Bir hayal perestin kaleminden bakıyordum ben hayata.Görüle bileceklerin sınırlı hayallerin ise yasaklı olduğu bir hayattan bahsediyorum.Korkularımdan beslenir hale gelmiştim .Yarından ,bugünden hatta belki en çokta kendimden korkuyordum .Çünkü hayalleri çok fakat peşinden koşmak için fazla korkak biri idim.Adım eliz,ile girip cümleyi nasıl sonlandıracağını düşünen aptal bir kızım.Üniversiteye büyük hayaller ile gelip az ile yetinmesini öğrenmeye çalışırken kendimden ödün vermiştim .Hayat daha bana nasıl ders vere bilir diye düşünürken büyük sınavdan geçememiş ,büyüyememiştim .Yaşamak için ise tek sebebim ecel seni yoklamadan ölümü çağırmanın günah olduğunu bilmemdi .Ailem ben daha çok küçük iken bensiz daha güzel bir hayat yaşayacaklarına karar verip ,en fazla ne kadar kaçabiliriz yarışına girmişlerdi ki bence babam kazandı .Yüzünü zar zor hatırladığım annemin sözleri hala kulağımda,ne dediği kimin umrundaysa .Okulda pek çevrem olduğu söylenemez ,az insan çok huzur felsefesi ile kendimi yalnız bırakmıştım. İnsanların her an acımaya meyilli bakışlarından midem bulanıyordu artık .Her sabah olduğu gibi neredeyse 30 tane alarm hazırladığım telefonum rüyamın en güzel yerinde uyandırdı.Ne gördüğümü sorsan büyük ihtimal ile yarısını hatırlamam ama gerçek hayata kıyasla güzel bir rüya olmasa uyanmak bu kadar zoruma gitmezdi sanırım .
Ne gerek vardı. okuyupta ülkeyimi kurtaracaktım sanki ...Düşünsene kurtarıyormuşum birde 😂
O sıcacık yatağım benim herşeyimdi ,örnek yastığım benim arkadaşımdı hergece kafa kafaya verip sabahlarız ,yorganım sevgilimdi sarılmaktan korkmadığım ihtiyacım olan herşeye sahiptim anlayacağınız .Sevgilimi ve arkadaşımı yalnız bırakıp okula gitme fikri pek hoşuma gitmede,mecbur gidiyordum .Yapmak zorunda olduğum şeylerden nefret ediyordum .Gözümü açtım ve zombi gibi ayağa kaltım .Saçım gözümün önünü kapattığı için önümü göremiyordum.Nefes almak çok zordu.Kalbim beni yatağa git uyu derken,aklım bu kafayla senden adam olmaz diyordu.Yatağımın sağ tarafında olan komidine ayağımı çarpmam ile kendime geldim.Şartı bu.Güne böyle başlıyordum ben ,çarpmasam bir tarafımı sert can yakan bir yere ,gözü kapalı okula giderdim .O sıcacık yatağımı o soğuk insanlarla dolu okulla değiştirmek için elimi yüzümü yıkadım ve yine aynı şey ben ve o sıkıcı boş bir o kadarda dağınık dolabım.ne giyiceğim diye düşünmemek için dolabını siyahlara boğan ben yine çok düşünmeden e siyah olanı giydim .Çantamı aldım ve 7 kat aşağıda sırf iki peynir ,4 zeytin bir bardak çay için sıraya giren kuyruğun arkasında buldum kendimi .Hiç iştahım yok diyip ne varsa silip süpürdükten sonra allahım sen bunları bana basen ve baldır olarak verme diye dua edip masadan kalktım.Yemekhaneden çıktım ve üniversite yurdunun bir kaç kilometre uzaklığında olan
Durağa doğru ilerlemeye başladım .Sizdede oluyor mu yalnızken ,kulaklık takıp son ses müzikle yürüyüş yaparken klip çekiyor hissi .Ben her sabah kimsenin izlemediği hatta izlemelerini istemediğim klipler çekiyordum .Lisedeyken bize üniversiteyi çok yanlış anlatmışlar yada ben doğru yerde değildim .Beklentimi iyice yükseltip sonrada ,birden o yüksekten nasıl düşülür onu öğrenmiştim sadece .
Ne imkansız hallyaller kurmuşum,bir zaman makinem olsaydı geçmişe gider daha gerçekçi hayaller kurardım.İlk önce kendimi kaybedene kadar ders çalışıp daha iyi bir üniversite kazardım.film ve müzik dinlemek yerine daha verimli şeyler yapardım spor gibi ...Görünüş çok önemli bunu 40 zayıf arasında tek basenli kaldığında anlıyorsun .Beyaz atlı prens,zenginlik,popilerlik boyle şeyler 90 lar ve 2000 yıllarının romantik komedi filmlerinde kaldı ama herşeye rağmen duanın gücüne inanırdım ."ne olur araba çarpsın ,bacağım kırısın ama canım yanmasın..."diye dua ederken üniversitede raporın devamsızlık düşürmediğini bilinci ile irkilerek "tövbe "diyordum .Böyle dualar ettiğime bakma manyak mıyım ben ayağım kırılsın diye dua edim .Hayat şartları insana herşeyi yaptırıyor ki duası hep olduğu gibi sonuç alan bir insan değildim .Nasıl mı?Araba çarpıyor ayağım kırıyor ve ölecek kadar acı çekiyordum ,üstüne birde o ayakla kalk okula git ,o kırk kişinin bindiği otobüste kırık ayakla ayakta gitmekten bahsetmiyorum bile .En yakın zamanda oturup adam akıllı bir dua etmem şarttı ,şuan örneğin tamda dua etmenin yeri ve zamanıydı yalnızım ,hava sıcak,durak uzakta tamda dua etmek için gerekli ortam.Adımlarımı biraz daha yavaşlattım ve çevreme baktım.Kimsenin olmadığını anladım ve iki elimi açtım.
-"Allahım sen görüyorsun şu gönlü ve bedeni zayıf kulunu ,çok şey istemiyorum.Sadece mutlu olmak istiyorum.Biri olsun istiyorum,yanlız kalmak istemiyorum.Beni koruyacak,beni herşeyden çok sevecek...Bunlar olsun kötü kaynanaya bile razıyım.Bide şu ders sayıları azalsın,bide okul öğrenden sonra başlasın .Çok zahmet olmazsa bide iki saat sürsün .Aminn."Dedim.
Tekrar çevreme baktım ve hızlı adımlar ile yürümeye devam ettim.Dünyada dua edipte olacak mı diye beklenen dualardan daha heyecanlı hiç bir şey yok bence .
Ben iyice kendi kendime şizofreni teşhisi konulacak kadar deli gibi kendimle konuşurken arkamda bir arabanın beni yürüyüş hızımla aynı şekilde takip ettiğini fark etmemiştim .Yemin ederim tüm duyu organlarımı daha uyandıramadığım için korkamıyordum bile .Hadi hayırlı olsun nur topu gibi bir sapığım oldu.Ne demiştim hayallerim ve dualarım ters tepiyor demiştim dimi.Ben beyaz atlı bir prens isterim fakat bana düşen beyaz bir arabası olan sapık .Titremeye başlayan bacaklarımla ne kadar koşarak ordan uzaklaşmak istesemde ayaklarım hedefe kitlenmişti ,haraket etmem mümkün değildi .
Belkide beni takip etmiyordur.
Belkide o bu şekilde araba kullanmayı seviyordu .
Sonucta takip edilen kişi benim .
Anlamadınız dimi...
Ne kadar dua edersem edim düzelmeyecek olan şu tipe kimse pas vermezdi.
Yani şöyleki pekte göze hitap edecek bir güzelliğim yok heleki bir sapığın hedefi olacak kadar hic güzel değilim.
Ama hayır canım her çirkinin vardır bir alıcısı neden kendimi küçümsedim ki şimdi ben .bu beni takip ediyordu sevinsem mi ?üzülsem mi? Korksam mı ? Bilemedim bir 10 dakka uyusam tüm duyu organları uyanacakta ,işte oda peşinde sapık varken sokağın ortasında mümkün değil .Araba durdu ,içimden ne kadar üç harfli ,şeytan kovan dua varsa okurken bunların bir sapığa tesir etmeyeceğini anlamam duanın bitmesi ile dank etti .Arabanın yavaşça açılan kapısından ,sessiz adımlar ile inen ve bana doğru gelen gölgeyi fark etmem ile nefes almayı unuttum .Burası Amerika da değilde her sokakta bir süper kahraman olsunda beni kurtarsın . .Kim vurduya gidicektim.Çantamı iyice kavradım,gözlerimi kapattım ve hedefe kitlenmiş olan ayaklarımı yerden söküp ,hızlı adımlarla ilerlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koreli Sevgilim 1 #wattys2019
HumorAslında ben mavi ve yeşili hayal etmiştim... Yanımda dünyanın en tatlı çekiğini,küçük ama sıcak bir evi ve o evde koşan iki yumurcak.Kim hyun'a benzemeleri için dua eden birde ben... Bu hikayemde size imkansızın dahi kapınızı kıracak kadar sert çala...