Multimedia: Tyler
-Ellie Lockser
Sabahın 10:00'ındaydık. Okula sadece 1 saat kalmıştı ve ben ile Meredy hep bu saatlerde kalkardık. Fakat dün Meredy'nin yaşadığı şeyler üzerine okula gitmek isteyeceğini sanmıyorum. Hem zaten ben de gidemem çünkü bütün gece Meredy'nin saçını okşadığım için uyumadım.
Uyumamaktan da pişman değilim. Meredy'nin hıçkırıklarını az da olsa dindirmiştim ve bu benim için çok şey ifade ediyordu; Biz DOSTUZ.
Aynı şeyi ben yaşasaydım o da bütün gece uyumaz, beni mutlu edebilmek için elinden gelen bütün çabayı harcardı. O iyi biriydi. O özeldi. Ona karşı farklı şeyler hissediyordum. Sanki çok güçlü bir kızmış gibi. Öyleydi de. Güçlüydü.
Benim demek istediğim şey, Meredy ile bir bağımız olduğunu düşünüyorum. Hani ateş ve hava birbirlerine çok yakındır ya, hava ne kadar sert eserse ateşi de o kadar büyütür ya, ateşin her şeyi artık havaya bağlıdır ya işte, işte aynen böyle şeyler hissediyordum.
Meredy'nin hemen yanında kıvrıldığımdan yüzünü daha iyi görebiliyordum.
Turuncu saçları cidden güzeldi. Şu an gözleri kapalı olmasına rağmen yeşillerini hayal edebiliyordum. Yanaklarında hafif çok hafif çillet vardı. Burnu küçücüktü ve gözleri japon çizgi filmlerinde ki (Anime) kızların ki gibi büyüktü. Dudakları normalden azıcık kalındı. Kirpikleri ise ince ve kısaydı.
O sırada kapı açıldı. Dur bir dakika nasıl? Anahtar sadece ben de ve Meredy'de var ve ikimizin anahtarı da şu an burada.
Bir kaç adım sesi geldi ve görünüşe göre 3 kişiler.
Sonra görüş alanıma önce kızgınca gelen Justine, sonra sırıtan Alex, sonra 'Oh olsun' bakışıyla Hermie, sonra da kolunda Tom ile Tyler geldi.
Oha! Tom'un sol gözü morarmış, saç dipleri kan içindeydi. Kıyafetine bakılırsa kusmustu ki vampirlerin kusması cidden nadir bir durum. Sağ bacağını topallıyordu ve dudakları yara içindeydi.
-Ellie. Meredy'yi uyandırır mısın? Diye sordu Alex.
Bunu demesi ile Meredy'nin omuzlarına dokunmaya başladım. Onun yanında yattığım için bunu yapmam kolay oldu. Gözlerini hafifçe açtı ve yeşillerini kahverengilerim ile buluşturdu.
Yavaşça doğruldu ve bana baktı.
"B-bir şey mi var?" diye sordu kekeleyerek. O sırada Tom'un öksürüğünü duydu ve kaşlarını çatıp o tarafa baktı.
Meredy'yi hiç böyle görmemiştim. Katty ile kavgalarımızda bile 'iyi kız' tarafını korurdu. Galiba şimdi 'kötü kız' tarafını görecektik.
-Seni aşşağlık!
Bir anda Alex, Tyler, Hermie ve Justine'i hava çıkartarak kenara ittirdi. Dur bi saniye onun özel gücü hava değil eşyaları ve canlıları hareket ettirme!
Bir anda göz renginde ki yeşil garip bir hal aldı. Sanki gözlerinde fırtına kopuyordu. Sonra gözlerinden hava çıkmaya başladı. Evet hava!
Birden tek elini ileriye atıp sert bir rüzgar çıkardı ve biz bile sendeledik. Tom duvara sertçe çarptı ve duvardan çıtırdı sesleri geldi. Sonra Tom yere düştü ve duvarın kırıldığını gördük. Oha! Bunu nasıl yapmıştı?
Hızlı bir hareketle Tom'un yakasına yapıştı ve konuştu;
-Sana yalvardım öyle değil mi!? Yapma diye bağırdım! Ama sen dinlemedin beni! Bütün masumiyetimi aldın elimden piç kurusu!
Ben de sana acımıyıcam göreceksin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Okullar
Fantasíaİki okul. Bunlardan biri vampirler okulu, bir diğeri ise kurtlar okuluydu. Ve bu iki okuldaki öğrencileri ayıran tek şey ise bir kaç metrelik bir duvardı. İki kardeş. Biri ateş vampiri, diğeri ise buz kurtu. Onları birbirinden ayıran tek şey ise ok...