The Bigbang Theory

"Vampir Liam?"

    Öncelikle şunu söylemeliyim ki Liam'ın benim hakkımdaki her şeyi bilmesi güzel mi yoksa ürkütücü mü bilemiyorum. Ama asıl soru şu; Liam bunları nerden biliyor? Pekala. Liam bir vampir mi? Düşünceleri okuyan bir vampir. Liam bir vampi-

 "Hadi ama! Twilight'ta mıyız? Ne yani benim Edward olduğumu mu düşünüyorsun?" Oh, tanrım! Az daha kalpten gidiyordum. Kaşlarımı kaldırdım ve gözümü kocaman açtım. Liam kesinlikle bir vampir.

"Hayır, hayır sadece sesli düşünüyordun."ellerini saçlarından geçirdi ve yatağa oturdu. Delirmeme, çıldırmama ramak kalmıştı. 

"Tanrım! Nerden biliyorsun? Beni mi izliyorsun?Bunları nasıl öğrenmiş olabilirsin?" Oraya buraya yürümekten vazgeçip yatağın önünde durdum. Liam'ın gözleri parlıyor, hafifçe gülümsüyordu. Ne yani bundan zevk mi alıyordu? 

"Vampir değilim bunu bil çünkü ben Batman'im!" Ayağa kalkmış, bir yerlerden Batman maskesin çıkarmış, etrafımda bir şeyler mırıldanarak dönüyordu. Ve bunlar sadece on saniyede olmuştu. Liam'a adına "Cenennem Ateşi" dediğim bakışımı attım. Maskesini çıkarttı, ellerini omuzlarıma yerleştirdi. Açıkcası ne yaptığını anlamış değilim.

"Hatırlamıyor musun? Bundan on yıl önce? Hani en iyi arkadaşlardık?" Gözlerimi devirdim. Devam etti. Elleri hala omuzlarımdaydı.

"Şaka yapıyorum. Senin gibi bir arkadaşım olsaydı mutlaka hatırlardım." Göz kırptı ve banyo olduğunu düşündüğüm yere girdi. 

Senin gibi bir arkadaşım olsaydı mutlaka hatırlardım.

Ne demekti şimdi bu? Şimdi bu ne demekti? Bu şimdi ne demekti? 

İki dakika sonra banyodan ellerini pantolonuna silerek çıktı. Bana "Sen hala burda mısın?" bakışı attı ve tişörtünü çıkarttı. Tişörtünü çıkarttı? TİŞÖRTÜNÜ ÇIKARDI!

"N-Ne yapıyorsun?"  Sakin ol Aliesha. Derin nefesler al. Lanet olsun nasıl nefes alıyorduk?

"Tişörtümü çıkarıyorum? Etkilendin mi?" Yüzüne seksi bir gülümseme yerleştirdi.

"H-hayır! Konumuz bu değil." Harika şimdi de kızarmıştım.

" Küçük çaplı bir araştırma yaptım hepsi bu. Yani Megas ailesini kim tanımaz ki."  dedi yatağına yerleşerek.

"Şey, kimse? Hadi ama! Adımı Google'a mı yazdın? " Bu iş artık sıkıcı bir durum olmaya başlamıştı.

"Hayır. Sophia'dan öğrendim." dedi ruhsuz bir biçimde. Sophia mı? 

"Sophia nerden biliyormuş?"dedim sol kaşımı kaldırarak.

"Sophia Erica Smith sana tanıdık gelmiyor mu?" dedi Liam pür dikkat beni izleyerek. Ne olduğunu o da bilmiyordu sanırım.

"Aman tanrım! Telli, tıfıl Sophia! " Size şunu söylemeliyim ki yıkıldım. Üzerime gergedan düşmüş gibi hissediyordum. Liam'ın sevgilisi, benim çocukluk arkadaşım olamazdı, olmamalıydı.

"Ne yani sevgiline beni mi sordun?" dedim şaşkınlığımı, üzüntümü saklayarak.

"Imm aslında ımm...Sanırım Harry seni çağırıyor." dedi birden ayaklanıp beni kapıya doğru sürükleyerek. 

"Bu konu daha kapanmadı Bay Payne." dedim ve iddia ettiği gibi Harry'nin yanına indim. Harry her zamanki gibi muz iyoyordu. Gittim ve yanına oturdum. Muz parçacıklarını saçarak konuştu.

"Ne oldu? Bayadır yukarıdasın." dedi bana başka bir muzu uzatırken.

"Liam'ın sevgilisinin çocukluğumu mahveden bir cadı olduğunu biliyor muydun?"dedim muzu soyarken.

"Şaka yapıyorsun?" Harry şok oldu diyebilirim.

"Harry iyi misin?" Endişlenmeye başlamıştım çünkü Harry bir dakikadır ağzı açık bana bakıyordu.

"Ally, bunu kaldıramayacağım. Bunu kaldıramam." dedi ve kusma rolü yaptı. 

"Komik değil Styles. Ben nerede uyuyacağım?" Harry yerde kriz geçirir gibi yapıp ağzından muz parçaıklarını bir nevi püskürtüyordu. Birde ben sorunlu olduğumu sanırdım. Ağzını sildi ve ayağı kalktı. Az önce hiçbir şey olmamış gibiydi. Beni takip et işareti yaptı. Harry önde ben arkada merdivenleri çıktık.

" İşte odan." dedi kapıyı açarak. Liam'ın odasının hemen yanıydı. 

"Benim odam hemen solda." dedi gülümseyerek. 

"Teşekkür ederim. İyi geceler." dedim el sallayarak. Odasına girmeden bağırdı."İyi geceler!"

 Yorucu bir gündü, düşünülmesi gereken şeyler vardı.  Klasik misafir odasının tavanında neler gördüm bilemezseniz. Sonunda uyumaya karar verdim. Gayet güzel uyuyordum ta ki yastığa sarılmak için dönene kadar. Yastık sandığım şey nefes alıyordu. 

 Yastığım nefes alıyordu? Tek gözümü açtım ve o tanıdığım yüzle karşılaştım. Ne oluyordu böyle?