Serap Teyze bize doğru yaklaşıp ‘’Çocuklar ne yapıyorsunuz burada?’’ diye sordu. Ne cevap verecektik. Ben Serap Teyzeye ne cevap vereceğimi düşünürken Poyraz hemen lafa karışıp:
‘’Aaa Serap Abla. Sen mi geldin? Biz de işte tam okula gidiyorduk ki benim tuvalete gitmem gerekti. Onun için böyle şey oldu. Dimi Berk?’’
‘’Tabi tabi, işte tam gidiyorduk bunun tuvaleti gelmiş. Biraz da fazla bekler tuvalette. Onun için ben de başında bekleyeyim dedim.’’ Serap Abla anlamışçasına kafasını sallayıp;
‘’Zaten ben de Su’ya birkaç parça eşya almaya gelmiştim. Neyse o zaman, ben zaten aldım gidiyorum şimdi. Çıkarken kapıyı sıkıca kapatın tamam mı çocuklar?’’ tamam dermişçesine kafamızı salladığımızda o da arkasını dönüp gitti.
Poyraz’la beraber derin bir ‘oh’ çektikten sonra Poyraz tuvalete girdi ve dış kapının kapanma sesi duyuldu. Ben de hiç zaman kaybetmeden Deniz’in odasına girdim.
Odasının duvarları siyahtı. Biraz daha odaya girdiğimde ilk gördüğüm geçen ki insan resmiydi. Ama bu sefer boyanmıştı. Sanki insanın arkasında beyaz bir ışık varmış gibiydi ve resim tamamı ile bitmiş gözüküyordu. Gölgelemesi harikaydı. Odada ki tek renk bu resimdi sanki. Bildiğim kadarıyla evin en büyük odası bu odaydı. Yatak da aynı oda gibi siyahtı. Gardırop ve çalışma masası griydi. Oda çok karanlık gözüküyordu.
Çalışma masasına ilerlediğimde ise bir adet notebook gördüm. Bu odada başka hiçbir şey olmayacağına kanaat getirdikten sonra notebookun kapağını kaldırdığım an bilgisayar açıldı. Anlaşılan uyku modundaymış. Bilgisayar ekranı siyah renginden kendi rengine dönüştüğünde bir videonun açık olduğunu gördüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırlar Denizi
Novela JuvenilBir sınıfta hocanın "çıt çıkmayacak" kelimesi üzerine "çıt" diyen gerizekâlı ama sempatik Poyraz UĞUR. Ranayı deli gibi seven ama bir türlü başkalarına söyleyemeğen platonik aşık Bora TÜRK. Her zaman için akıl ve mantığı seçen ama arada bir hatalar...