~"Darvin görse teorisi kanıtlamış olur !" ~

12 2 0
                                    

Tam bu gün daha ne kadar sıkıcı olabilir diye düşünürken Sinan bey elinde gazetelerle koşarak "Yazıyor , yazıyor ...!" Diye içeri girdi. Kız bu adamda olmasa halimiz ne olur bilmiyorum. İçi geçmiş burdakilerin , hepsi sus pus oturuyorlar ... Tabi herkes koşarak elinden gazeteleri kaptı ve bakmaya başladılar. Ve herkes gibi bende bir tane kaptım ve direk ekonomi sayfasını açtım. Herşey yolunda görünüyordu. Bir sorun yoktu.

"Ayfer Özen ! Seni ayın en iyi çalışanı seçiyorum !" dedi Sinan bey bağırarak. "Resmen uğur getirdin. Bir kaç ekonomist artık paralaralarıyla bizim tavsiyelerimize göre hareket ediyorlar ! Seni içten dileklerle kutluyorum. Söyle bakalım bu başarını neye borçlusun? " dedi. Bir sürü göz -yarimaşkımhayatımbitanem- de dahil bana bakıyorlardı.

"B-ben , sizin dediğiniz gibi yazıyorum ve çok azıcık , ufacık , minnacık da yorum ekliyorum ama tamamen makaleyi destekleyici nitelikte yani. Böyle ikna edici azıcık tabii. Ciddiyim küçücük. " dedim. Sinan beyin yüzü başta asılsada sonradan bozuntuya vermedi.

"Peki , çok güzel , çok güzel. Ve arkadaşlar bu arada şunu da söyleyeyim , gazetemizin ekonomi sayfası bu ay "yılın en iyi tahmini borsa sayfası *" ödülüne aday gösterildi. " dedi. Tabi bir alkış , bir tepişme sesleri , bir zılgıtlar - tamam bunu ben uydurdum - ama abartmıyorum gelin ve damat içeri girerken bu kadar alkış almıyor. Neysem , tabii herkes tebrik ediyordu bende bolca teşekkür ettim efem , böyle bir mutluyum bir mutlu ...

Ta ki ...

Bir gününde böyle olaysız , mutlu huzurlu geçsin be kızım ...

Ay hiç sorma ya , Valla ben de anlamıyorum ki ?!

Kız , bana bak , yoksa sen cenabet mi geziyorsun , bak doğruyu söyle ha !..

Yok , Çüş , Oha daha neler ... Bana bak len , o nasıl soru öyle. Valla yolarım kız seni ...

Tamam canım ya kızma , belki unuttun yani , hatırlatmak amaçlı şaaptım ben .

Sus , bak Valla sus ben seni şaapçam sonra. He neysem nerede kalmıştık biz , tabi beni tebrik eden vardı ama Aysima cadısı ve yanında iki kız arkadaşıyla bana bakıyorlardı. Hani anlar böyle bakınca korkmuyorum desem yalan olur.

Tabii ofis saatleri ilerledikçe insanlar benle   ,  ben onlarla ufak ufak kaynaşıyorduk. Bende bu arada fırsattan istifade dedikodu grubumu topluyordum.

Zaten sen dünden meraklısın kaynaşmaya ya , neyse ...

Ay yok alın bunu burdan, alın yoksa kavga çıkacak ...

Ay aman sustum be , senlede şöyle iki çift laf edilmiyoru.

Kız , asıl senle iki çift laf edilmiyor. Hemen bir çirkefleşmeler , çirkin pis şey seni ... Neysem.

Günün geri kalanında Metinle bolca sohbet ettik  arada Yiğitçiğim uğradı yanımıza , tabi Nilay da olmazsa olmaz ... "Metin , kahve içelim mi ? Yapayım sanada banada güzel böyle orta şekerli bir Türk kahvesi he ? İçeriz böyle karşılıklı. Hem bana bak , kız falda bakarım sana , ha ne dersin ?" Dedim.

Yani yalvardın.

Hayır dedim. Neysem "Tamam hadi yapta içelim. Bu arada bilirmisin sen fal bakmak ?"

"Ayıp oluyor ama , alınıyorum. " dedim. Biraz güldü sonra bende bi koşu kafeteryaya uçtum. Böyle kafe gibi masalar vardı ama kendi kahveni kendin yapıp içiyorsun. Birde otomat vardı oradan da çikolata kek falan alabiliyorsun. Öyle işte .. Bende geldim hemen yaptım iki güzel kahve tam çıkacam Yiğit içeri "Ooo kahve varr !" Diye girmesin mi ?! Tabi bende bir şey diyemedim ona ama sonra "Kime bu kahveler ? " diye sordu. "Ya Metinle kendime yaptım. " dediğimde ise yüzü hafiften bozuldu ama belli etmemek için 'çaktırmıyorum' havalarına girdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEDİKODUCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin