Yedi

118 21 13
                                    

Ayten Teyzeyle bakıştığımız bir on - on beş saniye sonra yavaşça gülümsemeye çalıştım.

Ayten Teyze apartmanın en dedikoducu teyzesiydi ve kesinlikle eline bir malzeme vermemeliydiniz. Kerem onu tanımıyor olacak ki dümdüz bir ifadeyle ona bakıyordu ve tam arkamda dikiliyordu.

"Merhaba Ayten Teyze." Diye mırıldandım zoraki gülümsememle.

Yüzüne oturmuş imalı sırıtış ve 'sizi hınzırlar sizi' temalı bakışlarını önce Kerem'de sonra bende dolaştırdı.

"Anan Yok muydu Zeynebim? Çağırıver bakem, deyceğim var idi ona."

Aslında tatlı olan şiveli konuşmasını dinlerken içimden bir ses annemin evde olmadığını, hatta Kerem'in burda olduğunu bildiğini söylüyordu. Yine de o komik gülümsemeyi sürdürerek cevapladım.

"Yok Ayten Teyzecim. Bir arkadaşının evine kadar gitti. Sen ne söyleyeceksen bana söyle, ben derim anneme."

Ayten Teyze genç kızlar gibi kıkırdadı. Kerem olayı çözmeye çalışırken ben de ondan farklı değildim.

Niye gülüyordu şimdi bu?

Etrafı şöyle bir kolaçan ettikten sonra kimseyi göremeyince bana doğru eğildi. Fısıldamaya başladığında neredeyse gözlerimi devirecektim. Sanki devlet sırrı mübarek!

"Şey diyivercektim. Ehem, şimdi sene söylemem uygun gaçıvermez emme; Bu senlen Turuncu Oğlanın düğünü ne zaman diye soruvercektim."

Ben irilestirdigim gözlerimle hızlıca doğrulurken, Kerem ufak bir kahkaha atmıştı. Yahu komik mi? Kadın bizi kafasında sevgili yapmış, sözlemiş, nişalanmış, düğün ne zaman diyor; adam gülüyor ya?!

Gözlerimin boyutunda hiç bir azaltma yapmadan -kısacası halen iri gözlerimle- Ayten Teyzeye açıklama yapma gafletinde bulundum.

"Aaa Ayten Teyze, ne düğünü Allah aşkına? Kerem benim hocam yahu."

" E tamam gızım şindi hocan sonra da gocan oluverir." Deyip cümlesinin ardından kahkaha attığında Kerem'de eşlik etmişti.

Ona dönüp bakışlarımla "mal mısın?" Dedikten sonra bile gülüyordu üstelik!

"Ayten Teyze! Ya ne kocası? Bak Kerem benim abim sayılır kaç yaş var aramızda. Ne diyorsun sen?"

İçimden bir ses; "Oha Zeynep ne abisi iki üç yaş var aranızda. Oldu olacak amca de!" Diye beni azarladığında açıkçası tınlamamıştım. Şuan beni kurtaracak her yol mübahtı.

Bu sefer Kerem'in "oha, mal mısın?" Diyen bakışlarını üzerimde hissetsem de aldırmadım.

O durumun farkında olmayabilirdi ancak ben şuurlu bir vatandaş ve bu binanın emektar bir sakini olaraktan Ayten Teyze tehlikesinin farkındaydım.
Eğer Ayten Teyze bize burada düğün diyorsa başkalarına yok çocuk yapmışlar, yok Zeynep hamileymiş diye döktürürdü.

Dedikoduya yıllarını vermiş Ayten Teyze'den bahsediyorduk. Ve tırsmamız bizim hayrımıza olurdu.

"Aman gızım sen de. Şindi yaşın ne önemi var ki? Aşk galbte yaşanıverir."

Kerem az önceki siniriyle "Evet Zeynep yani. " diyince korkuyla gözlerim kapattım.

Kerem ne yaptın sen?

Ayten Teyze Kerem'e potansiyel damat olarak bakarken Kerem, zavallım, daha hiç bir şeyin farkında değildi. Ben dedim. Yani bakışlarımla söylemiştim, Kerem sen zeki olansın anlaman gerekiyordu!

TarçınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin