7.BÖLÜM: "İSİM KARMAŞASI"

157 5 11
                                    

Multimedia: Belinay

MFÖ - Ah Bu Ben

*

7.BÖLÜM: "İSİM KARMAŞASI"

Agah?

İsmi kesinlikle bir yerden tanıdık geliyordu. Kaşlarımı çattım, yine unutkanlığım devreye girmişti. Uzun zamandır unutkanlık olayını yaşıyordum. Daha fazla beynimi yormayı bırakıp karşımdaki etkileyici bedene baktım. Gerçekten çok yakışıklıydı. Hala el ele olduğumuzu fark ettiğimde elimi hızlıca çektim. Pekala, sakin davranabilir ve öfkemi şimdilik kenara çekebilirdim.

"Gövde gösterinizi izlemek zevkliydi." Agah'ın cümlesiyle gözlerimi ellerimden çekip yüzüne odakladım, küçümseyerek bakıyordu. Hangi gösteriden söz ediyordu? Kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim. Anlamadığımı fark etmiş olmalı ki cümlesine devam etti. "Babanla daha deminki gösteriniz diyorum, zevkliydi."

Bunu gösteri olarak görüyordu. Gösteri (!) Öfkem tekrar gün yüzüne çıkmaya başladı, ellerimi sıktım. Benim sinir krizi geçirmemi gösteri olarak görüyordu. Bu kadar basitti. Ona atabileceğim en sert bakışı atmak istedim fakat sonra vazgeçtim. Dudaklarımı yayvan bir gülüş kapladı ve onu aşağıdan yukarı süzdüm. Siyah pantolonu, hafif bol gri renkteki tişörtü ona kesinlikle yakışmıştı. En son yüzüne baktım, sırıtışım hala devam ediyordu. O ise benim neden güldüğümü anlamadığı için kaşlarını çatarak ne yapmaya çalıştığıma bakıyordu. Gülmemi beklemediği, aksine sinirlenmemi beklediği açıktı.

"Bu olayı gösteri olarak algılaman tamamen zekanın düzeyiyle alakalı," Daha fazla sırıttım. "Ve sen zeka düzeyini çok güzel belli ettin. Şimdi parka arkadaşlarının yanına geri dönebilirsin." Yüzü kasıldı, siyah gözleri daha ne kadar kararabilir bilmiyordum ama şu an girdap gibiydi. Etkilenmediğimi belirtmek istercesine sırıtmamı sürdürdüm.

Tam ağzını açacakken tekrar konuştum, öfkem tatmin olmamıştı. "Malum kumdan kalelerini sen olmadan yapamazlar." Daha fazla onunla diyaloğa girmek istemedim. Sinirli suratına, kasılmış bedenine ve yumruk yaptığı ellerine aldırmadan arkamı dönüp çıkışa yürüdüm.

İlk defa gördüğüm bu çocuktan ilk başta etkilensem de tek cümlesiyle o etkiyi söküp almıştı. Belki bu kadar sert olmamalıydım, belki babamla yaşadığım olayı dikkat çekmek için değil gerçekten yaptığımı söylemeliydim. Ama benim tarzım değildi. Hak etmişti.

Okulun bahçesinden çıktım ve derin bir nefes aldım. Bu okulla işim bitmişti.

*** 

Karşımda gülümseyerek denize bakan çocuğu izliyorum. Çok huzurlu görünüyor. Ayaklarını denize doğru sarkıtıyor. Yüzünü tam olarak göremiyorum ama huzurlu olduğunu hissediyorum. Bir süre ona bakmaya devam ediyorum. Benim bakışlarımı fark eden çocuk ayağa kalkıyor ve bana doğru yürüyor. Bu çocuğu tanıyor muyum?

Arkadaşım gibi hissediyorum ve gülümsüyorum. Hala yüzünü tam olarak seçemiyorum. Adını bilmesemde, bir şekilde onunla muhabbet etmek istiyorum.  "Keşke bende senin kadar huzurlu olabilseydim." diyorum. Çocuğun gülümseyen yüzü değişiyor,  onun yerine tüm yüzünü kaplayan bir hüzün geçiyor.  Korkuyorum. Kesinlikle yanlış bir cümle kurmuştum. Çünkü çocuğun yüzündeki hüzün öyle ki tüm bedenimi titretiyor.

Ve o anda her şey değişiyor. Çocuğun geçmişine gittiğimizi anlıyorum. Büyük bir arazide kendimizi buluyoruz. Hava yağmurlu ve yer biriken su birikintileriyle dolu. Etrafta sadece güvenlik görevlileri ve arka kapısı açık bir ambulans var. Ambulans biraz ileride kalıyor ama çok net görebiliyorum. İçerisinde, yanımdaki çocuğun annesi olduğunu görüyorum. Dışarıda ise babası, kucağındaki bebeği sallıyor. Çocuğu tanımamama rağmen ailesini nasıl seçebildiğimi bilmiyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 28, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SUSKUNLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin