Hande'nin ağzından;
Zeynep ve teyzesinden izin isteyip oradan ayrıldık. Zeynep in bize söyledikleri hala kafamı kurcaliyordu. Tolga beni almaya geldiği için arabam yoktu. Tekradan Tolga beni bırakacaktı. Dışarı çıktık beraber.
Tolga : Bücüre bak sen neler neler dedi bize.
Hande : Dedikleri sencede garip degil miydi?
Tolga : Hangi bakımdan?
Hande: Gözlerimiz den her şeyi anladığını söyledi. Ama biz özel bir çapa sarf etmemistik.
Tolga : Hande insanlar sadece görmek istediklerini görürler. Insanlar sadece bizi yakistiriyorlar. Ve ben onları bu yuzden yargılamiyorum. Insanlarin bizi yakistirmasi gayet normal bende bizi yakistiriyorum.
Hande : Belki de haklısın.Arabadan inip eve geldiğimde kendimi yatağın üzerine bıraktım. Ben neden bu kadar farklı hissediyordum? Ben Tolga gibi düşünmüyordum. Çünkü o anda o gözlere baktığımda bende farklı hissetmistim. Belki ben Zeynep in dediklerinden çok hissettiklerimden dolayi bu kadar çok yargiliyordum. Tolga yı bir zamanlar her gün görüyordum. Mavilerine her gün bakıyordum. Ilk kez bu kafar farklı hissetmistim. Nedenini çözemiyordum... gözlerimiz biz istemeden baktı birbirlerine hemde o kadar güzel baktı ki. ..
Tolga nın ağzından;
Handenin Zeynep in dediklerine bu kadar takılması beni sasirtmisti. Ne olsa çocuktu. Ama Handenin dedikleri kafamı kurcalamisti.Gözlerimiz den her şeyi anladığını söyledi. Ama biz özel bir çapa sarf etmemistik.
Gerçek bu muydu? Hande nin dedikleri doğru muydu? Git gide kafam karışıyordu. Ve bunun hayra alemet olduğunu düşünmüyordum. Sanırım bu düşüncelerden uzaklaşmak şu an için en doğrusuydu. Dışarı çıkıp yürüyüş yapmak çok cazip gelmisti. Kulaklıklarımı alıp dışarıya çıktım.
Handenin ağzından;
Dışarı çıkıp kafamı dağıtmam gerektiğini düşünüyordum. Her zaman gittiğim yürüyüş sahasının yanındaki kafeye gittim. Oturup bir şeyler sipariş ettim. Tam içeceği yudumlarken yürüyen kişiyi görünce sasirmistim. Tolgaydı...Tolga nın ağzından;
Yürürken kafamı sol tarafa çevirdiğimde gördüğüm kişiyle şaşırdım.Handeydi.. O da beni görmüştü. Yanına gitmeye karar verdim.Tolga: Oo Hande nasılsın?
Hande: Seni burda görmek şaşırtıcı. Napiyorsun?
Tolga: Biraz darlandım evde çıkıp hava aliyim dedim.
Hande : Al benden de o kadar.Neyin var diye sormak gelmedi içimden çünkü aynı soruyu o bana sorarsa ne cevap vereceğimi bilmiyordum.
Senin yüzünden diyemezdim. Ama sanırım o soruyu bana sormaktan Hande çekinmedi.Hande : Neyin var Maviş?
Tolga: Bir şey yok.
Hande : Hadi ama yapma.
Tolga : Sadece cevabını bulamadığım şeyler beni yoruyor.
Hande : Biliyor musun benide?
Tolga : O zaman susalım. Ve bir gün çözülmelerini bekleyelim.
Hande : Haklısın.Handenin ağzından;
Sessizliğin arkasında çalan müziği ikimizda dinliyorduk. Ve birden çıkan o müzik yine gözlerimizi birbirine kenetledi. "She is lucky"
O sahne aklıma geldi. Ardından Yine bir özlem duygusu. Ama içimden hiç bir şey demek gelmedi. Sanırım onunda. Sessizliğe bıraktık kendimizi. Bazen sessizlik en büyük cevaptir sorulara. Ve ben galba o soruların cevabını bulmaya başlamıştım....
Arkadaşlar bu bölümü pek beğenerek yazmadım açıkçası okuyanlar lütfen yorum yaparlarsa çok mutlu olurum. Yorumlarınıza ihtiyacım var.