ZE - 3

93 1 2
                                    

Gözlerimi açtığımda Çağakan'la konuştuğumuz, daha doğrusu kavga ettiğimiz yerden daha farklı bir yerde olduğumu fark ettim etraftan ''Uyandı, uyandı'' diye sevinç sesleri ve ''Doktoru çağır'' sesleri gelirken hala ne olduğunu idrak etmekte güçlük çekiyordum. Sakince

''Neler oluyor, nerdeyim'' dedim ama bu normal ses düzeyinden daha çok fısıltı gibi çıkmıştı. Sol yanımdan gelen tanıdık sesle kafamı o tarafa çevirdim.

''Sakin ol prenses. Sadece bayıldın o kadar. Korkacak birşey yok.'' bu kişinin abim olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Gözüm duvardaki saate çarptığında saatin 01:32 olduğunu gördüm. Saat kaçtan beri buradaydım acaba, abime dönüp

''Ne zamandır buradayım?'' diye sorduğumda

''Sanırım 11:30 yada 12:00'den beri emin değilim ama epey oldu, bayıldın dediysem bildiğin yere kapaklanmışın kafanı falan çarpınca anca uyandın, doktorlar ne kadar hafıza kaybı olabilir dese de ben senin o kütük taş kafana bir bok olmayacağını biliyordum''

''Lan tabi len ben bunu nasıl düşünemedim aptal gibi hemen konuştum tak tak, allah benim belamı verecek bu gidişle, ben nasıl zihin kaybı numarasını düşünemedim allah kahretmesin'' diye söylenirken abim, Çağakan ve Çiğdem Hanım gülmeye başladı. Ardından Çiğdem Hanım

''Seni sevdim'' diyince ona dönüp gülümsedim, içten ama biraz mesafeli, kadının bu olanlarla ilgisi yoktu sonuçta. İçeri giren doktorla beraber dikkat üstüm kalkmış doktora dönmüştü

''Tahliller iyi bir sorun yok, fakat ne olur ne olmaz sabaha kadar burada kalmanız daha iyi, sabah taburcu için çıkış işlemlerini başlatabilirsiniz'' dedi ve gülümsedi

''Tamamdır'' diyen Çağakan'a göz ucuyla baktığımda yüzündeki o özür diler ifadeyi gördüm. Hiç istifimi bozmadan bakışlarımı farklı bir yere çevirdim o sırada Çiğdem Hanım gene konuştu.

''Kahraman sen benimle gelirmisin Çağakan, Ece ile bir konu hakkında konuşacakmış. Sanırım halletmeleri gereken bir konu ve birbirlerini düğünden önce tanımalılar sanırım'' dediğinde abim gülümsedi ve

'' Peki'' dedi. Ne!! ALLAHIM PEKİ Mİ DEDİ O! ABİM PEKİ DEDİ, BENİ ÇAĞAKANLA BAŞBAŞA BIRAKMAK İÇİN ALLAHIM BAŞIMIZA TAŞLAR YAĞACAK!! Odadan çıkmadan önce ağzını oynatarak ''İfade eve geçince'' dercesine fısıldadı. Odadan çıkıp kapıyı kapattıktan sonra Çağakan yanıma geldi.

''Senle konuşacağımız bir konu yok Çağakan''

''Saçmalama Ece kendimi kötü hissediyorum tamam ben senin için kalpsiz gibi görünebilirim ama ne yazık ki değilim beni affetmez isen de iyi olamam. Anlıyormusun. Yaptığım şeyin nedenini sana açıklamıştım. Şirket anlaşması yüzünden ne bileyim ben altında böyle bir bok olduğunu ben senin de rızan var ne bileyim sende olanları biliyor ve kabul ettin sandım. Böy-'' diyecekken sözünü kestim.

''Ne yani kabul ettim sanıp aa bu kız kesin sürtüktür zaten diye mi düşündün. Egon senin boyunu aşmakla kalmamış kendine benden edinecek yakında!'' diye bağırdım.

''Saçmalamayı kes! Tamam hatalıyım tamam egom da var tamam sürtük zannettim ama bir dakika lan ben ne bok yedim lan'' diyip durduğundan dudaklarımın arasından küçük bir kahkaha koptu. Bana dönüp baktığında hala şaşkın şaşkın ne olduğunu idrak etmeye çalışıyordu. Bu çocuk gerçekten maldı.

''Mal olduğunu bu kadar belli etme en azından sesli belli etmesen iyi olur.'' dediğimde bana bakıp ya sabır çekti ve sonra.

''Aman banane be senden neden özür diliyorsam sanki çok önemli birşeysin ne halin varsa gör birbirimizi tanımamıza gerek yok zaten beni akşamları en geç iki üç gibi görebileceksin. Sonuçta evlendirildim diye kendi hayatımdan vaz geçmeyeceğim.'' Dediğinde daha da sinirlenmiştim.

Zoraki Evlilik #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin