Değerli okuyucularım bu hikayeyi okurken kendinizi Beste karakterimizin yerine koymanızı ve öyle okumanızı istiyorum... Multide bölüme ait gif var...
Yorum ve beğeni yapmayı unutmayın.. Sizleri kocaman
öpüyorum Beyaz Belalılarım :)
Bölüm kısa oldu çünkü ilk bölüm ama diğer bölümlerde heyecan ve gizem dolu olucak.Bölüm şarkıları :
Cem Adrian- Ben Seni Çok Sevdim
Rachel Platten- Fight SongBirinci Bölüm
His nedir diye hiç düşündünüz mü? İçinizi kemiren o sorular? Onları hiç düşünüp dikkate aldınız mı ? Gerçekten inanıp bugünüm güzel geçicek dediğiniz gün oldu mu peki?
Ben hayatımı hep bu hislere ve duygulara yer vererek yaşadım. Hala da devam ediyorum.Yağmuru severim çünkü bana gerçek dünyayı anımsatıyor. Gerçek ve karanlık. Bulutların yeryüzüne yakın mesafesi ile toprağa inen o yağmur damlaları... Kimi zaman yalnız kaldığın gibi karanlık veya ihtiyacın olduğu zaman yakınındakini göremeyeceğin gibi sisli...
Kulaklığımı takıp havanın içime sinmesine izin verdim. Son ses çalan müziğime rağmen hayal kurabiliyordum. Lastiklerin yol üzerinde yağmur damlalarını ezerek kaymasıyla , o toprak kokusunu içime çektim. Arabanın ani freniyle gözlerimi açtım. Muhsin Amcayla-şoförümüz- dikiz aynasından bakışmamız bir oldu. Esneyerek doğruldum. Cama baktığımda uzun ağaçlar, ortasındaki büyük, gösterişli sarı villa görmemle kendi evime geldiğimi anlamam az vaktimi almıştı. Muhsin amcanın ikinci seslenişiyle bakışlarımı ön tarafa çevirdim
"Geldik küçük hanım , anneniz içerdedir. Bir ihtiyacınız varsa ben buralarda olacağım."
Muhsin amca yine kendi efendiliği ve saygınlığıyla konuşmasına devam ederken, kafamı onaylar biçimde yukarı aşşağı salladım."Teşekkür ederim Muhsin amca , gerekli bişey olursa sana haber veririm." Diyip arabanın kapısının kulpunu kavradım. Dışarıda yağmur olması beni çok mutlu ederken bir yandan da mutsuzdum. Çünkü buraya gelme amacım annemle sabah ki kavgamız yüzündendi. Okulda tüm gün bunu düşünüp durdum. Acaba annem üzülmüşmüdür, çok mu kırılmıştı bana diye. Çünkü annem benim tek özelim ve tek gerçekliğim. Onun üzülmesine hiç ve hiç dayanamam. Kendi kendime içimden konuşurken arabanın ikinci korna sesinde kendime geldim. Muhsin amcaya baktığımda gözlerini büyüterek kapıyı işaret ediyordu. Bakışlarımı kapıya çevirdiğimde kapıyı açmış ve içeriye suların girmesine izin vermiş olduğumu gördüm.
"Bestecim , güzel kızım sen iyi misin biraz dalgın gibisin?" Muhsin amcanın sesi ile bakışlarımı ona çevirdim.
"İyiyim Muhsin amca sadece biraz yorgunum , bide tabi annemin tepkisini merak ediyorum." Diyip göz devirdim. Annem beni affederdi , umarım.
"Annen seni çok seviyor, emin ol sabah ki kavganız küçük bir yanlış anlaşılma , sıkma sen o güzel canını." Muhsin amcanın güzel sözleriyle tebessüm edip bakışlarımı gösterişli, ben pahalıyım diye bağıran lüks villamıza çevirdim. Evimiz şehir merkezinin biraz dışında olduğu için ormalık alanın içinde gibi duruyor ama aslında ağaçların fazlalığından kaynaklanıyor. Yavaş adımlarla , ayaklarımı su birikintilerine batıra çıkara kapıya doğru yürüdüm. Büyük demir kapımızın hemen yanında Nensi'nin-köpek- küçük şirin kulübesi var. Kapıya varmadan Nensiyi aradım. Fakat görünürlerde bahçede değildi. Daha fazla ıslanmamak için demir kapıya doğru gitmek isterken Nensinin o içler acısı havlama sesini işittim. Halbuki hiçbir zaman böyle havlamazdı. Bu sanki acıyı ve hüznü anlatan bir sesti. Başımı arkaya doğru çevirmemle Nensinin kulaklarını arkaya savuracak biçimde bana doğru koştuğunu görmem bir oldu. Her yeri ıslanmıştı. Gözleri yaşlıydı. Ne yani Nensi ağladı mı? Peki ya neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Bela
Teen FictionGökyüzü hiç , bu kadar güzel bir o kadar da korkunç olmamıştı. Halbuki o bu havayı sevse de şuan hissettiği duygular sevgiden yoksundu . Onun yağmuru sevmesinin nedeni gözyaşlarını kapattığının hiçbir zaman farkına varamamıştı belki de öyle olsun is...