl istersen hemen götürüyorum." cıglıklarım adada yankılandı adeta sadece iki kelimeydi özgürlügüm için cıkış noktası bildigim kelimeler. "Bırakın beni " bir zamanlar annemde benim gibi böyle bagırmış ya da cırpınmışmıydı acaba. Ve yine herye karanlık ben yine yanlızlıgımda bir ateş böcegi arar olmuştum.
Arkadaşlar okumanızın yanında begenmeniz ve yorumlarınızı bekliyorum yeni birsey yapıcam her hikaye öncesi bir söz paylaşıcam umarı beğenirsiniz. Hepinizi öpüyorum.

SONSUZUM OL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin