Zoraki Evlilik #Wattys2016

ZE - 6

Gazeteciler bizi bırakmış kadınla ilgileniyordu. Ve nedense benim şuan gözlerim dolması gerekirken dolmuyordu. 'Adamı sevmediğinden olabilirmi?' diyen iç sesime dünyanın en akıllı iç sesi ödülünü veriyorum.

''İsminiz nedir?'' diye sordular kadına bu defa ay ben bu kadının ismini duyamak dahi istemiyorum sürtük işte neyi merak ediyorsunuz!

''Lale'' dedi kısaca. Ve sonra ekledi.

''Benim röportajım bu kadardı çiftlere mutluluklar'' dedi ve bir taksi çevirip binip gitti. Gazeteciler yine bize dönerken Çağakan bizi içeri girmemiz için uyardı biz içeri girerken Çağakan hala gazetecilere birşeyler anlatıyordu.

ÇAĞAKAN'IN AĞIZINDAN

Eceler içeri geçtikten sonra kameraları kapatan gazetecilere döndüm. Onları tehdit edip bir şekilde o kaydı sildirmem gerekiyordu.

'' Bakarmısınız. Hanginiz yetkili burada?'' dediğimde bir kadın bana doğru geldi aslında kadının baya gideri vardı kalça ve beli oldukça iyiydi. Ne diyorum lan ben birinden kaçarken birine giriyorum.

''Buyrun?'' dedi sorar bir sesle.

''Eğer o kayıtların hepsini ama hepsini silmezseniz kanalınızı kapattırırım hemde bugün ve yayınlayacak bir kanalınız olmaz''

''Farklı bir haber ajansına satabiliriz''

''Sanmam o haberi yayınlarsalar neler yapacağımı tüm kanallar hatta sizin kanal sahibiniz bile biliyor'' dedim gözlerini korkutarak. Umursamaz bir ses çıkarıyordum arada.

''Kaydı silmiyoruz ama size satabiliriz''

''Ben kaynak satın almıyorum'' dedim gülerek ve ekledim

''Silmeniz için 10 saniyeniz var'' dedim bu sefer tehditkar çıkan sesimle

Kayıtları hepsi teker teker kadının işareti ile silmeye başlamıştı. Benim anlamadığım o sürtük burada ne arıyordu tesadüf olamayacak kadar büyük bir rastlantıydı. Bizim buraya geleceğimizi bilemezdi çünkü ben Ece ve Eliften başka kimse bilmiyordu. Ya beni takip ediyordu ya da gerçekten bir tesadüftü.

''Sildik'' diyen sese döndüm.

''Tamam inşallah akşam hiç bir kanalda görmem bu haberi. Yoksa neler olacağını biliyorsunuz'' dedim ve bende butiğe girdim.

ECE'NİN AĞIZINDAN

''Hola Çağakan'' diyen Derya Hanım'a döndüm sonra kapıya döndüğümde Çağakan butiğin merdivenlerinden inerek geliyordu. Bense hala gelinlik seçmeye çalışıyordum.

''Hola güzellik'' dedi ve Derya'nın burnundan makas alıp kolunu omuzuna attı.

''Bu zevksize birşeyler göster beğenemez bu şimdi. Birde zaten çirkin güzel bir gelinlik verde en azından birşeye benzesin''

''Que?? Çirkin mi sen çirkin kadın görmemişsin bu adeta bir içim su'' dedi ve biraz durup sözlerine yenisini ekledi o güzel ispanyol aksanı ile

''Sen sürtüklerin boya kovası yüzüne baka baka kör oldun herhalde. Doğa'nın 8. harikası bu kızın yüzü.''

''Aman neresi güzel bunun''

''Sen vallahi çarpılacaksın sonra senin taşlığın maşlığın kalmayacak diye korkuyorum'' a-a bu kadına ne oluyor be benim nişanlım benim müstakbel kocam yok yani taşlığına maşlığına bir zarar gelirse sorunu benim etmem lazım onun değil. 'Sen fazla sahiplendin bakıyorum hayırdır' diye imalı konuşan iç sesime bir küfür savurdum.