Zarfı masanın üzerine koyduktan sonra bu son zamanlarda ne kadar çok aksilik yaşadığımı düşündüm bu aksiliklerin bir sebebi de yok, bir rastlantı sonucu ard arda gelip bir yığın oluşturdular ve ben bu yığının arasında dibe batıyordum ve bir müddet sonra nefes almak benim için zorlaşacaktı bi şekilde yığınlardan kurtulmam gerekiyordu bir şekilde birşeyler yapmam gerekiyordu ama ne?
Tavanı incelemeye başladım birşeyler düşünürken tavanı incelemek gibi bir huyum oluğunu dile getirmeme gerek yok öyle değil mi?
Bu zarfı bir tehdit olarak algılamalı mıyım hiç bir fikrim yok. Bedenim öylesine yorulmuş ki oturmak dahi vücudumu yoruyordu. On yıldır vücuduma dinlenme hakkı tanımıyordum on yıldır vücudum daha ne kadar direnebilir diye vücudumu her türlü şekilde zorluyordum ve ben sanırım bünyesi güçlü olan bir insandım çünkü hiç bir zaman hiç bir şekilde pes etmedim ailem gözlerimin önünde can verirken dahi.
Sanırım tam şuan da sigaraya ihtiyacım vardı beynimi bir tek sigara sakinleştiriyordu. Oturduğum koltuktan kalkıp sigaramı almak için ilerledim paketi alıp içinden bir sigara çektim ardından dudaklarıma yerleştirirken çakmağı aldım, sigaramı yaktım ilk duman ağır ağır ciğerlerime ulaşırken mutfağa doğru yürüdüm sanırım bugün de uyumak fikrini aklımdan çıkaracaktım kaynaması için su koydum şuan sigara eşliğinde bir kahve güzel olacaktı.
Suyun kaynadığını belli eden sesi duymamla yerimden kalktım ardından odamdan gelen ses tüm dikkatimi oraya vermeme sebep oldu daha bir dikkatli dinleyince odamda birşeyin kırılma sesi geldi. Korkuyor muydum? Hayır. Merak ediyor muydum? Fazlasıyla. Bir iki dakika ne yapacağımı kestiremedim sonra dikkatli bir şekilde odama ilerledim tek yaşamanın da kötü yanları var elbette. Şimdi odamda biri varsa ve bu biri beni öldürürse büyük bir ihtimalle cesedim günler sonra bulunacak çürümeye yüz tutmuş bir ezginin cesedi kendi evinde öldürülüp çürümeye terk edilen kız günler sonra bulundu diye de bir haber yapıştırdılar mı tam olacak. Bu saçma düşünceden arınıp kapıyı açtım oda karanlık olduğu için pek birşey belli olmuyordu az biraz korkmaya başladığımı inkar edemem. Elim ışığa doğru gitti ani bir hareketle ışığı açtım oda aniden aydınlanınca bende hızlı bir şekilde odayı taradım ama birşey yoktu yanlış mı duydum diye düşünürken kırılma sesini duyduğuma emin olduğumun farkındaydım o kadar da delirmemiştim. Peki neydi kırılan şey ?
Aklıma düşen ilk şeyle yatağımın diğer tarafına hızla yürüdüm tahmin ettiğim gibi aile resmimizi koyduğum çerçeve yerde paramparçaydı bu gözlerimin dolmasına sebep oldu kırık camların arasından resmi aldım arkasında birşeyin yazılı olduğunu gördüm kırmızı boyayla "GÜLÜMSE :)" yazıyordu bu kanımın donmasına sebep olurken başıma şiddetle birşey vuruldu etrafı hafif bulanık görürken bir anda bulanıklık yerini zifiri karanlığa bıraktı bedenim yere yığıldı.
*
Başımda inanılmaz bir acıyla gözlerimi açtım dün gece olanlar rüyaydı diye düşünürken kırık camların yanında uzanmış bir şekilde elimde resmi tuttuğumu fark ettiğim de bunun rüya olmadığını gerçeğin taa kendisi olduğunu anladım.
Kendime her ne kadar korkmuyorum desemde köpek gibi korktuğum aşikardı. Dün olanlar neyin nesiydi öyle? Kim girmişti evime? Nasıl cesaret etmişti ? Dahada önemlisi ben ona ne yapmıştım?
Bunları düşünürken ağzımın kuruduğunu hisettim mutfağa doğru gittim o arada tek dostum olan atakanı aradım ilk çalışta açtı
"Atakan bize gel sana ihtiyacım var."
Hemen onaylayıp telefonu kapattı atakanı kolay kolay yardım etmesi için aramazdım eğer arıyorsam gerçekten yardımına ihtiyacım var anlamına geliyordu bu da onu çok iyi biliyordu.
Dolaptan soğuk suyu alıp bardak kullanmadan kafaya diktim şişenin yarısını içmiştim gerçekten susamış olmalıydım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkasam iyi olacak atakan gelir gelmez evden çıkmalıyım açık alana gidip dinlenmem gerekiyor çünkü. Elimde ki şişeyi masanın üzerine koyup banyoya yöneldim banyo odamın yanında olduğu için odama tekrar bir göz attım ortalık dağılmıştı dün darbeyi yemeden önce bu kadar dağınık değildi gözlerimi tekrar odadan çekip banyoya doğru yürüdüm banyonun kapısını açıp içeri girdiğimde aynı kırmızı boyayla aynanın üzerine de birşeyin yazıldığını fark ettim
"SANA GÜLÜMSEMENİ SÖYLEMİŞTİM"Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım derin derin nefes alıp verirken korkumun da baş göstermesine izin verdim. Gözlerimi sımsıkı kapayıp dün olanları düşündüm taki birinin elini omzumda hissedene kadar.
![](https://img.wattpad.com/cover/75064320-288-k809871.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalanlar
Novela JuvenilHayat belki bu kadar aksiliklerle dolu olmasaydı güzel olabilirdi. Ben yalanlarla büyümüş yalanlarla yaşamış bir genç kızım ben Ezgi KÖKSAL yaşanmış ve yaşanacaklardan ümidini kesmiş amaçsızca sonunu bekleyen bir et parçası. Hayatım alt üst olmuşken...