Bölüm 3

20 5 2
                                    

İfadesiz bir biçim de demirin gözlerine baktım açıkcası gözlerinden ateş fırlatan o adamın beni işten kovmasını beklerken birden tebessüm etti gerçeklikten uzak daha çok gözlerinde acıma duygusu barındıran bir tebessümdü bu. Anlamayan gözlerle ona ve yanında duran şık giyinmiş adamlara baktım . Adamlar oldukça ciddi bir şekilde beni izliyordu. Birinin üzerinde oldukça pahalı görünen bir lacivert takım elbise vardı orta boylar da kır saçlıydı bu adam hayatında yaşadığı tüm olumsuzluklar yüzünde birer imza bırakmak ister gibi yüzü kırışıktı . Diğer adam ona göre daha genç daha uzun boyluydu gözleri mavimsi bir tondaydı ve gözaltları biraz morarmış ve şişmişti sanırım dün geceden kalmaydı.

D ; " Ezgi tatlım bu beyler avukat ve seninle bir konu hakkında görüşmek istiyorlar "

B ; " Pekala görüşelim o halde "

Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama daha genç duran adam gözlerini kısmış bir şekilde beni inceliyordu huzursuz gibiydi ama neden ?

İsmini bilmediğim kır saçlı adam ismimle seslenip onu takip etmemi söyledi niçin burda olduklarını merak ettiğim için sesimi çıkarmadan denilene itaat ettim. Bir masaya oturduğumuz da genç olan adam hala dikkatli bir şekilde beni inceliyordu ve artık dayanamadım

E ; " Pardon bir sorun mu var ? "

" Nasıl yani ? "

B ; " Geldiğinizdendir beni inceliyorsunuz da. Bu arada neden geldiniz daha doğrusu benimle ne konuşacaksınız "

Kır saçlı adam konuya girmek istemiyorcasına ensesini kaşıyıp koyu kahverengi gözlerini üzerimden alıp etrafta gezindirmeye başladı . Bir iki defa konuşmak ister gibi ağzını açtı fakat tek kelime etmeden tekrar kapattı. Burada ciddi birşey olduğunun farkındaydım farkında olmamak için aptal olmak gerekir . Genç adam sabırsızlığımı fark etmiş olacak ki konuya girmeye hazırlandı

" Busecim gelme sebebimizi merak ediyor olmalısın. Burada seninle oturma sebebimiz yıllar önce geçirdiğin trafik kazası " sustu , yutkundu sabırsızlanıyordum belki sabırsızlığım korkumdandı bilmiyordum. Fakat bu suskunluk da neyin nesiydi konuya böyle girip susmak olurmuydu hiç ? Devam etmesini istercesine adamın gözlerine baktım o esnada arkamdan gelen üçüncü ses konuya açıklık getirdi

" Devamı şu ki yıllar önce geçirdiğiniz trafik kazasında tek bir suçlu vardı fakat delil yetersizliğinden tutuklanamadı ,kim olduğunu söylememe gerek yok herhalde ? "

Dişlerimin arasından mert diyebildim vücudum kaskatı olmuştu sinir nefret ve üzüntü vücudumu ele geçirmişti sustum ve hala ifadesiz tutmaya çalıştığım gözlerimle yeni gelen adama baktım oldukça ii bir fiziği vardı ayları spor salonunda geçmiş belli ki üzerini sıkan siyah bir gömlek giymişti gömleğin tüm düğmeleri kapalıydı bu onda farklı bi hava bırakmıştı bi eli kotunun cebinde bize bakıyordu genç biri değildi fakat yaşlı da değil , ortasında birşey. Simsiyah gözleri pürüzsüz bir yüzü vardı yüzünü ifadesiz bir şekilde tam yüzüme isabetlemişti bende aynı şekil de ona bakıyordum devam etmesini bekliyordum

" Dün gece arabasının içinde ölü olarak bulundu üzerinde de bir not vardı notta şu yazıyordu ; ' mahkeme duvarları suçluyla suçsuzu ayırt edemiyor fakat ben delil olmasa bile suçlu olduğunu biliyorum' tanıdık geldi mi bu cümle ?"

Bu cümle geçen yıl ailemin mahkemesi esnasında kurduğum cümleyle aynıydı yalnız burda neler döndüğü hakkında ufak bir fikrim bile yoktu . Adam bir adım atıp tekrar durdu

" Ezgi Köksal , Mert Atalayın ölümünde şüpheli listemizde bulunmaktasınız . Yurt dışına çıkamazsınız , eğer şehir dışına çıkacaksanız karakola gelip dilekçe vermeniz gerekecek. Ve başarılı bir avukat tutsanız sizin açınızdan iyi olacak. "

Bir dakika burada neler dönüyordu ufak fikrim bile yoktu ne öldürmesi ne katili? Bunu birçok kez istedim ama ben öyle birşey yapamayacak kadar korkak bir insanım , ben kimseyi öldüremem her ne kadar istesemde. Fakat mahkeme de kurduğum o cümleye sadece birkaç kişi tanıklık etmişti , peki öldürüp de nota o cümleyi yazacak kişi kimdi ?

YalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin