Caroline iki arabanın ortasına geçtiğinde yerimi almıştım. İlk önce ikimizi de kısaca süzdü ve tişörtünü çıkardı. Eline alıp salladı ve hazır olmamız için işaret verdi. İkimizde gaz pedalına yapışırken sırıtarak tişörtünü yukarıdan hızla aşağıya indirdi ve yarışı başlattı.
Pist dümdüzdü. Yani bu yarış hız testi gibi birşeydi. İnanılmaz rahat davrandım ve sürekli Camila'ya sırıtarak baktım. Kısa bir süre sonra Camila'nın motoru yandı. İzleyenlerin yarısı onun yanına giderken, yarısı da benim galibiyetimi kutluyorlardı. Arabadan çıktığım gibi Camila'nın arabasına doğru koştum ve herkesi iterek onu kucağıma alıp arabadan çıkardım.
Aslında ciddi bir şeyi yoktu ama nedense bir anda heryer kalabalık olmuştu. "Bir şeyi yok. Dağılın hadi!" diye bağırdım. Etrafımızdaki insanlar dağılınca hemen Camila'yı arabamın arka koltuğuna yatırıp kapıyı kapadım. Jay'i görüp yanına gittim. Arkasını dönüktü. Kolunu sertçe kendime çektiğimde şok olmuş gibi baktı.
"Jay, Camila'nın arabasını 2 saat içinde evimin önünde tamir edilmiş bir şekilde istiyorum." dedim ve onun cevap vermesine fırsat vermeden arabama doğru yürüdüm. Kapıyı açıp hızla içine girdim ve sertçe kapıyı kapadım. Direksiyona kafamı koydum ve bir süre kendime gelmeye çalıştım. Başım dönmüştü. Kafamı kaldırınca direksiyona vurdum. Benim yüzümden. Lanet olası yarışı belkide o kazanacaktı. Onu yatakta tanımak istemiyorum.
Yemeğe çıkmak harika bir fikir olabilirdi. Daha sonrasında ne olacağına zaman karar verir. Arabayı çalıştırdım ve Camila'yı incitmemeye çalışarak eve sürdüm. Evin önüne geldiğimde Camila'yı yavaşça kaldırıp kucağıma aldım ve odama çıkarıp yatağa uzandırdım.
Kaşı kanamıştı. Aşağıya inip pamuk, alkol ve yara bandı aldım. Yanına gidip kaşını temizledim. Ateşini kontrol ettim. Daha büyük bir sorun olmadığı için tanrıya şükrediyordum. Tam ayağa kalkacakken gözlerini araladı ve "Nerdeyim?" dedi. "Evimdesin." dedim. "Ne oldu? Hiçbir şey hatırlamıyorum. Ama, yatak odanda olduğuma göre sen kazanmışsın." dedi ve sırıttı.
"Hayır, sen kazandın. Kazandıktan sonra ani fren yaptın ve kemerin bağlı olmadığı içinde kafanı direksiyona vurup bayıldın. Bende seni buraya getirdim." zaferle gülümsedi. "Ben kazandığıma göre, yemeğe gidiyoruz?" güldüm. "Evet gidiyoruz. Ama bu akşam değil. Sen bu haldeyken gitmek istemiyorum. Bu gece dinlen. Yarın akşam 8'de seni almaya gelirim. Olur mu?" dedim. "Peki tamam." dedi ve kalkmaya çalıştı. Ardından geri düştü. Sırtından tutup eski pozisyonuna getirdim. "İyi misin?" kafasını sallayarak "Evet. Sadece bir anda başıma ağrı girdi." dedi.
"Peki. Biraz daha dinlen, sonra seni eve bırakırım." dedim. "Tamam." dedi. Biraz oturup arabalar konusunda sohbet ettik. Sonra saate baktı ve çok yorulduğunu, eve gitmek istediğini söyledi. 'Tamam' dedim ve onu ayağa kaldırdım. Gerçekten çok yorulmuştu, ayakta bile zor duruyordu. Ona baktım ve "Seni kucağıma alsam daha iyi olacak sanırım." dedim ve kucağıma almaya hazırlanırken "Hayır gerçekten hiç gerek yok." dedi. Umursamadan kucağıma aldım ve aşağıya indirip arabaya bindirdim.
Kapısını örtüp bende bindim ve evini tarif etmesini istedim. O da tarif etti. Evi benim evime inanılmaz derecede yakındı. Onu tekrar kucağıma aldım ve kapının önüne geldim. Camila yarı uykuluydu. "Camz anahtarların nerde?" dedim. "Camz mi? Haha, bu hoşuma gitti lolo." dedi "Lolo da ne? Neyse şimdi bunun sırası değil. Anahtarlarının nerde olduğunu sormuştum?" dedim. "Arka cebimde olması gerek." dediğinde hafif sırıtarak elimi arka cebine götürdüm ve anahtarı bulmayı başardım.
Kapıyı büyük bir çabayla açıp içeri girdim. Yatak odasını kolaylıkla buldum ve Camila'yı yatağına yatırıp üstünü örttüm. Anahtarlarını da masaya bırakıp dışarı çıktım. Arabama bindim ve eve hızla sürdüm. Kapımın önünde Camila'nın arabasını gördüğümde sırıttım. Seviyordum Jay'i. Uzun yıllardır arkadaşım.
Düşüncelerimden uzaklaşıp saate baktığımda daha erken olduğunu gördüm ve Camila'nın arabasını evinin önüne bırakmak istedim. Kendi arabamı park edip onun arabasının yanına gittim. 1 dakika.. Anahtarı? Hemen Jay'i aradım. "Alo Jay?" dedim. "Efendim Lauren?" dedi. "Camella'nın arabasının anahtarı nerde?" dedim gülerek. "Evinin kapısının altından içeri attım." dedi. "Saol kardeşim." dedim. "İşte bu yüzden kardeşiz Lauren." dedi ve güldü. Sonra veda edip telefonu kapadım.
Evin kapısını açtığımda hemen önümde yerde duran anahtarı aldım ve Camila'nın arabasına binip onun evine sürdüm. Arabayla Camila'nın evinin önüne geldiğimde durdum ve arabanın içinde telefonunu bulmaya çalıştım. Arabada bırakmış olabilirdi. Ve doğru tahmin! Arabada bırakmıştı. Telefon numarasını rehberime kaydettim ve telefonu eski yerine bıraktım.
Arabadan çıkıp kilitledim ve anahtarını cebime attım. Bu sefer yürüyerek dönecektim...
Selam! Bu bölümün de fazla uzun olduğunu söyleyemem ama şimdilik ideal. Beğendiyseniz sol alttaki küçük yıldıza basmayı unutmayın! :3 Sizi seviyorum 💓