Durun bakın bir espri yapıp başlıcam :D Adı Hal değil, adı Durum :DDDD Hadi gülün :ss
***
"Ölüyüm derken?" diye sordum ve o sırada okul zili çaldı ama bir açıklama yapmadan buradan ayrılmayacaktım.
"Sınıfa gitsen iyi olur." dedi.
"Hayır, cevaplarımı almadan gitmiyorum."
"Okuldan sonra," diye söz verdi. "Sadece eve yürü, b-ben seni bulurum."
Sonra köşeyi dönüp kaçtı. Onu takip ettim ve köşenin etrafına baktım. Ama o ortadan kaybolmuş gibi gözüküyordu. İç çektim ve sınıfıma doğru yürümeye başladım. Tarih dersi her zaman sıkıcı olmuştur ama bugün bana çok daha uzun sürmüş gibi gelmişti ve bundan dolayı zaten ince olan sabrım iyice gerilmişti.
Sonunda zil okulun bittiğini haber vermek için çaldı ve ben hızlı adımlarla okuldan çıktım. Tren istasyonuna gittim ve eve dünmek -evet dünmek :D- için bir tren yakaladım. Bir kere bile onu aramayı kesmedim. İkide bir etrafıma bakarak yürürken evimin ön kapısına ulaştığımda bile ondan en ufak bir iz yoktu. Arkamdaki kapıyı kapatırken derin bir iç çektim ve montumu astım.
"Bugün Hal'ı gördün mü?" diye sordu annem.
"Evet," diye cevap verdim. "O iyi. Endişelenme."
"Peki. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa sadece söylemen yeterli." dedi annem ben odama doğru giderken.
"Tamam."
Bir ses bana "Zor mu?" diye sorduğunda masamın üstünde geometri ödevimi yapıyordum.
Arkama döndüm ve çığlık attım. Hal Calvin odamdaydı.
"Her şey yolunda mı?" Annem kapının dışından bana seslenmişti.
Bir yalan uydurmaya çalışırken "Evet anne," dedim. "B-ben sadece bir örümcek gördüm."
"Üzgünüm," dedi. "Seni korkutmak istememiştim."
"Nasıl buraya girdin?" diye tısladım. Pencereye göz attım ama sıkıca kapalıydı.
"Şey, gördüğün gibi, aynı zamanda özel güçlerim var."
"Evet, ve ben de insanların zihinlerini okuyabiliyorum," diye cevapladım alay ederek.
"Yapabilir misin?"
"Hayır, tabi ki yapamam! Ve sen de ölü olup aynı zamanda özel güçlere sahip olamazsın."
"Tamam, tamam sakin ol. Açıklamama izin ver." Yatağıma oturdu ve iç çekti. "Ben yer altındanım. -Hmm demek çok zenginsin. Hani altındansın ya :D Tamam sustum- Aslında tam olarak ölü değilim. Sadece ölülerin lorduyum."
"O daha mı iyi?" diye sordum.
"Tamam, en baştan başlamama izin ver." Başlığını çıkardı ve saçlarını karıştırdı. "Ben yer altındanım. Ölülerin lorduyum yani gördüğün gibi pek ölü sayılmam. 1. Dünya Savaşı boyunca olan ölüm korkularıyla güçlendim. Kardeşim Zach bana yeraltı dünyasına gitmemi ve bir süre orada kalmamı söyledi ama çok uzun zamandır orada bulunduğuma karar verdim. Buraya geldiğimde tamamen kaybolmuştum. Dünya çok fazla değişmişti. Kimse beni göremediği için şanslıydım. 1 ay boyunca etrafta dolaştıktan sonra, sonunda seni buldum."
"Bekle, nasıl diğer insanlar seni göremiyorlar da ben görebiliyorum?"
"O bölüme geliyorum," diye devam etti. "Senden üç ay boyunca saklandım ve sessizce seni izledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hades | Türkçe Çeviri
Fantasíaİngilizceden Türkçeye çevrilmiş bir kitaptır. Kitabın özgün ismi "Hades"tir ve 'laughinggoat22' tarafından yazılmıştır. Bütün hakları saklıdır. İyi okumalar :) *** "Canını sıkan ne?" diye sordum. "Dilini mi yuttun?" ...