BİRİNCİ BÖLÜM

298 17 7
                                    

Leo kapımı 50. kez tıklattı.

"Ya dur! Saçımı yapıyorum," diye bağırdım. Bu gece dışarıya çıkacaktık ve ben onu sinir etmek için odaya almıyordum. Bir anda kapıyı açtı. Ona şaşkınca bakıyordum.

"Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Saçımı topluyorum dedin, giyiniyorum değil," dedi ve göz kırptı. Ona elime ilk geçirdiğim rujumu fırlattım ama o havada yakaladı.

"İyi atış," dedi. Sırıttım ve saçımı at kuyruğu yaptım. Ona döndüğümde yatağama yatmış beni izliyordu.

"Çok güzelsin," dedi. Alaycı bir şekilde güldüm.

"Çok aptalsın," dedim. Onaylayarak başını salladı. Telefonumu cebime koyarak ona döndüm.

"Hadi çıkalım," dedim ve odadan çıktım.

Annem yanımda Leo olduğu için saat kaç olursa olsun dışarı çıkmama izin veriyordu.

"Anne biz gece kulübüne gidiyoruz," dedim. Bana ve Leo'ya baktı.

"Tamam tatlım. Çok içmeyin," dedi. Gülümsedim. Aslında içen Leo'ydu aptal aptal oturan bendim.

***

Arabadan indim ve aynı anda esen rüzgarla dondum.

"Ov! Dondum!" dedim ceketime daha çok yapışıp kulübe doğru hızla yürürken. Leo beni ısıtmak için kollarımı sıvazladı.

Kulübe girdik. Tezgahın önündeki sandalyelere oturduk. Herkes kendini hareketli şarkıya kaptırmıştı fakat biz iki aptal burada oturuyorduk. Leo:

"Ne içeceksin?" dedi. İçmeyeli uzun zaman olmuştu. Bu yüzden ağır şeylerle başlamak istemiyordum.

"Beyaz şerap istiyorum," dedim. Leo dalga geçercesine güldü.

"Gülme! Uzun zamandır içmiyorum ve ağır şeylerle başlayarak hemen kafayı bulmakta istemiyorum," diye açıkladım. Ama o gözlerini devirdi.

"Barmen! Bir viski ve bir beyaz şarap," diye bağırdı sağ elini kaldırarak. Güldüm ve sol tarafımdaki sandalyeye uzun sarı saçlı, yeşil gözlü, uzun boylu ve tepeden tırnağa siyah giyinmiş bir çocuk oturdu.

İçkilerimiz geldiğinde Leo viskisini bir dikişte bitirdi. Vay canına! Hızlı başlamıştı. Ben de şarabımdan bir yudum aldım. Leo şarabımı elimden alarak içti.

"Ne yapıyorsun?" dedim kızarak.

"İkincinin gelmesini bekleyemezdim," dedi. Gözlerimi devirdim ve elinden bardağımı alıp ben de içtim.

"Bu akşam annenden ne kadar içmek için izin aldın?" diye dalga geçti.

"Annemden izin almadığımı biliyorsun," dedim ve o büyük bir kahkaha patlattı.

"İzin almasaydın viski içerdin," dedi ve kendimi tutamayıp onun eline yeni aldığı viski bardağını elinden alıp hızla diktim. Tadı kesinlikle iğrençti!

"Viskimi içebilirsin dememiştim," dedi alayla.

"Fark etmez," dedim ve barmen bize iki bardak ile bir viski şişesi getirdi.

"İşte bu adamım," dedi Leo barmene. Leo'nun doldurduğu bardağı da içtim.

"Tadı iğrenç! Bir tane daha içmeyeceğim," dedim bardağı uzağa koyarak. Bana alayla baktı.

"Ah, hadi ama! Bu kadar mı? Senden daha iyisini bekliyordum Mia," dedi ve az önce uzağa koyduğum viski bardağını bana vererek devam etti:

"Eğer bu gece bu şişeyi benimle birlikte bitirirsen, bu geceki tüm harcamaları ben ödeyeceğim," dedi. Ona safça bakarken yanımda oturan sarı saçlı çocuk güldü. Sinir olmuştum. Bardağı ve viski şişesini sağ elime aldım.

KANATLARIMDAKİ İBLİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin