B.2

27 2 1
                                    

Bu aralar şirkette her zamankinden farklı bir telaş vardı, The Prime Meridian yani benim elemanlarından biri olduğum bu şirket yeni projesiyle ilgili devasa bir lansman hazırlıyordu .Türkiye'nin ve şu aralar dünyanın da gündeminde olan bu inşaat firması bir çok şirketinde çalışmak için can attığı bir kuruluştu.

Bütün bu karmaşa içinde ben de işimi en iyi biçimde yapmak için çabalıyordum, Ali Bey'in beni odasına çağırmasıyla istediği dosyaları da yanıma alıp cam kapıdan içeri geçtim, dosyaları Ali Bey'e uzatıp beklemeye başladım.

"Geçen ayın yatırım dosyaları da burada mı?"

"Evet Ali Bey."

"Lansman hakkında ne düşünüyorsun?"

"Gerçek kimliğimizi göstermek için iyi bir fırsat."

Ali Bey yavaşça kafasını incelediği dosyalardan kaldırıp bir süre bana baktı

"Bu lansmanın organize edilmesinde senin de yer almanı istiyorum, ne dersin?"

Duyduklarımı algılamam ve bunların doğruluğunu kavramam ne kadar sürdü ve ben o odada ne kadar dikildim bilmiyorum,

"Bunu çok isterim, umarım üstesinden gelebilirim efendim."

"Halledersin , Serdar Bey ve ekibi Fenerbahçe'deki mekanda, onu bu konuda bilgilendiricem sen eşyalarını topla ve yanına git."

"Peki , efendim"

Başımla selam verip odadan çıktım ,hemen esyalarımı toplayıp yola koyuldum.

Bu aralar İstanbul biraz hüzünlüydü , hava boğucu bulutlar içindekileri boşaltmak isteyip de bir türlü amaçlarına ulaşamıyor gibi tüm şehri dolaşıyordu.

Arabama atlayıp Fenerbahçe sahilinin yolunu tuttum ,radyomda her zaman ki gibi Zeki Müren vardı ,bu atmosfer o geceyi hatırlamam için yetti. Berat'ı evine bırakıp bir türlü anlamlandıramadığım sözleri sarf etmesinin üzerinden on beş gün geçmişti ve o gece ona cevap vermeden öylece gitmiştim bunun az da olsa pişmanlığını yaşıyordum hatta neden pişman olduğumu bile bilmiyorum desem yeridir.Lansman yerine geldiğimi fark edince Berat ile ilgili düşüncelerimde uçup gitti, arabamı park edip etrafa bakınmaya başladım , etrafta biri gözükmüyordu ağır adımlarla içeriye ilerledim , burası sahil kenarında duvarlarını mavi ve pembe çiçekli sarmaşıkların kapladığı otantik bir bahçeydi , gördüklerim beni benden almıştı ağzımdaki kocaman gülümsemede bunun iyi bir kanıtıydı.
Etrafı incelerken hemen yanımdan gelen Serdar Bey'in sesiyle irkildim

"Güzel yer öyle değil mi?"

Serdar Bey'e dönüp

"Bayıldım , kim seçtiyse çok iyi karar vermiş."

Serdar Bey tebessüm edip tekrar denizi izlemeye başladı, bense onu incelemeye başladım. Serdar Bey 26 yaşında başarılı bir mimardı yaklaşık iki yıldır aynı şirkette çalışıyorduk, hakkında bir çok dedikodu dönüyordu ve çoğu da çapkınlığı ile ilgiliydi.

Serdar Bey'i gereğinden fazla incelediğimi fark edince bende onunla manzaranın tadını çıkarmaya başladım .Uzun süren sessizliği bozan yine Serdar Bey oldu

"Ekibime katılmana sevindim."

"Bende sizinle çalışma fırsatı bulduğum için memnunum."

Biz sohbetimizi devam ettirirken ekibin geri kalanı da gelmeye başlamıştı.

Gece 11 olmasına rağmen işlerimizi hala bitirememiştik, yorgunluktan boynum ağrımaya başlamıştı .Bu ekipteki görevim davetli listesinin hazırlanıp davetiyelerin herkese ulaştırıldığından emin olmaktı, işlerimi halledip evime ulaşmam saat biri bulmuştu.Eve gidince hızla üzerimdekileri değiştirip en romantiğinden bir film izlemeye başladım o yorgunluğa kanepede sızıp kalmışım.

Ya Unutmak İstemiyorsam?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin