Kardeşlerim Mislicihan SİPAHİ ve İbrahim CEYLAN' a ithafen..
"Haritalarda ülkeleri birbirinden ayıran, küçük gibi görünen ama devasa boyuttaki sınır çizgileri bizi birbirimizden koparıp iç dünyamıza hapseden orantısız güçle boy ölçüşebilir mi ?"
Yan komşunun horozu tiz bir sesle ötmeye başladığında istemsizce ürperdim.Ona her ne kadar alışmış olsam da aniden garip sesler çıkararak öttüğünde irkiliyordum.Sıcak sütümden bir yudum daha aldığımda temiz havayı ciğerlerime doldurdum.Ulaşımda biraz sıkıntı yaşasakta burayı seviyordum.İnsanları içtendi, güleryüzlüydü.Temiz hava, çeşit çeşit meyve ağaçları ve bir köyde bulunabilecek her türlü hayvan mevcuttu.Burası gözüme oldukça nostaljik görünüyordu.Sanki köyde yaşıyorduk ama değildi.Burası Konya' nın Karaaslan mahallesiydi.
Bu mahallenin insanları köy yaşamı sürmeyi tercih ediyorlardı.Sabah erken kalkıp inek sağıyor, öğlene kadar bahçeleriyle ilgileniyor, ikindi üzeri hayvanlarına besliyor ve ev işleri ile ilgileniyorlardı.Geleneklerine bağlı bir yaşam sürmelerinin yanı sıra dinlerine de oldukça bağlıydılar.Onlara içten sıcacık gülümsemeler bahşedemesemde barayı ve insanlarını seviyordum.Havası çok temizdi ve sabah ezanı okunduktan sonra manzara mükemmel görünüyordu.Çoğu zaman şimdi olduğu gibi bu manzarayı kaçırmaz ve şekersiz sıcak sütümü kaptığım gibi geniş balkonumuza çıkıp ciğerlerimi temiz oksijenle ödüllendirirdim.
"Eylem?"
Cansel' in uykulu sesini duyduğumda geçen yıl doğum günümde hediye ettiği, üzerinde ikimizin fotoğrafının basılı olduğu kupamı iki elimle kavradım.Sırtımı ahşaptan yapılma kolona yaslayarak Cansel' e döndüm.
"Uyumadın mı ?"
Sağ elinin tersiyle gözlerini ovup acı bir şey yemiş gibi dudaklarını büzerek sorduğu soruyu cevaplamadan hemen önce belli belirsiz gülümsemeden edemedim.Üzerinde maymun ve muz motifleri olan pembe yarım kollu pijamasıyla, savaştan çıkmış gibi görünen karamel rengi saçlarıyla ve maymuna benzeyen tuhaf mimikleriyle çok masum aynı zamanda da tatlı görünmüştü gözüme.
"Yok.Hava güzeldi tadını çıkarmak istedim."
Sesim ifadesizdi.Bakışlarımın da boş ve ifadesiz olduğuna emindim.
"Uyku varken temiz hava da nesi ? Çıldırdın sen iyice kızım ya !"
Diye hayıflanarak yanıma doğru yürüyen Cansel' e ters bir bakış atarak sağ elimin işaret parmağıyla üzerini işaret ettim.Garip bir yüz ifadesiyle
"Ne?"
diye sorduğunda kaşlarımı çatarak
"Cansel köy kılıklı bir yerde yaşıyoruz ve sen herkes tarafından rahatça görülebilen balkonumuza pempe pijamalarınla çıkıyorsun !"
Dedim tıslarcasına.Şaşkınlıkla gözlerini büyütüp
" Saçmalama bu saatte senden başka hangi manyak dışarı çıkar ki ?"
Dediğinde eğer bardağımı çok sevmiyor olsaydım kesinlikle Cansel' in kafasına fırlatacağımdan emin olurken,
"Birazdan Havva teyzenin oğlunun iş servisi gelecek.Çocuk sabahın köründe işe gidiyor.Eğer seni bu şekilde görürse elimde kalırsın !"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAKLAR
Teen FictionEvimizin her yerinde birbirinden farklı mor ayakkabılarla karşılaşabilirsiniz.. Hangi oda da olursanız olun, sürekli 'Neden?' diye haykırıp hırsla kum torbasını yumruklayan birinin sesini işitebilirsiniz. Telaş yapmanınıza lüzum yok sadece kulakları...