Geçmişin İzleri

680 35 15
                                    

(Murat)

  Hadise ile zaman geçirmek çok güzel . Ben mutlu olamadığım için yanımda mutlu olmuş birini görmek hoşuma gidiyor. Hadise de hayallerimi yaşadığı için ona özenmiyor değilim . Acaba ailesi arkasında durdu mu ? Ona destek verdiler mi ? Bana kimse destek olmadı çünkü .

  Türlü iş yerlerinden güzel teklifler alan başarılı bir avukat olarak tanınır Murat Boz. Davaları nadiren kaybeden işini iyi yapan biri . Ama gerçek Murat Boz bu değil işte.

  Gerçek Murat Boz doğduğu günden beri ailesinin asaletini omuzlarında taşımak zorunda kalan , bazen bu yükün altında ezilen küçük bir erkek çocuğu . Gençliğini yaşayamamış , çocukluğu şiddetle geçmiş eziğin teki aslında.

  Eve 10 dakika geç gelse ceza olarak odalara kapatılan , şiir yazmaya kalksa kalemi elinden alınan , yüzmeden tenise her türlü şeyi zorla yapan , isteklerini dile getirdiğinde dayak yiyen içine kapanık ; istemeyerek erken büyümüş ama kalbindeki küçük çocuğu asla öldürmemiş olan Murat Boz . Bu Murat'ı tanıyan yoktur . Çünkü gerçek beni kimseye gösteremem , utanırım.

  Geçmişin izlerini silmek zor . O evden ayrıldığımdan beri dayak yemedim neyse ki . Ama daha kötü izleri kaldı . Büyük korkular gibi.

 
  Evde odanın kapısını kapatıp oturamam , asansöre binemem. Evet kapalı alan korkusu , klostrofobi.

  Tedavi olmayı denedim ama başaramadım. Hala kapalı alanda kalınca nefes alamıyorum. Çıkınca ise yalnız kalıp ağlıyorum. Ağladığım için ise çok kızıyorum kendime .

  Spor yapmama gerek yok , asansör yok nasıl olsa . Her yere merdiven ile çıkıyorum. Haliyle fazladan kilo vermeme de gerek kalmıyor. Bu da bardağın dolu tarafı sanırım.

  Edebiyat okumak istedim . Ama anlattığım gibi , bu meslek bana layık görülmedi . Cafer Boz'un oğlu böyle şeylere karışmadan ona yakışır işlerde çalışmalı. Bu kuralı kim koydu bilmiyorum ama kurallara uymaktan çok sıkıldım. Üniversite konusunu bu kadar kolay kabul etmemin sebeplerinden biri de evden uzaklaşma isteğim. Başka kaçış yolum yoktu.

  Babam emekli albay . Arkadaşları tarafından fazlasıyla disiplinli ve şık bir adam olarak bilinir . Evde ise bize genellikle disiplinli yanını gösterir , Boz ailesine yakışır işler yapmamızı isterdi. Abim Ali bunu başardı ve o da askeri liseye gitti . Yükselmek için hala devam ediyor . Beni ise oraya almadılar. Bu yüzden de çok dayak yemiştim. Benim hiçbir işe yaramayan beceriksizin teki olduğumu söylemişti babam . Ailede asker olamayan tek erkek çocuğu benim . Bu sebepten çok dışlandım. Babam ise abim ile hep iftihar etti . Sevilmedim yani .

  Annem de babama bazen karşı çıksa da beni o üniformaların içinde görmeyi çok istedi , sürekli abimi örnek gösterdi. Ne düşündüğümü sormadı . Askeri okula alınmayınca o bile beni yalnız bırakmıştı.

  Ama ben herkesi geride bıraktım. Ailemi görmemeye çalışıyorum. Annem ile arada sırada görüşürüm ama babam beni görünce o okulu kazanamadığım günkü gibi sinirlenir . Ve ben ondan hala korkarım. Abim ile de görüşmüyoruz. Galiba 2 ay sonra evleniyormuş. Beni düğüne çağırmadı. Annem ısrar etti barışın diye ama bunu yapmayacağım. Çünkü ben yeni bir sayfa açtım artık. Her ne kadar istemesem de başarılı olduğum bir işim var. Güzel bir evim var . İstediğim bir çok şeye sahibim . Pek fazla arkadaşım yok. Yalnız başıma mutlu bir hayat sürüyorum işte. Kendime yakın hissettiğim tek şey ise kitaplar . Hep babamın okumam için seçtiği kitapların dışında artık istediğim kitapları okuyabiliyorum . Bu bile benim için harika bir şey.

  Ama tek bir eksik var hayatımda.

  İş yerinde erkek arkadaşlarını , kocalarını ziyaret etmeye gelen kızları gördükçe niye benim bir kız arkadaşım yok diyorum kendi kendime . Tabi ki sebebi tipim falan değil , egoist gibi görünmek istemem ama sevgilisi olan arkadaşlarımdan bin kat daha havalı olduğuma eminim . Öyleyim çünkü.

  Bana aşık olduğunu öğrendiğim kaç kız vardı kim bilir . Ama onların da her yeri ayrı oynuyor ayıptır söylemesi . Ama ben daha sakin birini istiyorum . Susmayı bilen biri mesela . Sebepsiz yere trip atan Pelinsular istemiyorum açıkçası.

  Ve son günlerde hayatımın merkezine yerleşen Hadise hayallerimdeki istediğim gelin modeli değil . Ama harika bir kız.

  Onunla birlikteyken çocuk oluyorum. Uzun zaman sonra onunla eğlenmeyi hatırladım. Çok hareketli . Güzel konuşuyor , ama gereksiz konuşmuyor. Biraz utangaç. Ama onu gördükçe eriyorum karşısında.

  Ama söylediğim gibi kıskanıyorum onu. O kadar neşe dolu ki , ben niye onun gibi olamadım diye soruyorum kendi kendime . Sebebi apaçık ortada . Ama o öyle şartlarda büyümediği için mutlu. İstediği şeyleri yapıyor. Onu durduran veya yavaşlatan bir yük taşımıyor. O kirletmemek için çaba sarf etmesi gereken bir soy adı taşımıyor. Şanslı. Acaba bunun farkında mı ?

  Her kıza bu kadar kısa sürede kapılmasam da bu sarı fırtına aklımı başımdan aldı. Belki her şeyi bana unutturacak olan kız 'O' dur. Olmasını istiyorum .

 
  Peki aşık olmak da yapmamam gereken şeyler arasında var mıydı ?

KlostrofobiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin