ÖLÜLER KODEKSİ

ÖLÜLER KODEKSİ TANITIM

Bölüme başlamadan önce kitabın açıklamasını okumanızı öneririm ve RUH ZİNCİRİ adlı kitabımada bakarsanız asla pişman olmazsınız.

Arkadaşlar öncelikle Ölüler Kodeksi adlı fantastik kitabımda olay Yuena adlı bir gezegende geçmektedir. Şehirler,kaleler ve köyler hayalimdeki dünyanın küçük kesitleridir, bu kesitlerde sizlerle beraber gezmek beni çok mutlu edecektir ve eminim fantastik kitap sevmeyen bir insan kitabımı gördüğünde fikrini degiştirecek :) çok mu büyük konuştum? =) Hatalarımı ve beğenip begenmediğiniz yerleri yorumlara yazabilirsiniz en kısa zamanda yorumlarınıza döneceğimden emin olun ve lütfen vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin sonuçta bu kurguya baya bir emek harcadım ;). Kişiler ve yerler aklınızda kolayca şekillensin diye kitabımda bolca mutlimedya fotoğrafları var umarım beğenirsiniz. Kitapdaki yazım ve imla kurallarına pek dikkat etmeden yazdım lütfen onlara takılmadan okuyun ve yorumlayın ileride bu eksiklikler düzeltilecektir. Son olarak bu fantastik yolculukta aksiyon,gizemin ve maceranın dozu hiç düşmeyecektir. Kalp hastalığı olan insanların okumaması tavsiye edilir :) iyi okumalar.

Karea ve Sarad Krallığı sınırı, Argo ovası.

Karea Krallığı devasa Argo Ovasına kurulmuş bir Krallıktı. Ovanın büyüklüğü o kadar fazlaydıki bir Krallık ve yedi Lordluk rahat bir şekilde sığmıştı. Krallığın doğu bölgesinde kalan halk geçimlerini madencilikle karşılarlardı. Daha küçük yaşta çocuklarının ellerine kazma, kürek veren babaların çoğu yaptıkları zor iş sebebiyle iri vücutlu, güçlü kollara ve kazma, kürek tutmaktan nasırlaşmış ellere sahiptiler. Bu bölgede ağaç ve bitkiler çok yetişmediği için halk taştan, beyaz badanalı, kırmızı kiremitli ve pencereleri üçgen evlerde kalırlardı. Doğu bölgesindeki halk batıya göre biraz daha fakirdi bunun nedeni ise doğu bölgesinin aç gözlü Lordlarıydı. Bu Lordlar o kadar parayı severlerdiki bazen haddini aşıp Krala baş kaldırır ve vergilerini bile ödemezlerdi. Krallığın Doğu bölgesini üç Lord yönetiyordu. Lord Laxal, Lord Raber ve Lord Deas . Bu Lordlar halktan aldıkları yüksek verğiler sayesinde daha iyi bir yaşam elde etmişlerdi.

Krallığın batı bölgesinde kalan halkın bir bölümü hayvancılık ve meyve agaçlarından gelen gelirle bir kısmı patates, havuç,buğday gibi temel bitkilerle geçimlerini sürdürürlerdi. Batı bölgesi aroması güzel şaraplarla ünlüydü. Her yıl çiftçiler bahçelerindeki üzümü toplayıp mahzenlerde mayalarlardı. Bu bölgedeki halk ağaçlar ve bitkiler bol bol yetiştiği için evlerini kestikleri ağaçlardan yaparlardı. Batı bölgesindeki halk doğuya göre daha rahattı. Bunun bir sebebi ise başlarındaki Lord Zaen, Lord Krasus ve Lord Wolfgang gibi soyluların halka çok baskı uygulamamasıydı. Karea da önem gören en büyük şey sanattı. Krallar ve Lordlar sanattan hoşlandıkları için halkın arasından çok sayıda sanatçı çıkmıştı.

İki bölgenin arasındaki tek ortak nokta halkının her daim mutlu olmasıydı. Ancak bu mutluluk bir gün bozuldu. Karea'nın baş düşmanı olan Saradlar Krallıktaki madenler ve verimli topraklar için Karea'ya savaş açmıştı.

Savaş üç yıl boyunca aralıksız sürmüştü. Karea'nın tarım yapılan verimli topraklarında artık ekin yerine asker cesetleri vardı.
Artık tüccarlar Karea'ya gelip ticaret yapmıyordu, çiftciler ve madenciler korkularından evlerinin altına yaptıkları küçük sığınaklardan dışarı adımlarını atmıyorlardı. Madenler ve tarlalar bom boştu. Bir zamanlar çocukların sahibinden izinsiz çıktığı elma ağaçları şimdi cayır cayır yanıyordu.

Madenler ve tarlalar boş olduğundan dolayı Karea gün geçtikçe para kaybediyor ve Karea'nın ekonomisi gün geçtikçe kötüleşiyordu. Halk açlıktan kırılıyordu ancak Kral Orphus savaş giderlerini karşılamak için halktan her geçen gün daha fazla vergi alıyordu. Savaşın iki tarafıda geri adım atmıyordu. Saratların devasa bir dağa yaptıkları şehirlerindede durum farklı değildi. Halk her geçen gün daha fazla alınan vergilerden bıkmıştı ve Saratların son Tugaylarıda da Argea vadisinde bozguna uğratılıp hiç bir Sarad askeri sağ çıkmayana dek vadinin tepesinden kaya yuvarlanmıştı.