4.BÖLÜM(SEÇMELİ DERS.):

11 2 1
                                    


1 gün sonra:
‘’Lan manyak mısınız? Hem diyorsunuz çocuk psikopat, hem de odasına girip eşyalarını kurcalayacağız. Haneye tecavüz sayılır lan bu! Bir yakalanırsak var ya ebemizden getirirler ha!’’
Bora böyle söyleyince yaptığımız planın aslında biraz saçma olduğunu anladım ama yapacak başka bir şey yoktu. O eve girip Deniz’in eşyalarını kurcalayacaktık.
‘’Ya kırkta yılda bir adrenalin yaşıyoruz zaten bırak onu da doya doya yaşayalım.’’
‘’Poyraz bak adrenalinine sıçarım çocuk senin, haneye tecavüz diyorum halâ adrenalin diyor.’’
Barış’ı ikna etmek zordu. Aynı şey onun başına gelse yani onun eşyaları ondan izinsiz kurcalansa adamı döve döve öldürürdü aslında.
‘’Ne mızıkçıymışsın be olum. Sen, ben, Poyraz dışarıda Deniz’i oyalarken Berk de odaya girip araştırma yapacak. Bu kadar basit.’’
‘’Bir dakika bir dakika. Sen az önce Berk mi odaya girecek dedin?’’ Rüzgâr evet manasında kafasını salladı
‘’Hayatta olmaz öyle bir şey. Anası babası yakalarsa ne olacak?’’
‘’Olum tek yanan sen değilsin ki. Biz de Deniz’i oyalayacağız ya. Yani yardım etmiş oluyoruz.’’
‘’Olsun abi ben girmem. Hem bak Poyraz kırk saattir adrenalin deyip duruyor. O girsin işte.’’ Poyraz yanıma gelip elini omzuma attıktan sonra yavşak yavşak
‘’Yaa şimdi bak. Olay şöyle oluyo tamam mı? Biz evi çok iyi bilmediğimiz için sen giriyosun yoksa yani niye sen dimi ama.’’
‘’Poyraz doğru söylüyor. Evin içini en iyi sen biliyorsun ya hani. Gizli bölme falan. Aferin lan Poyraz.’’ Rüzgâr da böyle dediğine göre o odaya kesin olarak ben giriyorum.
…………………………………………………………………………………………………………………………
‘’Merhaba Serap Abla. Ben Rüzgâr. Bunlar da bizim tayfa.’’
‘’Aaaa evet evet  biliyorum. Hayırdır ne oldu?’’
Poyraz, Rüzgâr, Bora ve ben Deniz’i dışarı çıkartma bahanesiyle annesi Serap Ablayla konuşuyorduk.
‘’Şey biz… Biliyorsunuz okullar yeni tatil oldu ve Deniz de duyduğumuz üzere bizim okulumuza gelecekmiş. Ama bizim okulda seçmeli ders sistemimiz var onun için Deniz’in seçmeli ders seçmesi lazım, onu da bir tek okulda seçebilir.’’
‘’E tamam okullar başlayınca seçer.’’
‘’Ama işte o işler bizim okulda öyle işlemiyor. Yani şöyle ki  okullar başlamadan seçerse, okullar başlayınca sıkıntı çıkmaz.’’
‘’Tamam da okulda hiç kimse var mıdır?’’
‘’Olmaz mı? İlk birkaç hafta okul açık olur. Biz de dedik hani arkadaşımıza bir yardımcı olalım.’’
‘’Eh iyi madem. Biz de zaten dışarı çıkacaktık. Deniz de gelmek istememişti.’’ Arkasına dönüp Deniz’i çağırmaya gittiğinde arkamızdan Ahmet Abi:
‘’E hadi Serap. Geç kalacağız.’’ Diye seslendi.
‘’Ay tamam tamam geldim. Çocuklar siz girin içeri Deniz’in odası koridorun sonundaki çağırın onu da. Haaa unutmadan kapıyı muhakkak çalın tamam. Bir de o odaya ‘gir’ demeden asla girmeyin. O tarz şeylerde çok hassastır da.’’
Rüzgâr ‘tamam’ demiş gibi kafasını salladığında Serap Abla dışarıya çıkıp biz eve girmiştik bile. Dış kapıyı kapatıp koridorda ilerlemeye başladık. En önde Rüzgâr ilerliyordu. Rüzgâr arkasını dönerek.
‘’Beyler bakın. Odaya girdiğimizde Bora ile ben Deniz’i okula gitmek için ikna edeceğiz. Tam evden çıkarken Poyraz benim tuvaletim geldi diyecek. Poyraz’ın tuvalette çok oyalanma bahanesini öne sürüp Berk de onunla evde kalacak. Biz evden çıktığımızda ise Berk odaya girip araştırma yapacak Poyraz da ona yardım edecek. Anlaştık mı?’’ Hepimiz anlamışçasına kafamızı salladığımız da Deniz’in odasının kapısının önüne gelmiştik bile. Rüzgâr kapıyı tıklattığında içeriden ‘’Kimsin?’’ diye bir soru geldiğinde Poyraz hemen ‘’Beeen.’’ Diye cevap verdi.
‘’Aaaaa tamam tamam tanıdım aksakallı dede açıyorum.’’ Dedi ve kapıyı açtı.
‘’Salak mısın oğlum sen? Kusura bakma insanoğlunun 6. hissi daha kapı çalındığında ‘ben’ diyenin kim olduğunu anlayacak kadar kuvvetli değil. Bu sırada ne işiniz var sizin burada?’’
‘’Deniz beni hatırlarsın Rüzgâr ben.’’ Deniz ‘evet’ dermişçesine kafasını salladığın da Rüzgâr konuşmasına devam etti.
‘’Duyduğumuza göre bizim okulumuza gelecekmişsin. Ama şöyle bir şey var ki bizim okulumuzda seçmeli ders sistemi diye bir şey var.’’
‘’O bütün okullarda var.’’
‘’Her neyse işte bizde de var ve onun için okula gidip seçmen gerekli ve biz de seni okula götürüp yardımcı olacağız malûm ilk tanıştığımız gün bizimle gelmek istemedin.’’
‘’Okullar açılınca ben tek başıma giderim, gerek yok.’’
‘’Ama işte olmuyor öyle. Sonra okullar açılınca sıkıntı çıkıyor.’’
‘’İllaki de götüreceğim diyorsun yani.’’ Rüzgâr ‘evet’ manasında kafasını salladığında;
‘’E hadi gidelim o zaman.’’
Rüzgâr, Poyraz’a kaş göz işareti yaptığında Poyraz;
‘’Evet beyler siz gidin. Ben bir tuvalete girip arkanızdan geliyorum.’’
‘’Gidip kendi evinde işini halletsene oğlum ne benim evime gelince bu tuvalete girme isteği?’’ Deniz’in böyle diyeceğini hiç düşünememiştik. Yani ne bilelim hayır diyeceğini.
‘’Deniz kusura bakma ama tüm suç bunların. Okul kapanmadan seni okula yetiştirelim dediler. Ben de mecburen evden çişim varken çıktım. Haa ama sen dersi ki ‘olsun benim evimde tuvalete giremezsin’ yolda donuma yaparım, yanınızda amonyaklı amonyaklı dolaşırım. Benim için hava hoş ben alışkınım.’’
‘’Alışkınım derken?’’
‘’Eskiden donuma yaptığımda evde annem çimdirmesin diye sokakta öyle dolaşırdım da ondan.’’
‘’Allah kahretsin. Dünyada ki en son duymam gereken şeyi duydum. Git ne yapıyorsan yap.’’
‘’Berk de benimle gelsin.’’
‘’Niye o mu tutuyor?’’
‘’O olmadan kendimi eksik hissediyorum. E malum bir yarım çiş yaparken diğer yarım yapmazsa böbreklerimde taş oluşur ve bu bünye bu kadar taşlığı kaldıramaz.’’
‘’Ne haliniz varsa görün yaa!’’ Tam arkasını dönüp gidiyordu ki sanki aklına bir şey gelmiş gibi işaret parmağını bize doğru sallayıp;
‘’Sakın tuvalette saçma sapan şeyler yapmayın. O tuvaleti size yalatılırım.’’ Poyraz asker selamı verip ‘’Emredersiniz komutanım!!!’’ diye bağırdı sanki gerçekten de bir askermiş gibi.
Poyraz böyle yaptıktan sonra arkalarını dönüp evden çıktılar. Onlar evden çıktıktan sonra Poyraz ve ben derin bir ‘’ohhh…’’ çektik.
‘’E hadi girelim odaya.’’ Dediğimde
‘’Abi sen gir benim harbi tuvaletim geldi.’’
‘’ Tamam, bak ben giriyorum sen gelirsin.’’
‘’Tamam da tuvalet nerede?’’
‘’Gel seni götüreyim.’’
Koridor da yürürken kapının açılma sesi geldi. Biz de herhâlde Deniz evde bir şey unuttu ve o şeyi geri almaya geldiler sandık ve hiç tavrımızı değiştirmeden yürürken arkamızdan o ses geldi:
‘’Berk!? Poyraz!?’’ Şimdi sıçtık.

Sırlar DeniziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin