ÖLÜLER KODEKSİ

BÖLÜM-5 CASUSLAR

Multimedyada: Sean Connery= Faga var .

Karea Krallığı, Pamer köyü yakınları.

"Anne? Annem nerede?"

"Kapa çeneni seni aptal. Annen yok"

Uykusunda yeni uyanan çocuk yüksek sesle ağlamaya başladı "Anne"

Büyük çocuklardan birisi çocuğun konuşmasını taklit ederek "Annem nerede? Anne? Annen öldü gerizekalı bu yüzden yetimhanedesin"

Bir diğer büyük çocuk kıkır kıkır gülerek "Annen öldü seni gidi aptal. Annen öldü?" diyerek çocukla alay etti.

Çocuk ağlamaya devam etti.  Kendisiyle ilk alay eden çocuk "senin baban alkoliğin tekiydi ve cehenneme gitti aptal. Sen de onun yanına gideceksin" kah kahalarla gülmeye başladı.

Daha sonra çocukların hepsi gelen kişinin ayak seslerini duyup sustular.

İçeri yetimhane görevlisi Elena girmişti "geçti küçüğüm o bir kabustu geçti" dedi ve çocuğu kucağına aldı ve sıkıca sarıldı

Çocuğun ağlaması bir nebze olsun dinmişti. Yetimhane görevlisi Elena çok iyi yürekli bir kadındı. Her ağladığında yanına gelip onu avuturdu ve bazen mutlu olması için yanında biraz şeker getirirdi.

Yetimhane görevlisi çocuğu avuttuktan sonra gitti. Artık büyük çocuklar kendisiyle alay etmiyorlardı. Elena ne kadar sabırlı ve şefkatli biri olsa bile onunda bir sabır derecesi vardı. Pencereden yağan yağmura uzun bir süre baktı.

Çocuk Elena gittikten sonra aglamayı kesmişti. Yetimhanenin karşısındaki askeri akademi her zaman dikkatini çekmişti, en büyük hayali orada okumaktı.

Aradan biraz süre geçince askeri akedemiden gördüğü gibi yerde sürünüp kendiyle alay eden çocuğun yatağının yanına gelmişti. Aniden kendiyle alay eden çocuğun yatağının üstüne atladı ve  boğazını sıkmaya başladı. Boğazını sıktığı çocuk kendinden üç yaş büyüktü ancak kendisi hiç aldırmadan büyük çocuğa saldırmaya devam etti.

İlk olarak ne olduğunu anlayamamıştı ancak aradan bir kaç saniye geçtikten sonra üstündeki çocuğun bogazına sarıldığını anladı. Üstündeki çocuk boğazını sıkmayı bırakıp bu sefer elleri ve kafası ile göğsüne vuruyordu. Kendisini savunmak için ayağıyla çocuğun karnına vurdu ancak çocuk saldırmaya devam etti.

Karnına gelen tekme hiç acıtmamıştı. Kalbi çok hızlı atıyordu . hızlı bir şekilde altındaki büyük çocuğun suratına bir yumruk attı ve çocuğun suratının bir bölümü kanla kaplandı. Büyük çocuğa vurduğu zaman Agzına gelen koyu kırmızı kan tuzlu ve miğde bulandırıcıydı.

altındaki büyük çocuğun göğsüne  var gücüyle bir yumruk attı. Artık büyük çocuk yediği darbelerden dolayı iyice sersemleşmişti. Son olarak çocuğun boğazını yeniden sıkıca sıktı. İstemsiz bir şekilde bağırıyordu halbuki hiç acı hissetmemişti.

Bu olaydan sonra asla ağlamamıştı

Bağırma seslerini duyan yetimhane görevlisi Elena koşar adımlarla odaya girdi ve küçük Faga yı kanlar içinde gördü. Yatağın yanına geldiğinde büyük çocuk hareketsiz bir şekilde yatıyordu ve üstü başı kan olmuştu.

Büyük çocuk ölmemişti ancak ağır yaralıydı. Faga daha altı yaşında olduğu için ceza almamıştı ancak yetimhaneden atılmıştı.

Nerdeyse her yıl bir yetimhane değiştiriyordu. Yetimhanede yaraladığı çocuk yüzünden onu hiç bir yetimhane kabul etmiyordu.

On beş yaşına geldiği zaman askeri akedemi mülakatlarını geçti ve askeri akademiye katıldı. Askeri akademiyi bitireli on yıl olmuştu ve Kralyet ordusunu yönetiyordu. O zamanın Kralı, Kral Marğent halktan çok vergi alıyordu ve alınan verğiyi kendi zevk ve sefası için harcıyordu.