Kabullenmek istemiyordum. Bu biraz... Saçma ve garip geliyordu. Sonuçta sadece bir yemek yemiştik değil mi? Bu kadar çabuk olacağını hiç düşünmemiştim. Kendimi avutmaya çalışırken telefonumun çalmasıyla kendime geldim ve ekrana baktım. Dinah arıyordu. Hiç düşünmeden açtım.
"Efendim Dinah?" hemen cevap verdi. "Hey Laur, bu akşam barda toplanıyoruz. Gelmek istersin diye düşündüm." dedi. "Olur. Saat kaçta?" dedim. "12 de başlayacak. Seni almaya ben geleceğim. Yeni aldığım arabayı görmen gerek. Her şeyiyle mükemmel. Bu yeni bebekle yarış pistini yakacağım!" dedi. Gülerek "Peki tamam. Görüşürüz." dedim "Görüşürüz." dedi. Kafa dağıtmak harika bir fikir olabilirdi.
Biraz televizyon izledikten sonra odama çıkıp sıradan bir şeyler giydim ve salona geri dönüp müzik dinlemeye başladım. Şarkıya eşlik ederken kapı çaldı. Telefonumu ve sigara paketimi aldıktan sonra kapıya ulaştım ve açtım. Dinah karşımda dikiliyordu.
Sırıttı ve "Hadi gidelim." dedi. Kapıyı kapatıp yanına gittim. Arabayı görünce küçük çaplı bir şok geçirdim. Mükemmel modifiye edilmiş mükemmel bir arabaydı. Arka camında da 'Dinah' yazıyordu. "Vay canına. Bu gerçekten inanılmaz bir araba Dinah." diyip güldüm. "Biliyorum." diyip o da güldü ve arabaya bindik.
Dinah biraz hızlı sürdüğü için kısa sürede vardık. Kapıdan içeri girdiğimde yoğun alkol kokusu her yerdeydi. Ve bu koku beni baştan çıkarmaya yetiyordu. Hemen bar masalarının yanına gidip sandalyeye oturdum ve Ben'e "Tekila." dedim. Başıyla onaylayıp önüme şişenin tümünü ve yanına bir bardak koydu. Dilimlenmiş limonları da unutmadı.
Hemen yumuldum. 7. Bardaktan sonra biraz başım döndü. Yanıma oturan sarı saçlı kızı 5-6 saniye inceledikten sonra tanıyabildim. Caroline. Yanağıma bir öpücük kondurarak "Selam bebeğim." dedi önümdeki tekilayı alıp kafasına dikerken. "Selam." dedim sarhoş sesimle. Kıkırdadı. "Sarhoşsun." dedi sırıtarak. Gülmekle yetindim.
O sırada Caroline'in omzundan dans pistindeki Camila'ya baktım. Arkadaşlarıyla konuşuyordu. Sonra tekrar yüzümü Caroline'e çevirdim. "Hiç pes etmeyeceksin değil mi?" dedim. "Asla." dedi ve dudaklarıma yapıştı. Neden bilmiyorum ama, karşılık vermiştim. Bundan güç alarak daha sert öpmeye başladı.
Arkadan Camila'nın kızgın bir yüzle bize baktığını görebiliyordum.Sonra Caroline ayrılıp güldü ve elimden tutup beni arkadaki odaya doğru çekiştirdi. Kapıyı kapattı ve kilitleyip kilidini sütyeninin içine atıp pis pis sırıttı. Gözlerim kapalı bir şekilde kahkaha attım. Üstüme çıkıp öpmeye devam etti. Ani bir hareketle onu altıma aldım ve daha sert öptüm. Ağzından boğuk bir inilti çıktı.
İlk önce pantolonunu sonra da tişörtünü çıkardım. Şuan üzerinde sadece iç çamaşırları vardı. Üzerinden kalkıp yatağın yanındaki çekmecede kelepçe aradım ve aradığımı buldum. İki elini de yatağın iki başlığına bağladım.
"Demek zoru oynuyorsun bebeğim." dedi sırıtırken nefes nefese. "Öyle güzelim." dedim. Sütyeninin içinden kapının anahtarını aldım ve sütyeninin içine kelepçelerin anahtarını bıraktım. Ona uzaktan son bir kez baktım ve yatağın karşısındaki masaya oturdum.
"Sen nesin biliyor musun? Hımm... Bir düşünelim bakalım. İşte buldum! Sadece cinsel ihtiyaçlarını düşünen bir fahişe." dedim alaycı bir tavırla düşünüyormuş gibi yaparak. "Evet. Kesinlikle bu. Benim sinirlerimin tavan yaptığı ve beni aldattığın gün.. İşte o gün! Sen benim gözümde bir sürtükten başka bir şey olmadın. Tanrıya şükürler olsun ki, sana gerçekten aşık olmamıştım." dedim ve güldüm.
"Bu bizim filmimiz Lauren. Ve ikimiz başrolleriz. Eskiden ilişkimizi destekleyen herkes şimdi yanımda." dedi. "Siktiğimin filminin siktiğimin karakterleriyle uğraşacak vaktim yok! Artık vazgeçeceksin ve hayatımdan defolup gideceksin." dedim ve kapıyı açıp çıktım. Arkadan "Asla." dediğini duymuştum ama pek umursamadım.
İçeri baktığımda Camila'yı göremedim. Dışarı çıkıp bir sigara yaktım. Bitince yere atıp ayağımla ezdim ve içeri geri girip Dinah'ı buldum. "Ben gidiyorum." dedim. "Nereye?" dedi ama umursamadan dışarı çıkıp bir taksi çevirdim. Evin adresini verdim ve dışarıyı seyretmeye başladım.
Bir süre sonra eve vardığımda bacaklarım uyuşmuş bir şekilde parayı ödeyip çıktım ve eve girdim. Kendimi koltuğa atıp düşünmeye başladım. Bu sürtüğün derdi neydi? 6 ay önce çıkmaya başlamıştık. Ama beni bir erkekle aldatmıştı. Sinirlenip o çocuğu dövmüştüm ve Caroline'den ayrılmıştım. O günden beri peşimi bırakmıyor.
Neyseki ona aşık olmamıştım. Aslında ilk başta aşık olduğumu sansamda, sonrasında kendimi kandırdığımı anladım. Ama o beni istiyor. Sadece beni. Anlamıyordum. Madem seviyorsun, neden aldatıyorsun? Bunun cevabı kafamda belirmeye başlamıştı artık. Çünkü seksten başka şey düşünmüyor sürtük. Bu iğrenç düşüncelerimden beni kurtaran telefonumun zil sesi oldu.
Camila: Hey Lauren
Lauren: Selam Camila.
Camila: Nasılsın?
Lauren: Fena değil. Sen?
Camila: İyiyim. Yani iyi olmaya çalışıyorum.
Lauren: Neden? Bir sorun mu var Camz?
Camila: Ellen'la ayrıldık.
Lauren: Mmm... Üzüldüm. Peki şimdi iyi misin?
Camila: İyiyim. Hatta rahatlamış gibi hissediyorum.
Lauren: ahah sevindim. Yani iyi olmana.
Camila: Bende. Aslında sana bir şey sormak istemiştim.
Lauren: Dinliyorum?
Camila: Şey ben yarın birlikte buluşup biraz kafa dağıtırız diye düşünmüştüm. Sen ve ben. Ne dersin?
Lauren: Gerçekten harika olur. Kafa dağıtmada benden iyisi yoktur. Çok eğleneceğiz.Camila: Bende öyle hissediyorum.
Lauren: Yarın saat 1.30 sana uygun mu?
Camila: Evet, uygun.
Lauren: Tamam. Seni almaya gelirim.
Camila: Peki. İyi geceler Lauren.
Lauren: Tatlı rüyalar Camila.
Sonraki bölüm çok eğlenceli bir bölüm olacak! Beğendiyseniz sol alttaki küçük yıldıza basmayı unutmayın lütfen. Sizi seviyorum :3