İlk

479 16 3
                                    

Elime gelen ilk şeyi Denize fırlattım.
"Ya Deniz alsana şu kolileri, bana mı taşıtacaksın?"
Deniz yine o yatıştırıcı ve bana huzur veren sesiyle konuştu.
" Tamam prenses ben hallederim."
Amerikadan yeni geldiğimiz ve direkt eşyalarımızı yeni evimize taşıdımız için sitresim hatsafhadaydı.Denizin bu sakin halleri beni yatıştırıyordu. Sanırım sakin taraf o olduğu için bu kadar uzun yıllar arkadaş kalmayı başarmıştık😊. Ülkemden ayrılıp sırf mastır için gittiğim bir ülke bana çok ağır gelmişti . Ben ülkem ve içindeki insanlara hizmet etmekten mutluluk duyuyordum işte bu yüzden doktor olmuştum ya... Bu zor süreci kolay atlatmamı sağlayan tek insan Denizdi ...
Odama çıkardığım kolileri tek tek yerleştirmeye başladım. Sıradaki koliyi açtığımda karşıma çıkan şeyi görünce birden gözlerim doldu yüreğim cız etti ve sadece olduğum yere çöktüm... Özlemiştim işte öküz gibi hemde ... ama şu an onu bu koskoca Ankara'da nasıl bulabilirdim ki... Ankarada mı onu bile bilmiyorum... Şu anda sadece kendimi onun fotoğraflarına bakarak mı avutacaktım... Hayır yapmamalıydım ben bunu bir kere daha yaptığımda Denize zorluk çıkartmaktan başka bir şey yapmamıştım... Onu üzmüştüm bu dönemde bana bakarken gözlerinin nasıl dolduğunu hala hatırlıyorum...Bunu Denize yapamazdım. Deniz benim ailemden sonra tek değer verdiğim insandı o benim dostumdu, hayır hayır olmaz...Odamı öylece bırakıp aşağı Denizin yanına inerken o kimsenin anlayamadığı neşeli yüzümü takındım ve Denize cıvıldadım.
"Ne yiyoruz Şebeğim?"
"Neyin var Bestem ?"
Tamam belki de herkes değildir. Denize bu numaraları yutturamıyorumdur.
"Özlüyorum." Kimden bahsettiğimi elbetteki anlamıştı. Sesizlikten sonra devam etti.
"Aman şimdi keyfimizi kaçırmaya gerek yok. Şimdi sen bize dünya harikalarının yanına yakışacak güzellikteki pizzaları sipariş ediyorsun."
"Tamam." Deniz sanki beni geçiştirmiş gibi görünse de yinede yüzünden anlaşılıyordu üzgün olduğu eğer gidip bir şey söylersem daha da üzülürdü en iyisi bu konuyu kapatmak ve benim şebeğin benden istediği dünya harikalarının yanına yakışacak güzellikteki pizzalardan Sipariş edeyim...
👽👽👽👽👽👽

(Multi media: Beste'nin giydikleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Multi media: Beste'nin giydikleri.)
Sabah uyandığımda dünden hazırladığım kıyafetlere göz gezdirdim ve Denizin odasına doğru ilerledim. Odaya daldığımda yorgan yerde uyuyordu bizim öküz. Hemen üzerine atladım "Uyan öküz artık uyan ya Deniz benim bugün iş görüşmem var bak kıyafetlerimi bile giymeden seni uyandırmaya geldim hadi kalk"
"Tamam prenses. Seni ilk görüşmende hastanene ben götüreceğim. Şimdi o cılız bedenini de al ve giyinmeye git."
Kıkırdayarak yataktan kalktım. Arkamdan sesini duydum.
"Düzgün giyin kırmayım o bacaklarını. Sahipsiz sanmasınlar."
Seçtiklerimi giydikten sonra makyaj masamın başına oturmadan önce Denizin odasına gidip kahvaltıyı hazırla benim işim var dedim. O uykulu gözleriyle bana boş boş baktı ve kafasıyla onayladıktan sonra dolabına yöneldi ve eline gelen ilk gömleği alıp üzerine geçirdi.
Bende odama geçip makyaj masamın başına geçip önce yüzüme nemlendirici sürdüm herkes gibi kapatıcıya ihtiyacı olan bir yüze sahip değildim kuyruğu çok dikkat çekmeyen bir eyeliner çektim, kirpiklerimi daha da belirginleştiren bir rimel sürdüm.Ardından bir parlatıcı sürüp odadan çıktım. Deniz pek çok erkeğin aksine maharetini göstermiş ve bana güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Kahvaltıyı yapıp çıktık.Görüşmeye çağrıldığım hastanenin önüne gelince Deniz yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.
"İyi şanslar prensesim."
" Benim şansa ihtiyacım yok tatlım😉."
Ben arabadan iner inmez gaza bastı e tabi onunda yetişmesi gereken bir holdingi vardı.
Hastaneye girince danışmaya ilerledim.
Nasıl yardımcı olabilirim diye sordu danışmadaki yüzüne 1 ton makyaja bulamış olan kadın.
"Ben Beste Kaya Samet Bey beni iş görüşmesi için çağırmıştı."
Kızın gözbebekleri büyüdü, ve hemen o ukala tavır üzerinden kaltı.
"Ah Beste hanım sizi aramızda görmek çok heyecan verici lütfen beni takip edin.Samet bey 'de sizi bekliyordu."
Odaya girdiğimde beni orta yaşlarda sevecen ve yaşına göre yakışıklı bir adam karşıladı.
"Ah hoş geldiniz Beste hanım. Bizi kırmayıp görüşmeye gelmeniz beni çok memnun etti. Umarım anlaşırız. Sizin gibi değerli birini aramızda görmek hoşumuza gider."
" Umarım anlaşırız bende böyle önemli bir hastanede çalışmayı çok isterim."
"Ne güzel şimdiden iyi başladık. Gelin size hastaneyi gezdireyim biraz.Çalışacağınız mekanı görmek eminim sizin için çok değerlidir."
Evet anlamında başımı salladıktan sonra etrafa dikkatli bir şekilde bakmaya başladım. Bir odanın önüne gelince odanın bana göre sol üst köşesinde Beste KAYA yazıyordu altında da beyin cerrah yazıyordu.Bu beni gururlandırmıştı açıkçası ayriyetten benim burada çalışma isteğimi de artırmıştı.Biraz daha gezdikten sonra Samet Beyin odasına geçtik.Biraz hastane hakkında konuştuktan sonra Samet Bey ayağa kalktı ve elini uzattı bende ayağa kalktım ve elimi uzattım Samet Beyin ağzından dökülen kelimelerle gururlandım "Sanırım hastanemizin en genç ve en başarılı doktoru siz olacaksınız " dedi bunları duyunca çok gururlanmıştım.
Yüzümdeki tebessümle hastaneden çıktım ve Denizi aradım.
"Ayyyy."
"Kulağımı sikti be kızım yine ne oldu."
"İçindeki asabi prens baş mı kaldırdı?"
"Pardon prenses dosyada bir karışıklık varda ona sinirlerim bozulu. Görüşmeden çıktıysan şoförü göndereyimde yanıma gel."
On dakikalık beklemeden sonra şoför geldi. Zaten Denizin holdingi buraya çok yakındı.
Holdinge geldiğimde insanların garip bakışlarını umursamadan içeri girdim Deniz babasından yeni devr aldığı için çoğu kişi onu tanımıyordu onu tanımadıkları için beni de tanımıyorlardı.Denizin odasına girdiğimde yeterince gergin duruyordu bende onun gerginliğini geçirmek için yanağına küçük bir öpücük kondurdum. O da bana bakıp gülümsedi. Ona iş görüşmesini özetle anlattıktan sonra bana dönüp " ooo o zaman akşam bunu kutluyoruz. Ben bizim alkımla doruğu arayım onlarda gelsin ."
" O zaman bende ecrinle idili çağrayım." dediğimde denizin gözlerinin için gülmüştü "Tabi tabi çağır hem alkımla dorukta çok sever onları " dedi .bu şebek yine bir şeyler karıştırıyordu ama neyse...bende ecrinle idile akşamki plan hakkında mesaj attım.
Deniz dosyalarla ilgilenirken bir kısmıyla da ben ilgilendim zaten mastır boyunca birbirimizin işleriyle fazla haşır neşir olmuştuk.Sonunda holdingdeki işlerimiz bitince Deniz akşama hazırlanmam için beni eve bıraktı .Bende kızlara mesaj attım - hadi neredesiniz kızlar- diye.
Mesajı attıktan beş dakika sonra kapı çaldı gelen ecrindi iki dakika sonra da idil geldi .Ben hemen elbisemi giydim ve makyaj masamın başına oturdum.kendi makyajımı yaptıktan sonra idile elbisesine ve yüzüne göre bir makyaj yaptım. Aslında onlarda güzel makyaj yaparlardı ama anlamadığım bir şekilde bugün kendimi onların makyajını yaparken buldum. Sıra Ecrine geldi. Ecrininde yüzüne uygun sade bir makyaj yaptım. Bu arada telefonuma baktım saate bakmak amacıyla ekrana bir baktım ki of kıyametler kıyametler... Deniz 8 kere aramış... Oo kıyamet denizin en sinir olduğu şey telefonuna cevap vermememdir. İçimde büyük bir korkuyla aradım. Deniz bağırarak açtı telefonu, zaten telefonu açar açmaz kendi kendine saydırmaya başladı. Hiçbir şey diyemden öylece bekliyordum.Telefonda şunları söyledi-bu telefonlara neden bakılmıyor beste? Tabi cevap veremessin.açılacak bu telefon arkadaş. Ben seni 8 kere aradım lan. Bu telefonun sesi neden kısık -gibi sinirlice sözler sarf etmeye devam ediyordu . Ben sadece bu kadarını dinledim. Sözleri bitince sadece şunu diyebildim "tamam deniz şimdi taksiyi çağrdık geliyoruz ."

(Kızlar ve kıyafetleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Kızlar ve kıyafetleri.)
Cevap gelmedi. Çünkü Deniz çoktan yüzüme kapatmıştı. Kızlarla gelen taksiye bindik
"Blue moon nightculap'a lütfen."
Taksici oraya sürmeye başladı. Yirmi dakika sonra gece kulübüne gelmiştik. Deniz büyük ihtimalle yine en köşedeki locayı tercih etmişti. Gece kulübüne girince Denizi göremedim. Bir kez daha beni haklı çıkararak en köşedeki locayı tercih etmişti. Tam yürüyecekken üç tane gevşek erkek güzel olduğumuzu belli eden bir tonda ıslık çalarak yanımıza gelmeye başladılar. Üçünede iğrenerek baktım. Kızların da benden farkı yoktu. Onlara erkek demeye dilim varmıyordu. Deniz ve diğer tanıdıklarıma hakaretti bu.
***DENİZ'İN AĞZINDAN
Kafamı kaldırdığımda hemen Besteleri ve yanlarına giden adamları fark ettim. Zaten fark etmemek mümkün değildi. Güzelliğiyle parlıyordu. Ne bir dakika onlara gelen erkekler mi? Siktir!!
"Lan o sarktığı benim prensesim mi? Yoksa diğerleride şu sizinkiler mi?"bizimkilerde sinirlenmişti bestenin fotoğraflarında gördüklerinden beri ecrin ve idili unutamamıştı benim salak arkadaşlarım. Birden sözleşmiş gibi aynı anda kalktık ve o sinirle oraya nasıl gittiğimizi bilemedik. Oraya gittiğimizde benim prenses kavga çıkmasın diye konu değiştirmek için geldi benim boynuma sarıldı.onun yanağına bir öpücük kondurduktan sonra. Kulağına "prenses çekilde şunlara benim prensesime dokunmak neymiş bir göstereyim" dedim. Bana hayır anlamında baktı ama benim o sinirimle karşımda durmasının anlamsız olduğunu anladı . Yanıma baktığımda Ecrin de olay çıkarmaması gerektiğini Alkıma gözleriyle anlatıyordu. Doruk ve İdil de bundan farksızdı. Alkım Ecrinin bu bakışlarına dayanamayarak
"Hayatım çekil de şunlara kime bulaştıklarını gösterelim." Dedi. Dedi ama dediğine kendi bile inanamadı. Ecrin o şaşkınlıkla çekilmişti ve Alkım adamlara dalmıştı. Bende Besteyi iteleyerek daldım.
👽👽👽👽👽👽
Alkım, Doruk ve ben adamları çok pis benzetmiştik. Zaten sonra kızlar bizi yaka paça dışarı çıkarmışlardı. Sanırım Beste bunun acısını benden uzun süre çıkaracaktı.

Kaderimdeki PolisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin