Bu okula geleli birkaç gün geçmişti artık iyice alışmıştık bu okula. Gene yemekhanede yemek yerken şu şeyi söyleme hatasına düştüm
''Bu gün güzel olacak gibi bir his var içimde'' işte o andan hemen 2 dakika sonra bir grup yemekhaneden içeri girip etrafa bakınmaya başladı. Boş masa bulamadıklarında gözleri bizim masamıza takıldı ve bize doğru gelmeye başladı.
''Anlaşılan bu gün masanızı bize vereceksiniz ! Ay çok kibarsınız teşekkürler şimdi kalkın bakalım'' tam Brianna'nın ikizi kesin bunlar. Janna tam kalkanmaya yeltenmişken
''Üzgünüm sanırım bu gün ayakta yemeniz gerekecek çünkü cömert havamızda değiliz'' dediğimde Janna bana hareketler yapmaya başladı I-IHHH demeye çalışıyor gibiydi ama onu fazla takmadım bu gün erkeklerde olmadığı için 2 kişiydik sadece.Kızın gözü seğirerek
''Sana öğretmediler mi SEÇİLMİŞ KİŞİYE düzgün davranman gerektiğini?'' havada eliyle tırnak içine alarak
''Sen seçilmiş kişiysen bende ELEMENT KORUYUCUSUYUM'' dedim havada tırnak işaretiyle yemekhanedeki herkes bana dikkat kesilmişti.
''Bir dakika sen şu elinde kıvılcım bir yaratamayan kız değil misin? Ah özür dilerim senin ELEMENT KORUYUCUSU olduğunu bilmiyordum affet beni'' dedi eliyle yine tırnak içine alınca herkes gülmeye başladığı sıra
''Senden seçilmiş kişi olacaksa vay halimize desene'' yemekhane bu defa onaylayan mırıltılar çıkardı ama bu sadece 2 saniye sürdü
''O zaman bu masaya seçilmiş kişi olarak el koyuyorum yoksa doğayı üzerine salarım ve sen bu masayı vererek kendini affettirebilirsin?'' of zaten hep böyle olur kendini beğenmiş züppe bu kızın element koruyucusu olduğunu bilmez ve böyle yapar kızda kimseye söyleyemediğinden bu kızın kıçına tekmeyi ancak kitabın sonunda basabilir.
''Dene de işe yarıyor mu görürsün'' o sırada okuldaki herkesten bir OOOOOOOOOOOOOOO sesi yükselince gözlerimi devirdim ne saçma bir sestir bu.
''Ben denge koruyucuların danım ve kimse benden güçlü değil!''
''Bir kişiyi unuttun galiba?'' şimdi zamanı
''Evet element koruyucusu benden güçlü ama oda tam olarak 4100 yıldır ortaya çıkmadı?''
''Dademin sen söylemiştin affet beni diye? Ve şimdide kabul ediyorsun ha? Herkes gördü zaten kabul ettin.'' Kızın yüzü sinirden kızarmaya başladığında zil çaldı. Kalkıp yürümeye başlamıştım ki kulağıma fısıldayarak
''Hayatının yanlışını yaptın ufaklık sadece sana acıdığımdan kendini biraz yükseltmene izin vereceğim ardından duello da seni bitireceğim'' gülümsedi ve uzaklaştı hiççç takamam böylelerini.
Biraz yürüdükten sonra artık Janna'nın pörtlemiş bakışlarından sıkılıp''Ya ne bakıyorsun bana öyle pörtlek pörtlek ufo görmüş masum köylüye benziyorsun!'' dediğimde daha fazla gözlerini pörtlettiği için ''Bak derdin neyse söyle yoksa ben meraktan öleceğim?'' Önce derin bir nefes aldı ve çok hızlı bir şekilde ''Sen az önce seçilmiş kişiye meydan okudun'' dediğinde bu defa gözleri pörtletme sırası bendeydi ''Ne yaptım dedin!?'' onun sadece alay ettiğini sanmıştım gerçi ilk gün Element tarihi hocamız George da söylemişti seçilmiş kişinin aramızda olduğunu ''Dedim ki...''işte şimdi sıçmıştım ''Yok anladım tamam tekrar etmene gerek yok'' hapı yuttum ben! Dermişimmmm yav ben element koruyucusuyum istersem onun güçlerine el koyabilirim -geçen gece tilkiyle konuştum ve bütün rüyam boyunca kitap okudum ne sıkıcı dimi ama hayır aslında hiç sıkıcı değildi çünkü güçlerimi geliştirmeme yardım ediyordu- o yüzden hiç takmadan yürümeye devam ettim.
''NE YAPTIM DEDİN?!?!''
''Tekrar etmemi ister misin?''
''Yok onu anladım da Annabeth'e meydan okumak WOW keşke orada olup olanları görebilseydim ya.'' Aaron gıt mısın gardeşim? dememek için kendimi gerçekten tutuyorum yarı türk olduğum için Aaron'a
''Aaron gıt mısın gardeşim?'' dedim ama türkçe tabiki de
''Efendim? Hangi dilde konuştun sen bakim bak bana kötü bir şey dediysen kafana şey.....eeee'' biraz etrafa bakındıktan sonra ''Hah işte şu yastığı kafana geçiririm''
''Sakin ol koca oğlan'' sonrada Lucian Aaron'un sırtına su içtiğinde boğazına kaçtığında yaptıkları gibi vurmaya başladı. Bundan fırsat bilip koltuktaki Aaron'un gösterdiği yastığı kaptığım gibi kafasına geçirdim ve o an yastık savaşı başladı. Savaşımız bittiğinde hepimiz yorgun düşmüştük o sırada Janna dan harika bir fikir çıktı bu gün cuma olduğu içinde geç saatlere kadar durabileceğimizden fikir herkes tarafından onaylandı. Fikri doğruluk mu cesaretlik mi? oyunuydu.
Oynadık saatlerce oynayıp güldük sonunda şişe gene bende durdu Janna soruyordu.''En büyük sırrın yani öyle büyükk değil böyle kos kocaman...Yan-''
''Anladık be Janna'' Janna Lucian'a ters bir bakış attı sonra bana doğru döndü.
''Şeyyy...Ben bunu gerçekten söyleyemem hazır değilim ama ikincisini söyleyebilirim?''Onlara tabi kide element koruyucusu olduğunu söylemiyecektim. Biraz daha ısrar ettikten sonra kabul ettiler. Anlatmaya başladım
''Ben küçükken annem ve babamla beraber küçük bir tekne gezisine çıktık. Annem ve babamla çok eğleniyordum benimle oyun oynuyorlardı sonra...sonra bir fırtınaya yakalandık bide kıyıdan bayağı bir uzaktayız. Dalgalar tekneyi yut-yuttu ve...ve hepsi öldü. Nasıl kurtulduğum hakkında hiçbir fikrim yok ama onları kaybettim. Daha çok küçüktüm 5 yaşındaydım ama her şeyi biraz kesikte olsa hatırlıyorum. Bu bir sır çünkü daha önce kimseye anlatmadım.'' derin bir nefes alarak ''Ben yatmaya gidiyorum.'' Artık gözüm kararmaya başlamıştı sesleri arka plandaki televizyon sesi gibi gelmeye başlamıştı gözümün önüne sürekli o anlar geliyordu o...o dalgalar. Sonra gözümün yavaş yavaş kapandığını fark ettim kendimi son bir gayretle yatağın kollarına atıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Ama içimden bir ses güzel uyku çekemeyeceğimi söylüyordu. Zaten sonra gözlerim karadı. Tam uyku sayılmaz yani.
Yorum yaparsanız sevinirim :) eleştirilerinizi merak ediyorum ama umarım sırf eleştiri olmaz :3
![](https://img.wattpad.com/cover/76998118-288-k462756.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Koruyucusu
FantasyKaranlığa karşı savaşıp, kazanmalı bu savaşı! Yoksa karanlığa teslim olacak, bu masum ruh. Duygularını arka planda bırakmalı Karanlığa teslim olmamak için Karanlıktan kaçıyor Ama aslında karanlığın ta kendisi...