Siyah bölüm 5. Leke

250 25 4
                                    

Selam! Çok özür dilerim bir asırdır yeni bölüm yazmadım. Ama haklı sebeplerim var. Liseye başladım ve bana çok zor geliyor. Neyse :) Bölüm parçaları yazmaya karar verdim. Bu bölümğn parçası Ron Pope- A drop in the ocean :*

********

Lucy'nin şok etkisi yaratan sözlerinden sonra beden dersi pek de iyi gelmemişti. Kafama top yemiştim ve bunun üzerine etrafa bağırıp çağırmıştım. Ne de güzel bir başlangıç !

   Okula yavaş yavaş alışıyordum. Okul çıkışları eve Paul ile birlikte gidiyorduk. Onun evi benim evimin üç sokak arkasındaydı.Beraber gidip gelişimiz sayesinde iyice bağlanmıştık. Ama Lucy'nin dediklerini aklımdan çıkaramıyordum. Rastlantı olmalıydı değil mi?

   Deacon ile sadece Biyoloji derslerimiz aynıydı ama haftada 4 saat biyoloji gördüğümüz için çok sık karşılaşıyorduk. Bir gelişme var mıydı? Tabiki hayır. Tek kelime bile etmemiştik birbirimize.

  Lucy ile en yakın arkadaş olmuş, öğle yemeklerini o ve onun grubuyla yiyordum. Onun çok sık antremanı oluyordu, ben de onunla birlikte gidip onu izliyordum. Kesinlikle harika voleybol oynuyordu. Ben de spor yapıyorum ama fitness. Yani aradaki farka baksanıza!

    Bir de  ne öğrendim bakın! Paul ile Tefeci Deacon kuzenlermiş. Paul eve giderken söylemişti ve benim yüzümün aldığı şekli düşünün artık. 

 Paul basketbol oynuyor. Boyunun o kadar uzun olmasına şaşmamak gerek. Tanrım  onunla tanıştığım için çok mutluyum. Beni hep güldürüyor ve Tefeci'nin aksine bana çok yakın davranıyor. Tefeci demişken Deacon beyefendi geldi kuruldu kafamın içine. Düşünmemeye çalışıyorum ama yakışıklılığını görseniz siz  benden de tutkun olursunuz. Hala bana neden öyle davrandığını öğrenemedim ama alıştım artık. Sorun yok.

***

Üç hafta sonra 

  Paul ile okul çıkışı eve doğru yürüyorduk. Bugün beden dersim olduğu için her yerim ağrıyordu. Okulun popüleri Bella'nın yaptırdığı saçma sapan ısınma hareketleri ben gibi tüm sınıfı mahvediyordu.

    Güneş tepeden bize sırıtıyordu. Paul'un yaptığı espiriye kahkahalara güldükten sonra nefes almak için durdum. Elimde tuttuğum ceketim yere düştü. Nereden getirdiysem bunu?

  Derin bir nefes aldım ve yere eğildim.Elimi ceketime attığım anda Paul'un eli elime değdi. Ani bir elektrik çarpmasıyla elimi çektim.Paul da şaşırmış olacak ki ceketimi alıp ayağa kalktı ve bana şaşkın bir şekilde baktı. Kahverengi kaşları çatılmıştı. Elimi okulun ilk günü olduğu gibi tuttu ve kendine bakacak şekilde çevirdi.Ben bir şey göremiyordum ama o elimi incelemeye devam etti. Aniden kafasını kaldırıp bana bir soru yöneltti.

"Taylor en sevdiğin renk ne?"

Tamam da ne alakası  var bunun şimdi? Kaşlarım havaya kalktı.Paul hala dik dik bana bakıyordu. Kndimi cevap vermeye zorladım.

"Siyah. Neden sordun?"

Paul elimi bıraktı. Arkasını döndü.Önce büyük ellerini yüzüne kapattı. Sonrasında ellerini saçlarının arasında gezdirdi. Telaşım iyici artıyordu.Elimi çevirip baktım. Bileğimin solunda küçük bir morluk vardı. Rengi çok koyu değildi. 

"Paul neler oluyor?" diye soru sorduğum sırada Paul bana döndü.O ela gözlerde şimdi hiçbir ifade yoktu.Sadece bana baktı. Kaşlarımı çattım. Bana cevap vermeliydi.

"Paul neler oluyor?" diye tekrarladım sorumu. Paul derin bir nefes aldı. Bana yaklaştı.Kalp atışlarım hızlanmıştı. Daha fazla yaklaştı. Sonra ellerini belime koydu ve beni kendine doğru çekti. Vücudum onun vücuduna yapıştığında ellerim göğsünde duruyordu. Kalp atışlarını hissedebiliyordum şimdi. Ne yapıyor bu çocuk?

"Paul?" diye sordum usulca.Gözlerinde  şimdi başka bir ifade , mutluluk vardı. Gözlerim gözlerinden daha aşağıya , dudaklarına kaydı. Ben onun duduklarına bakarken o çoktan dudaklarını  benimkilerine bastırmayı başarmıştı  halbuki. Şu anda yaptığı şokun etkisiyle beynimdeki her şey sustu. Sadece o ve dudakları vardı.

  Başını hafifçe geri çekti. Ben de biraz geri çekildim. Paul ellerini belimden çekti. Bir adım geriledi. O sırada elimin hafifçe sızladığını farkettim. Elimi kaldırıp bakınca o küçük morluğun yerini şimdi simsiyah bir leke kaplamasına mı şaşırayım yoksa Paul'un elini o minik siyahlığın üstünde gezdirip bakışlarını bakışlarıma kilitlediğinde söylediği sözlere mi şaşırayım bilemedim. 

Çünkü Paul bana "Seni seviyorum" demişti.

*********

Nasıl? Umarım beğenmişsinizdir bölümü. Bir saniyenizi ayırıp votelemenizi ve yaklaşık üç saniyenizi de ayırıp yorum yapmanızı çooooooooooook isterim. Yaparsınız değil mi? Kesinlikle evet.Emeğe saygı beybilerim. Bir de foto kötü mü? Annem o fotoğrafı gören okumaz diyor. Güzel resimler yollarsanız çok sevinirim.Ve söz diğer bölüm bu kadar gecikmeyecek. Hatta iki gün içerisinde bile koyabilirim çünkü fikir hazır. Ok sizi seviyorum  ve vote ve yorum :*

SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin