"onüçüncü gün"

34 4 1
                                    

"Ne kadar zormuş sıradan hayatlar içinde kendin olmak,ne kadar zormuş özgür olmak." diye bir şarkı sözlerine takıldım.

Doğru,hem de çok doğru. Çok sıkıldım kendimden. Sana yazmaktan çok sıkıldım. Kafam çok karışık artık gerçekten delirdim. Senin özlemine dayanamaz oldum. Herkes bana deli gözüyle bakıyor. İnsanların arasına çıkamaz oldum. Eve hapsettim kendimi. Verdim kendimi sigaraya içiyorum. Sana,bana,denize,özlemime... İçtikçe sen düşüyorsun yine aklıma. Ben çok çaresiz hissediyorum kendimi. Nereye gitsem sen yoksun. Belki bir umut sen çıkarsın da elim ayağım birbirine dolanır diye ne yapacağımı bilemez oldum. Bensiz geçirdiğin günler nasıldın sevgilim. Güzel uyudun mu? Huzurla uyudun mu? Gözlerini kapayabildin mi? Ben uyumuyorum zaten. Sabah oluyor bir uyku istiyorum. Sadece sabahları...

Geceleri hep seni düşünmek için uyumuyorum. Seninle geçirmediğimiz günlerin hayalini kuruyorum. Acaba birlikte olsak ne güzel şeyler yapardık. Biliyorum çok mutlu olurduk aslında. Ben yüreği simsiyah olmuş bir insanım artık. Yüreğim yas tuttu sana,siyah giydi. Artık onu bir kefene koyup gömme vakti. Çünkü seni düşündükçe ne hayatıma devam edebiliyorum ne de mutlu olabiliyorum. Seni biraz saha bekleyeceğim. Bir umut,hala...

Bu umuda güvenip seni beklemek yine gelmeyeceğini bilmek demek. Ama benim güvenebileceğim hiçbir şey bırakmadılar bu hayatta. En çok kendime güvenmeye çalıştım. Sonra hayallerime,umutlarıma...

Deniz yine bir dalgalı bugün... Hangi yalnızlığı çarpıyor yine kıyıya bilemedim. O bile içinde tutamıyor vuruyor işte kıyıya.

Şimdi deniz bile istemezken yalnızlığı kıyıdaki kum ne yapsın o kime vuracak bu yalnızlığı?

Ağustos'tan SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin