Siyah bölüm 9. Ayrılık

90 12 5
                                    

Canlarım merhabaaaa :) Ne zamandır yokum ama size uuuupuzuuun bir bölüm yazdım. Tavsiyemce hikayenin başına dönüp tekrardan okuyun çünkü çok ara verdim ve unutmuş olabilirsiniz. Her neyse öpüyorum Vote ve yorum yaparsanız çok iyi olur :*

************************

HATIRLATMA

"Konuşabilir miyiz?

Yüzünde meraklı bir ifadeyle bana döndü ve başını evet anlamında salladı.

"Deacon, benim kaçırılmadan daha farklı bir yola ihtiyacım var. Buraya gelme sebebimiz babam ve eğer kaçırıldığımı öğrenirse kendisini asla affetmez. Başka bir çözüm bulmam lazım.Yardım eder misin?"

Deacon gözlerime bakıp düşündü. Bir iki dakikadan sonra konuşmaya başladı.

"Ailene onlardan çok sıkıldığın yalanını söyle. Evden kaç, böylece senden haber alamazlar. Süre dolana kadar beraber başka yerlerde oluruz. Sonrası zaten..."

Sonrasında zaten ölmüş olacaktım.

************************

Kulaklarım uğuldamaya başladığında başka çözüm yolunun olmadığını idrak etmiştim. Yapmalıydım, ailem için. Kaçırılma olayı onları yıkardı. Bir an kendi kendime güldüm. Sanki evden kaçmam onlar için sorun yaratmayacaktı.

Deacon bana biraz daha koyulaşmış mavi gözleriyle bakıyordu. Cevabımı beklediğini fark ettim. Gözlerim gözlerine daha fazla bakamayacaklarını belirtirken başımı aşağı eğdim. Şimdi ayakkabılarına bakıyordum. Biraz önce Paul karşısında çok güçlü görünürken şimdi içinde bulunduğum ruh hali acınasıydı. Bende bu kadar büyük fark oluşturmaması gerekirdi. Buna izin verecek kadar açmış mıydım kendimi ona? Ümitlenmiş miydim? Bu değildim. İçine kapanık biri olabilirdim, sorunlarımı gerçekten çok sevmediğim kişilere anlatmaz, yansıtmaz, belirtmezdim. Ama Deacon'da olaylar farklılaşıyordu. Kendimi toparladım. Bu Tefeci karşısında basit duramazdım. Hızla kafamı kaldırdım ve ona kararlı bir bakış gönderdim.

"Sonrasının bir önemi yok. Şu anda içinde bulunduğum durum değil, içinde bulunduğum durumun aileme yapacağı etki beni telaşlandırıyor. Bu işi onlardan uzak tutalım. Sonrası umrumda değil."

Bir an bunu beklemediğini yüz ifadesine yansıtırken yaptığı hatanın farkına varmış olacak ki kendini toparladı, usulca kafasını salladı.

"Hazır olduğunda mesaj at. Gelip seni alayım. Annenlere çıktığımızı ve bana güvendiğini söyle. Orada daha mutlu olacağım falan de. Ümidi kessinler."

Dolabına döndu ve şifreyi girdi. Kapağı açtı, bir kalem ve kağıt parçası çıkardı. Numarasını hızlıca karaladı. Şu an fark ediyordum. Deacon solaktı. 

Yüzüme bakmadan kağıdı uzattı. Elinden kağıdı alırken bileğimi tuttu. Avuç içimi yukarı gelecek şekilde döndürdü ve artık simsiyah olan lekenin üstüne yoğunlaştırdı dikkatini. 2-3 saniye kadar bekledi, sonrasında arkasını döndü ve büyük adımlarla yanımdan uzaklaşıp çalan zilin etkisiyle sınıflara gitmek için hareket eden kalabalığın arasında gözden kayboldu.

Numarayı katlayıp arka cebime soktum. Karmakarışık bir kafayla kimya laboratuvarının yolunu tuttum. Bakışlarım yine yerdeydi. Adımlarımı bir an önce gidip kafamı sıraya dayayınca uzun uzun olanları düşünebilmek isteğiyle hızlandırdım. Sınıfın kapısından içeri girdiğimde burada tanıdığım kimsenin olmamasına şükürler ettim. Şu anda kimseyle konuşup gülümseyebilecek durumda değildim.

Cam kenarının ortalarında olan bir yere yerleştim. Siyah çantamı sıranın üstüne koyup kafamı da üstüne bıraktım. Bayan mcGraw gelene kadar gözlerimi kapadım ve annemlere ne için evden ayrılacağımı söyleyeceğimi planlamaya başladım. Durup dururken bir şey söylersem çok abes kaçardı ve altında bir şeyler olduğunu hemen anlarlardı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin