Bugünlük işten izin almamı ve beni biyere götürmek istemişti.Bende kabul ettim ki açıkçası sanırım ihtiyacım olan şey herşeye biraz ara vermekti yada içimdeki karmaşık duyguları çözmek içindi.Otobüse bindiğimizde benimle dalga geçmeye devam ediyodu.
"Demek tarih dersinde fonksiyonları işlediniz" onuncu anırışını sergilediğinde yüzüncü göz devirişimi sundum.Bence bu kadar dalga yeterdi.
Otobüsten indiğimizde kolunu omzuma attı bu şekilde yürüdük hiçbişey dememiştim ama kalbim kalbimin sesini duymamalıydı.
"Geldik" diye sevinçle bağırdığında etrafıma bakmayı akıl etmiştim.Burayı biliyodum burası sahil kenarıydı ve burası Mark'la birbirimizle tanıştığımız yer olarak sayılabilirdi.Kafamı o yola çevirip bi süre donuk donuk baktım.Herkes onun yeni sevgili yaptığını falan söylüyodu.Daehyun her ne kadar bu konu hakkında yazılan mesajları okutmasa ve bu muhabbetlerden uzak tutsada okumuş ve duymuştum.
Birden kolumdan tutup beni çimenlere doğru çekti.O uzandığında bende yanına uzandım.
"Bana Mark hakkında hiç soru sormuyosun" bana baktı capinin altından sadece gözlerini görüyodum.Benzerlikleri hayret ediciydi ama bu çocukta farklı bişeyler vardı.
"Üstüme düşmez diye düşünüyorum yada benimle bu konu hakkında konuşmak istemezsin" ona tekrar kafamı çevirdim.
"Artık kim olduğunu gösterme vaktin gelmedi mi?" sessizce fısıldadığımda "Bu bir sır" dedi en uyuz tonda.Beni izlediğini farkındaydım.
"Jinyoung benim artık gitmem gerek bu saatte tek başına iyi olabilcek misin?" bana şöyle davranılmasından nefret ederdim.
"Evet iyi olabilirim hadi sen gitte arkadaşlarınla takıl" gülümsediğimde elini kaldırdı sonra kararsız bi şekilde bişeyler yapıp el salladı.Gitmesini izleyip biraz daha durdum burda.Ayağa kalkıp durağa yürümeyi planlıyodum ki mesaj geldi.
Yolun karşısında olmana rağmen arkadaşlığımıza rağmen benden uzak durmayı gerçekten istiyomusun jinyoungie?
Okuduğum şeyle kafamı karşıya çevirmiştim ve gerç-gerçektende Mark ordaydı.Bi an koş dedim koş ve yeter bu kadarı onun yanında arkadaş olarakta kalabilirsin.Ama sonra aklıma geldi onun artık bi sevgilisi vardı ve sevgilisi varken arkadaşı olmak bana fazlaydı kırıcıydı kötüydü.Onun sorusunu görmezden geldim.
Sevgili yapmışsın tebrikler !
Mesajı atıp ilerdeki durağa en hızlı adımlarımla yürümeye başladım.İsmimi seslendiğini duyduğumda şansıma otobüs geliyodu.Hemen otobüse binip en arkadaki koltuğa oturdum otobüste sadece bi aile vardı.İçimden şoförün biran önce gitmesini sayıklıyodum.Kapıya baktığımda onu göremedim.Elbette gelmemişti benim için o yolu koşması saçma olurdu.Kulaklığımı takıp kapşonlumu kafama geçirdim.Ellerim sebepsizce titriyodu.Gözlerimi kapattım.Oan kriz geçirmeye başladığımı anladım.Astım ilacımı yanıma hiç almazdım çünkü dışarıda böyle bişey olmamıştı.
Ellerim fazlasıyla titriyor kol damarlarımda kasılmıştı.Nefesimi kendim düzene sokmaya çalışıyordum.Birden elim tutuldu.Kafamı kaldırdığımda Mark'ı görmüştüm.Bana bişeyler söylüyodu ama anlayamıyodum.Sol kolunu bacağımın altından sokup sağ koluylada sırtımdan tuttu.Beni kucağına aldığında düşünebildiğim hiçbişey yoktu.
____
Kush & ZionT - Machine Gun ft.Mino
Diğerlerine göre azcık uzun oldu bu bölüm sşsşisşd iki bölüm attım artık kendi yuvama çekiliyorum baay şfşdidödöf
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stixbus , markjin
Fanfictionaçıklama yazılmayacak kadar gerçek boyxboy mark,jinyoung