1. Bölüm

149 10 0
                                    

Okul bahçesine girdiğimde beni arayan bir adet Ege ile karşılaştım. Şimdi bu çocuğa görünürsem bütün gün peşimi bırakmaz. Platoniğimin olması iyi bir şey ama bu platonik Ege ise kaçın. Saçlarımla yüzümü kapatmaya çalışarak koşar adımlarla okula girerken Ege'ye yakalandım.

"Leydim bu akşam benimle bir yemek yer misiniz?" Önümde diz çökmüştü. Okulun bahçesindeki birkaç kişi bize bakıyordu. Alayla güldüm. Yanımda duran okulun ineği Büşra'yı görünce Ege'ye baktım. Başını öne eğmişti. Büşra'yı kepekli omuzlarından iğrenerek de olsa tutup benim bulunduğum yere getirip koşarak uzaklaştım. Ege başını kaldırınca gözlüklü ve diş telli Büşra ile karşılaştı ve malum küçük çaplı bir şok geçirdi. Büşra ellerini göğüs hizasında birleştirerek "Yerim tabii ki! Akşam 7'de beni al." Büşra değişik sesler çıkararak okula girdi. Ege kaşlarının ortasını kaldırarak bana bakınca içim acımadı değil. Ama ben kahkaha atmayı tercih ettim.

Sera 'Ne oluyor?' dercesine bakarak yanıma gelince kahkahalar arasında Ege ile Büşra'nın yemeğe gideceğini anlattım. Sınıfa geldiğimizde edebiyat hocası sandalyesinde oturmuş gözlüğünün arkasından bize bakıyordu. Onu hiç takmayarak sıramıza geçip oturduk. Çok uykum vardı. Dün bana verilen görev sayesinde gece 4'te uyumuştum ve şuan saat 9! Ben uyku planları kurarken müdür yardımcısı sınıfa girdi ve Sera ile bana kendisini takip etmemizi söyledi. Müdürün odasına girerken Sera'nın aksine daha rahattım. Problemli bir kız olarak bunlar benim için gayet normal olaylar.

"Kızlar 3 gündür derslere doğru düzgün girmiyorsunuz. Kaç kere ailenizi çağırdık yok. Kaç kere disipline gönderdik yine yok. Siz akıllanmayacaksınız. Bu yüzden okuldan 1 hafta uzaklaştırma aldınız." İçimde ne olduğu belirsiz şeyler halay çekip horon teperken ben yüz ifademi hiç bozmuyordum. Dudağımın kenarıyla gülüp Sera'yı bileğinden çekerek odadan çıkardım.

"Sera uzaklaştırma diye ceza olur mu bildiğin ödül bu."

"Sana harfiyen katılıyorum Kayra. Hadi sınıftan çantamızı alalım."

Sınıfa girdiğimizde hoca bu sefer kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu. Hemen çantamı kapıp Ege'ye dil çıkararak sınıftan çıktım. Çıkışa doğru ilerlerken Sera bana yetişti. Çantamdan telefonumu çıkaracakken durakladım. Niye arıyordum ki Orhan Bey'i? Bugün gezip dolaşalım.

Sera'ya döndüm. "Bugün bizim günümüz. Hadi gidiyoruz." Sera'nın 'Nereye?' diye sormasına fırsat vermeden bileğinden tutup biraz ötedeki kafeye sürükledim.

Multimedya: Kayra Erman

Yasak KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin