Bölüm 5

19 3 1
                                    

Bu adam hiç mi bırakmaz bir insanın peşini? 5 gün önce bara gelen adamlardan biriydi bu o üçüncü sesti evet üçüncü ses diye hitap ediyorum çünkü ismini bilmiyorum. 5 gün boyunca genellikle karşıma çıkıp kendini gösterip ardından kayboluyordu beni takip etme olasılığı yüksek bir ihtimaldi çünkü gittiğim lokanta da oturduğum cafe de evimin önünde ve şimdi de burada karşılaşınca bu ihtimal güç kazanıyordu.

Gözleri üzerimde ağır ağır gezindi "Küçük hanım ortada kalmış gibi bir haliniz var" dedi alay dolu bir sesle , bugün ikinci defa biri küçük hanım dedi ee ama yeterdi ha

"Ne küçüğü be! Senin ebendir küçük! Yeter bune küçük hanım ha küçük hanım!"

Adam bir anda çıkışmama şaşırmış olacak ki ağzı hafif açılıp kaşları yukarı kalktı gözlerini üzerimden bir an olsun ayırmayacağını anlayınca tekrar konuşmak için sözü aldım

"Ne istiyorsun benden? Nereye gitsem karşımdasın benle zorun ne abicim benimi takip ediyorsun sen! " öfke vücudumu ele geçirmişti fakat her yerde bu herifle karşılaşınca hayliyle sinirleniyordu insan

"Pekala sakin ol bakalım. İstersen gideceğin yere kadar bırakayım o zaman zarfında da sebebini açıklarım sana. Hem baksana takside yok durakta"

Elbet yürüyerekte giderdim fakat beni gidip gitmemekte kararsızlığa düşüren şey açıklayacağım demesi olmuştu çünkü gerçek anlamda merak ediyordum sebebini ve meraklanan tarafım ağır bastığı için usulca kafamı salladım

"O halde arabaya bin" diyince pıtı pıtı ilerleyip aramaya bindim kapıyı kapatıp ardından emniyet kemerini taktım artık bu araba konularında hassaslaşmıştım.

Arabayı hareket ettirince gözlerimi merak duygusundan arındırıp ifadesiz tutmaya çalıştım çünkü ben boş ve ifadesiz bakmayı yıllardır kendime huy edindim.

"Pekala sanırım anlatmam gereken şeyler var sana"

"Sanırımı falan mı kaldı? Her neyse anlatırsanız sevinirim " adam yandan bakış atıp dediğimi yapmak için ağzını açtı

"Sen beni tanımıyorsun beni daha çok suçlu kesimi tanır evet avukatım fakat bana genellikle suçlular gelir çünkü işimde fazlasıyla iyiyim" son üç kelimesi gözlerimi devirmeme sebep oldu "Her neyse işte suçluyu dahi temize çıkartabilirim, avukatların sana geleceği gün oğlum bunu öğrenmiş ve bana gelip ilk defa birşey için ricada bulundu 20 yıldır oğlum ilk defa benden ricada bulundu" buruk bir tebessüm etti " İşte bu dosyaya bakmamı istedi işin aslını öğrenmemi, sebebini soramadım bile dediğini yapıp direk diğer meslektaşlarımı aradım bu olayla ilgilenen herkesi, bilgi edindim mert'in ailesine gittim birçok avukat tutmasına rağmen gönüllü avukatları olabileceğimi dile getirdim onlarda direk kabul etti. Suçlu kategorisinde bulunuyordun fakat sende farklı birşeyler sezdim sen masumsun katil olamayacak kadar masum. Kinin nefretin öfken her ne kadar büyük olursa olsun sen katil olamayacak kadar masumsun."

Adam son sözlerini söyleyince motorun durma sesini duydum ardından etrafıma bakınınca evimin önüne geldiğimizin farkına vardım. Birşeyler demek istiyordum birçok soru beynimde dönüyordu fakat hepsini geriye iterek emniyet kemerini açtım ardından arabanın kapısına elimi uzatıp "İyi geceler bayım " diyip indim, yavaş adımlarla ilerliyordum derin derin nefes alarak, eve girmeden önce kapının önünde sigara içme fikri cazip geldi elimi cebime sokup sigaram ve çakmağımı çıkardım sigarayı dudaklarıma yerleştirirken çakmağı yaktım sigaramı yakmadan önce ateşi izledim ardından sigaramın ucunu ateşe temas ettirip uzun bir nefes aldım ciğerlerime yolcu ettim ilk dumanı, arabanın gidip gitmediğini kontrol etmek için arkamı döndüğümde sanki bu anı bekliyormuşcasına yandan bir bakış atıp gaza köklendi gidişini izlerken sigaramdan tekrar bir dumanı ciğerlerime yolcu ettim sigaram bitince izmariti yere atıp üzerini ezdim cebimden anahtarımı çıkarıp kapıya doğru ilerledim kapıyı açıp kendimi içeri attım ardından kapıyı kapattım anahtarı tezgahın üzerine attıktan sonra soğuk bir duş almak için banyoya doğru ilerledim üzerimde ki herşeyi çıkartıp kendimi soğuk suyun altına soktum. Soğuk vücudumun neresine temas etse orada ki öfkeyi de beraberinde götürüyordu vücudum da suyun temas etmediği yer bırakmadığıma emin olduktan sonra küvetten çıkıp havluyu vücuduma sardım saçlarımı kurutma gereği duymadan odama doğru yürüdüm havluyu üzerimden atıp giyeceklerimi almak için dolabın kapağını açtım saçlarım da ki su damla damla vücuduma düşerken içimin gıdıklandığını hissettim elimi çabuk tutup kıyafetlerimi giydim yatağıma uzanıp tavanımı izlerken beynimde ki sorular yeniden baş göstermeye başladı tavanı izleyip kendimce cevaplar bulmaya çalışıyordum fakat bu oldukça zordu. Gözlerim uykuyla gerçeklik arasında gidip gelirken kapının sesini duymam irkilmeme sebep oldu, bu saat de gelen kim olabilirdi ki ? Hızlı adımlarla odamdan çıkıp kapıya ilerledim kapıyı açtığımda kimse yoktu biri benimle dalga mı geçiyordu yoksa ben hayalden sesler mi duyuyordum?

Etrafıma tekrar bakındım kapıyı örtmek için yeltendiğimde yerdeki zarf gözlerime ilişti eğilip aldım etrafıma tekrar bakındım ama kimse yoktu kapıyı kapatıp oturma salonuna geçtim ışığı yakıp alelacele elimdeki zarfı açtım büyük harflerle " OYUN YENİ BAŞLIYOR EZGİ KÖKSAL " yazısını görmemle şok dalgası vücudum da gezindi bu da ne oluyordu şimdi? Biriyle oyun oynuyorum ve bunu elimdeki zarftan mı öğreniyorum? Biri gerçekten benimle uğraşıyordu peki neden?

YalanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin