Ellerini yavaşça gözlerimden çekti. Ben de arkama döndüm ve beni korkutan kişinin kim olduğuna baktım.
Arkamı döndüğümde sabah beni sınıfta öpen, İrem'e el ele yakalandığım çocuk, Ceren'e yüz vermeyen çocuk, benim ilk günden ve hatta ilk görüşte aşık olduğum çocuk yani Emre vardı.
- "Ne işin var burada?" diye sordum ben.
- "Asıl senin ne işin var burada? Yoksa bana bakmaya mı geldin"
- "Hayır tabiki.Sana niye bakacakmışım ki ben."
- "Bilmem, merak etmişsindir belki."
- "Yok merak etmedim. Sen kimsin ki yaa, ben seni merak edeceğim. Ben buraya başka bir şey için geldim.
- "Ne için geldin peki."
- "Şeeeyy yaa. Şey için geldim ben." derken bir yandan da yalan bulmaya çalışıyordum.
- "Beni bahçede göremeyince merak ettin ve bana bakmaya geldin." demesiyle hiçbir şey diyemedim. Sadece gözlerine bakıyordum. O da benim gözlerime bakıyordu. Aslında böyle durumlarda yanağım çoktan kızarmıştı ama karanlık olduğu için belli olmuyordu.
Emre bunu bilerek mi yapmıştı. Bahçede göremeyince buraya geleceğimi tahmin etti. Oofff Aslı yaa. Niye Emre'yi merak ettim ki. Keşke merak etmeseydim. Başıma bunların hiçbiri gelmeyecekti.
Emre'ye yeterince rezil olmuştum. Okuldan çıkmam gerekiyordu. Emre'ye biraz daha baktıktan sonra bir anda arkamı döndüm ve koşmaya başladım.
Bodrum kattan çıktıktan sonra okul bahçesine geldim. Emre'den kurtulmam lazımdı. Daha fazla rezil olmak istemiyordum. Bahçeye geldiğimde koşmaya devam ediyordum. Okul kapısının önüne geldiğimde etrafıma bakındım. Yolun karşı tarafında bir kaç tane araba vardı. Bir an önce taksi bulmam gerekiyordu. Kaldırımda yürümeye başladım. Yoldan arabalar geçiyordu. İlerden taksinin geldiğini gördüm. Taksi bana biraz daha yaklaştıktan sonra elimi kaldırarak taksinin durmasını sağladım.
Taksiye bindikten sonra evin adresini tarif ettim. 10 dakika sonra eve gelmiştim. Çantadan parayı çıkardım. Parayı verdikten sonra taksiden indim. Evin bir durak gerisinde inmiştim. Eve yürüyerek gidecektim. Çantamdan telefonu ve kulaklığı çıkardım. Müzik listesinden müzik aramaya başladım. Bir kaç tane daha müzik geçtikten sonra herhangi birini açtım. Dinlemeye başladım.
Daha ilk gün benim için çok yorucu geçmişti. Bu yorgunluğumu atmak ve rahatlamak için müzik dinlemeyi tercih ettim. Müzik çalarken hâlâ yürüyordum. Bir kaç tane müzik dinledikten sonra eve geldiğimi farkettim. Müziği kapatıp kulaklığımı çıkardım ve telefonumla birlikte çantama koydum. Kapının önüne geldikten sonra da çantamdan anahtarı çıkardım ve kapıyı açıp içeri girdim. İçerden hiç ses gelmiyordu. Sanırım annem evde yoktu. Zaten babam çalıştığı için eve biraz geç geliyordu.
Evet babam çalışıyor. Aslında İstanbul'dayken ihaleyi kaybettikten sonra bir çok arkadaşıyla iş hakkında konuşmuş ve burdan kendine iş bulmuş. Yine İstanbul'daki gibi bir holdingde çalışıyor. Annem çalışmıyor ama bir süreliğine.İzmir'e yeni geldiğimiz için kendimizi toparlamamız biraz zor olacak ama yine de idare ediyoruz. Geçici de olsa babam anneme bir iş ayarlayacak. İzmir'e iyice alıştıktan sonra hayatımız eski düzenine dönecek.
Ben ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim ve özenle kenara koydum. Bugünün yorgunluğunu üstümden atmak için bir an önce uyumak istiyordum. Odama çıkmak için merdivenlere yöneldim. Merdivenleri tek tek çıktıktan sonra odama girdim. Çantamı bir kenara koydum. Üzerimdeki hırkayı da çıkartıp çantanın yanına koydum. Kendimi yatağa attım. Yatağa yattıktan sonra gerçekten yorgun olduğumu anladım. Öylece boş tavana bakıyordum. Bugün okulda başıma gelenleri düşündüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Aşk
Ficțiune adolescențiİnsan sadece bir kere aşık olur. Onun için tek bir kişi vardır ve vazgeçilmezdir.