Fotoğraf

280 23 54
                                    

(Hadise)

     Murat'la geçirdiğimiz gecenin sabahında bizi bir telefon uyandırdı . Murat biraz homurdanıp kafasını yastığa gömerek uyumaya devam etti . Ben de zorlanarak telefona uzandım , numarayı bilmiyordum ama açtım . Uykulu bir sesle "Alo ?" dedim .

"Hadise Açıkgöz ile mi görüşüyorum?"
"Buyrun benim? Siz kimsiniz ?"
"Kurumumuzda öğretmenlik yapmak için iş başvurusunda bulunmuştunuz . Bugün sizinle tekrar görüşmek istiyoruz . Gelebilir misiniz ?"
"Tabii , tabii ki gelirim ."
"Tamam o zaman , iyi günler görüşmek üzere. "
"İyi günler!"

      Gerçekten inanamıyordum . Atamam gerçekleşmediği için birçok özel kuruma başvuruda bulunmuştum bir gelir elde edebilmek için . Sonunda birinden geri dönüş alabildim . Sevinçle Murat'ı uyandırdım .

"Murat , Murat kalk !"
"Hadise çok yorgunum ya , uyusam biraz sonra devam ederdik ."
"Murat salak salak konuşma ! Artık bi işim var !"
"Çok sevindim hayatım şimdi uyuyabilir miyim ?"
"Öküzsün öküz !"

       Sonra kafasını gömdüğü yastığından kaldırıp beni sarıp sarmaladı ve öpücüklere boğdu .

"Şaka şaka birtanem , çok sevindim ama ben senin iş aradığını bile bilmiyordum ."
"Sen zaten benim hakkımda pek bir şey bilmiyorsun ama neyse ."
"Bu ne demek şimdi ? Dünkü mevzuya mı gelmeye çalışıyorsun ?"
"Öyle bir niyetim yoktu ."
"Neyse konuşulacak zaten o konu ama şimdi sırası değil bence , bu güzel anı bozmayalım ."

Dedi ve öpmeye devam etti , ben de hak vererek sustum .

Daha sonra kahvaltımızı yaptık . Murat bugün izinliydi ve tüm günü beraber geçirmeyi planlamıştık ama bu iş görüşmesi yüzünden planlarımız biraz yatmıştı sanki .

"Bunu kutlasak mı ya akşam ?"
"Ayy Murat ne abarttın ! Daha sabah horul horul uyuyordun nerden çıktı bu heves ?"
"Ya ne var ki ! Tamam ya ben bir şey demiyorum ."
"Of bakarız peki ."

Mutfağı topladıktan sonra duş almaya karar verdim ama , her zamankinden farklı bir durum söz konusuydu . Murat evdeydi ve , ne bileyim yani .

"Murat sen gitmiyorsun dimi?"
"E seni bırakacaktım ya , gideyim mi ?"
"Yok yok gitme de , ben duşa gireceğim şimdi ."
"Ben de mi geleyim ?"
"Hayır ya ondan demedim . Haber veriyorum işte ."
"İyi peki , ama gelirim yani istersen ."
"Murat !"

Ben banyoya giderken hala arkamdan "Bak gelebilirim hala teklifim geçerli !" diye gülerek bağırıyordu . Ben de gülümseyerek duşa girdim . Olabildiğince çabuk çıktım . Üstümdeki havluyu sıkı sıkı tutarak yatak odasına gitmeye hazırlanıyordum ki Murat'ın radarından kaçamadım .

"Bakmasana öyle !"

Murat zaten kızarmıştı , onu daha fazla utandırmak istemedim ve hemen içeri girip giyindim . Sonra saçımı yapmak üzere tekrar banyoya döndüm ve hızlıca kuruttuktan sonra işimi bitirdim .

"Hazırım gidebiliriz ."

Murat hala mahcup bit şekilde gözlerime bakamıyordu . Tam kapıdan çıkarken kolumdan tutup beni durdurdu . Biraz bana yaklaştı .

"Seninle böyle olmayı seviyorum ."
"Nasıl olmayı ?"
"Yakın , samimi . Böyle hiçbir şeyi gizlemeden. Ne bileyim işte . Aynı evde olmak . Güzel ."

Diyecek bir şey bulamamıştım . Aslında ben de seviyordum , aynı evde olmayı . Ama bu isteğimi açığa vurmadım , biraz erken olurdu .

Murat'ın yanaklarını okşadım ve mahcup gözleri biraz daha benimkilere yaklaşmaya başladı . Sonra çıktık .

Murat beni bıraktıktan sonra eve döndü. Ben de görüşmeye girdim . İşi de aldım . Artık edebiyat öğretmeni olmuştum !

KlostrofobiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin