Evet, evet biliyorum kızımız biraz FAZLAAA uykucu oldu :p her neyse onu biraz düzeltmeye çalışacağım
''Hayır, şu an kesinlikle havamda değilim .Bir şey olmuyor zaten, ayrıca hep bu kadar küçük bir kıvılcım çıkıyor. Sadece buraya ilk geldiğimde o şeyi içtikten sonra kullanabilmiştim gücümü ama şimdi olmuyor işte'' Max hala sakinliğini koruyabiliyordu bir şekilde. Şu anda ormanın küçük bir kısmında Black ve Max ile antreman yapıyoruz. Gerçi Black şu anda bizi izliyor ama olsun.
''Biraz pozitif düşün tamam mı? Bak bu defa farklı bir şey deneyeceğiz. Şimdi gözlerini kapat ve seni en çok sinirlendiren, üzen, sevindiren bir şeyi düşün.''
'' 2 saattir zaten bunu deniyorum! Ama bir şey olduğu yok!''
''Hayır sen sadece duygularından kaçıyorsun. Ateşin kaynağı hep öfke olarak bilinir ama tam olarak öfke değildir. Ateşin kaynağı bütün duygularındır. Şimdi ya en güçlü duyguna odaklan yada hepsini birleştirmeye çalış.'' hmmm en güçlü duygum ne olabilir? Öfkem? küçük bir ihtimal. Ya dostlarım? Dostlarımın zarar görmesi? Evet ama denediğimde olmamıştı. Üzüntüm? Evet kesinlikle belkide kaçtığım anılar... Mutluluğum? evet belkide bunları birleştirmeyi denemeliyim.
Düşünmeye başladım Brianna'ya ve Annabeth'e öfkem arkadaşlarıma olan sevgim onların zarar görmesine katlanamam. A-anneme ve babama olan sevgim... Onları kaybettiğimde ki acı... Gözümün acımaya başladığı hissettiğim an gözlerimin yaşardığını anladım ve içimden kendime lanet okudum.
İçimde bir şeyin kabardığını hissetmeye başladığım an daha önce zihnimde fark etmediğim bir odanın kapısının açıldığını fark ettim. İşte o an her şeyi anladım. O kapı benim duygularımın saf ve bir o kadar gerçek hali. O kapı beni hayatta tutan şey. O kapı bana her zaman güzel şeylerin olduğunu da hatırlatan şeydi. Kapı açıldığında bütün duygularım beni ele geçirmeye başladı daha önce hissetmediğim duygular bile ortaya çıktı, ve o an boğazım acıyana kadar bir çığlık attım ama çığlığım insan çığlığı gibi değildi daha çok kükreme gibiydi. Ardından gözlerimin ve vücudumun ısındığını fark ettim. sonra etrafımdaki her şeyin yavaş yavaş yanmaya başladığını fark etmemle paniklemeye başlamam bir oldu, ama durduramıyordum ki.
Max'in sonunda geriye zıplaması gerekti çünkü gerçekten büyük bir alana yayılmıştı. Her yerimin yandığını hissettim. Ama bu acıtmıyordu? Duygularımın dışarı çıkmasıyla beraber hatta rahatlamama neden olmuştu ama buda uzun sürmedi maalesef, sonra birden her yerim acımaya başladı ve yere düştüm.
Nefes nefese kalmıştım ve her yerim ağrıyordu üstelik buda yetmezmiş gibi kalbim deli gibi atıyordu! Kalbimden başka ses duyamıyordum resmen ama etrafıma bakınca dahada hızlandı. Her yer yanıp, kül olmuştu. Bunu yaptığım için tam kendime kızmaya başlamıştım ki birden yanan her yer yeşermeye başladı. Yanan her şey hatta! Gözlerime inanamıyordum. Black ve Max'te şaşırmış gibiydi ama en çabuk kendini Black toparlandı -nede olsa bu tür konularda bilgili olan o- o an bir sürü duygu yaşıyordum. Kızgınlık üzüntü heyecan şaşkınlık hayranlık? Bütün bitkiler önceki hallerinden daha canlı gözüküyordu. Yavaş bir şekilde ayağa kalktıktan sonra Max'in sesini duydum
''Başarabileceğini söylemiştim. Ama açıkçası bu kadar güçlü olacağını tahmin etmezdim.'' derin bir nefes alıp tam rahatlamaya karar vermiştim ki ağrılarım tekrar geldi ve yere düştüm. Kendimi birden çok kötü hissetmeye başladığım gibi Black ve Max yanıma koştu. Gerçi kedi oldukları için beni kaldırıp ta götüremezler ama belki büyü yapabilirler. Black atılarak ''Kendini nasıl hissediyorsun?'' diye sorduğunda ters bir bakış atıp sence dememek için kendimi gerçekten zor tuttum ''Her yerimde ağrı var'' Max ise sakinliğini koruyarak
''Gerçekten güçlüsün. Kendini aleve verip birde alevden kanatlar oluşturdun.'' alevden kanat mı?! gözlerimi pörtletebildiğim kadar pörtlettim. Ama gözlerime ağrı girince pörtletmekten vaz geçip ''Alevden kanatlar mı?'' diye sorduğumda ikisi de onayladı Black ''Evet bu çok güzel bir gelişmeydi bunu zaten sonra konuşacağız ama artık bence senin odana dönmen lazım yoksa merak edebilirler, ve tabi seni bu halde odana nasıl sokabiliriz? Kıyafetlerinin yarısı yanmış bir şekilde?''
***
Odamıza girdiğimde Janna çığlık atarak ''NE OLDU SANA BÖYLE?!?! Kıyafetlerini nasıl yaktın?!'' ağzımı tam açacakken ''İyide sen daha tam olarak elementini de kullanamıyorsun ki? Yani kullanabiliyorsun da o kadar güçlü değil'' sonra aklında bir şey gelmişcesine tekrar ağzını açacakken onu susturup ''Elementimi geliştirmek için çalışıyordum sonrada şey eee bir tür güç patlaması yaşadım'' fazla ikna olmuş gibi durmuyordu ama sonunda ikna olduktan sonra banyoya geçip ağrıyan yerlerime bir tür sihirli krem sürdüm, yani sanırım sihirli, ama gerçekten çok işe yaradı hemencecik bütün ağrılarım geçti. Şimdi sıcak bir duşun altında olanları düşünme zamanı. Duşun altına girip şakaklarımı ovduktan sonra düşünmeye başladım. Hayatımdaki her şeyi gözümün önünden bir anlığını da olsa geçirdim geçen gün olanları, ve en sonunda bir karara vardım odama geçtiğimde eğer Janna uyumuyorsa onunla sanırım bu konuyu konuşmam gerek.
Konuşacaklarım üzerine prova yaptıktan sonra kendi kendime hazırım dedim, ama içten içe uyuyor olması için dua ediyordum açıkçası.
Yavaşça ve alçak bir şekilde ''Janna?'' diye sorduğumda önce cevap vermediği için rahatlayarak tam yatağa geçicekken ''Evet?'' diyen sesini duyup planlarım suya düştü.
''Şey seninle bir konuda konuşmam gerek. Artık bunu biriyle paylaşmanın iyi olabileceğini düşündüm.'' aniden kalkarak yatağının üzerinde pozisyonunu aldı ve ''Ne konuda?'' diye sordu
''Benim bir tür sırrım var, ve senden sır çıkmayacağını umuyorum.'' hemencecik kafasını salladı
''Kısaca bugünden başlıyım. Bu gün geldiğimde kıyafetlerim yanıktı evet gücümü geliştirmek için antreman yapıyordum ama kiminle? Annabeth'e kafa tutarken o kadar korkmamam. Sizinle beraber oyun oynarken aniden bayılmam. Hepsini açıklayacağım ama önce bir soru soracağım.'' kısaca başını salladı ''Ne kadar delice, saçma bir şey olursa olsun genede bana inanacak mısın?''
''Kesinlikle, ben senin yalan söylemeyeceğini biliyorum.'' dediğinde kısa bir anlığına da olsa gülümsemem tüm yüzüme yayıldı sonra kendimi toparlayıp ''Kısa mı uzun mu bir açıklama olsun'' diye sordum, açıkçası kısayı seçmesini istiyorum çünkü biraz üşeniyor olabilirim yani. O da biraz düşündükten sonra ''Lütfen kısa'' deyince rahatladım. Derin bir nefes alıp anında söyledim ''Ben element koruyucusuyum'' Janna kısa bir süreliğine de olsa dediğimi anlamadı ardından bütün söylediklerimi birleştirince gözlerini kocaman açıp ''Sen cidden element koruyucusu musun?'' diye sorunca tekrar kafamı olumlu bir şekilde salladığımda dahada şaşırdı ''Ama aslında mantıklı bir şey bu ve süper bir şey! İnsanlar element koruyucuları hakkında neredeyse hiç bir bilgiye sahip değil! Ama bir dakika hiç bir insan bu bilgilere sahip değil peki sen kimden ders alıyorsun?'' işte bu soruyu sorabileceği aklıma gelmemişti.
''Şey evet insanların hiçbiri böyle şeyleri bilmiyor. Zaten bende bir insandan ders almıyorum. Şimdi sen bir sürü soru sormadan önce'' gerçekten derin bir nefes aldıktan sonra ''Ben hayvanlarla konuşabiliyorum.'' dedim tekrar bir şok geçirdikten sonra bir sürü soru sormaya başladı açıkçası bu cevabım onu tatmin eder diye düşünmüştüm ama demek ki yanılmışım. Ona hayvanların beni eğitebilmek için ders aldıklarını anlatınca gene şok geçirdi.
Artık son sorusuyla iyice içim daraldığı için son bir şey sorup konuyu bitirmem gerektiğini anladım, -son sorusu ''Köpeğimle konuşabilir misin?'' di 2 saatir ona ben ne anlatıyorum yahu?-
''Benim deli olduğumu düşünmüyorsun değil mi?'' diye hemencecik sordum tek kaşını kaldırdıktan sonra gülmeye başladı ''Tabi kide hayır! Ben sana cidden inanıyorum ilk başta söylediğim gibi sen bana hiç yalan söylemezsin'' dedikten sonra bu defa gerçekten içimden geldiği gibi gülümsedim sonra bugün çok yorulduğumu bahane ederek yatağıma uzandım, ve sessizce ağlamaya başladım. Ama bu üzüntüden değildi ilk defa böyle güzel bir arkadaşım olduğu için mutluluktan ağlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Element Koruyucusu
FantasyKaranlığa karşı savaşıp, kazanmalı bu savaşı! Yoksa karanlığa teslim olacak, bu masum ruh. Duygularını arka planda bırakmalı Karanlığa teslim olmamak için Karanlıktan kaçıyor Ama aslında karanlığın ta kendisi...