'' Lovise, kutuya benzeyen nesneyi kaldırmaya çalıştı. Ağırdı. İçerisinde tam olarak ne olduğunu bilemediğinden ilk başta açmaya cesaret edemedi. sonra 5 bin yıldır toprağın altında, o kadar basınçla kala kala açması da bir hayli zor olacaktı. Daha...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ulanbatur, Moğolistan
Taiga ormanların sonsuz büyüklüğü, bozkırlar üzerinde mavi göğün muazzam derinliğiyle gözleri okşarken Golomt Şamanist Çalışmalar Merkezi yazan tabelanın önündebir ayin vardı. Baş şaman Zorigth Olzvoi ayini yönetiyordu. Kötü ruhları def etmek amacıyla beyaz bir at kurban edilmişti. Şamanizmde bir hayvanı kurban ederken dikkat edilmesi gereken birçok kural vardı.
İnanışa göre bir hayvanın tekrar doğacak olan bir ruhu olduğu için ona karşı saygı duyulur ve hayvana gereksiz acı vermemeye çalışılırdı. Kurban olacak hayvanının başı kesilmezdi, çünkü ruhu kafasında, boynunda ve solunum yollarında bulunduğundan bu yüzden bölünmemesi gerekirdi. Ayrıca kanının akmaması, kemiklerinin kırılmaması ve hayvanın, postun karın kısmında bulunan bir yırtığın dışında tek parça kalması gerekiyordu. Diğer şamanlar hayvanın karın kısmından bir parça keserek buradan hayvanın içine ellerini sokup can damarını böldüler, ardından kurbanı ikiye ayırdılar. Ayrılan parçaları iki ayrı ateşin üstüne astılar. İnanca göre hangi parçanın dumanı dik bir şekilde göğe doğru yükselirse o bölümün kokusu Tengri'nin hoşuna gitmiş demekti.
Zorigth, bir elinde bir asa taşıyordu ve yüzüne ritüellerde kullandığı gerçek bir kurt kafası olan bir maske takmıştı. Yanında şaman davulu çalan diğer şaman ona göre biraz daha uzun boylu, seyrek uzun sakallı, kaslı kollarında çeşitli damgalardan oluşan dövmelere sahip, at kuyruğu şeklinde topladığı saçları olan Norjmoo Altansukh'tu. Şaman davul ritimlerinin monotonluğu yoktu, şamanın o andaki ruh haline göre yavaşlayıp hızlanıyor, yükselip yumuşuyordu. Norjmoo davulu genelde yüzünde veya başının üstünde tutuyor, böylece güçlü bir rezonans kuruyordu.
Ayinin son kısmına doğru geldiklerinde ise kesilen atın kanı bir kaseye doldurulup, çemberin etrafında öbekleşen herkesin kadehine boşaltıldı. İçerisinde kımız ve adına ayahuaska denilen bir çeşit ot vardı kadehlerde. Ayahuska, bitkisinin dal ve yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen çok güçlü etkileri olan bir içecekti. İçerdiği dmt denilen nedeniyle çoğu ülkede tıbbî zorunluluklar dışında kullanımı yasaktı ancak Moğolistan gibi bir yerde temin etmek çok kolaydı. Dmt, dolaylarındaki bezler tarafından sırasında salgılanan bir çeşit . Salgılanması görüldüğü evreye denk geliyordu ve böylece zaman algısında değişimler yaratıyordu. Beyin, uyku dışında sadece ve sırasında DMT salgılıyordu. Halk deyimiyle "Işık görmek" yine hem içilen DMT sırasında hem de ölüm sırasında yaşanıyordu. Halk arasında "üçüncü göz" diye tabir edilen yerin denk geldiği yer aslında DMT'nin salgılandığı pineal bezin tam üstüydü. Ateşin etrafındakiler kadehlerden içip Zoright ve Norjmoo'nun performansı sırasında birer birer sızmışlardı.
...
Golomt Şamanist Çalışmalar Merkezi'nin toplantı salonunda toplantı vardı. Zorigth, dünyanın diğer yerlerinde yapılan faaliyetler hakkında bilgi alıyordu. Zorigth ceosuydu bu merkezin. Golomt şamanların bir nevi Vatikan'ıydı. Bu merkezin faaliyetleri arasında dünyada o yıl içerisinde yapılacak olan etkinlikler, ayinler ve araştırmalar vardı ve tabii tüm buradan gelecek olan gelirler de toplantıdaki konuların arasındaydı. Her yıl tüm sektörden adı duyulmuş, ünlü kişilerden onlarcası özel olarak ayinlere katılmak için çok büyük meblağlar ödüyorlardı. Toplantı masasının bir ucunda Zorigth, diğer ucunda Norjmoo oturuyordu. Her şaman sırası geldiğinde Zorigth'e yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veriyordu. Dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan şamanları temsilen birer şaman vardı masada. Amerika'daki özellikle kızılderili ailelerinin yaşadığı bölgelerden sorumlu olan şaman ise Norjmoo'ydu. Diğer şamanlardan sonra sıra Norjmoo'ya geldi. Norjmoo,
-Efendim aslında birkaç durum dışında pek bir şey yok en sonki toplantıdan. Geçen gün Fx kanalındaki Katherine Rose'un programına konuk olarak Prof. Dr. Aytuğ Altunç diye bir adam geldi. Özellikle büyük hazine hakkında söyledikleri medyada çok dikkat çekti. Bu programdan haberdar olmak istersiniz diye düşündüm.
-Ne anlatmış büyük hazineyle ilgili ?
-Genelde bilinen şeyler hakkında konuşmuş ama daha gizli bilgilere sahip olduğunu düşünüyoruz. İlerde bize sıkıntı çıkarabilir.
-Kim bu Aytuğ Altunç, Norjmoo. Araştırdınız mı iyice?
-Araştırdık efendim, teoloji alanında saygın kişilerden. Dinler üzerine dikkat çekici çalışmaları var. Yazdığı bir kitap yüzünden Türkiye'de yakalama emri çıkartılmış, bu yüzden Türkiye'ye giremiyor.
-Peki hazine hakkında bu kadar bilgiye nereden ulaşmış?
-Bu konu hakkında kesin bilgiye sahip değiliz ama öğrencilik yıllarında araştırma yapmış olma ihtimalini düşünüyoruz efendim.
-Amerika'ya gidince yakın takibe alın şimdilik, her hareketinden haberdar olmak istiyorum.
