Veee sonunda bölümü ekleyebildim. Zaman çok hızlı geçiyor doğrusu ve bizi şu sınavla korkutup duruyorlar bu yüzden anca zamanım oldu. Bu bölüm ana karakterlerle dolu. Keyifli okumalar.
♥ Ahla.
Geldiğimiz yere adım atmamla gözlerimle etrafı bir güzel taradım. Girişte oturan orta yaslı kadın gülümseyerek bize doğru dönüp
''Nasıl yardımcı olabilirim?'' dedi. Ben daha ne diyecegimi düşünürken Emre,
''Biz buraya bugün için misafir olarak geldik.'' dedi. Kadın kafasını eğip kağıtlara bakarak ;
''Hangi kurs için gelmiştiniz??'' dediğinde Emre yine bana söz hakkı tanımadan "Farketmez" diyerek merdivenlere yöneldi.Bende kaşlarını çatmış cevap bekler gibi duran kadına
"Ah deli çocuk" diyerek hızla merdivenlere yöneldim.
İkinci kata geldiğimizde önce bi durduk.Çünkü karşımızda kapalı olarak dört kapı vardı.Emre bana dönüp sırıtarak "Seç birini " dedi.Bende bakışlarımı kapılara çevirerek, parmağımı kaldırıp başladım."O piti piti karamela sepeti terazi lastik jimlastik.Bizsize geldik bitlendik...."Emre bana dönüp gözlerini devirdikten sonra parmağımın durduğu 2. kapıya doğru yürümeye başladık.Neden kimsenin aklına kapıların arkasında hangi branşın olduğunu yazmak gelmedi?anlayamıyorum ya neyse.Kapıyı iki kez tıklatıp,Emre önde bende arkasında odaya girdik.Arkamı dönüp kapıyı kapattıktan sonra önüme dönmemle kalp krizime ramak kaldı diyebiliriz.
Karşımdaki tablo aklıma gelebilecek son şey bile değildi.Kurs dediğin yemek, spor, kuaförlük vb üzerine olur.Ne bileyim önce Emre'ye sonra karnıma bakan hamilelerle karşılaşmayı hiç beklemiyordum.Yere serilmiş minderlere oturan dört çiftin gözü, olmayan karnımdan ayrılmayınca, bende elimi refleks olarak karnıma götürdüm.Hoca olduğu belli olan kadın ayağa kalkarak;
"Hoşgeldiniz." diyerek boş olan minderleri gösterdi.Bizde çaresizce kapının önünden çekilerek minderlerimize kurulduk.Bize bakarak
"Sizi tanıyalım"dedi.Emre beni dürtüklediğinde konuşma sırasının bana geldiğini anlayıp başladım.
"Ben Ahla -parmağımla Emre'yi işaret ederek-buda Emre." Hoca
"Kaç aylık?"dediğinde karnımdaki elimi daha sıkı bastırarak- bebeğin ölmesine mi uğraşıyorum ne?-
"Daha iki aylık yavrum."Olmayan bebeğim benim.Bakışlarımı hocaya çevirdiğimde bana gülümseyerek
"Böyle erken gelmeniz, bebeğiniz ve sizin için çok iyi olmuş" Emre'nin dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini engellediğini farkettim.Diğer çiftlere döndüğümde kadınların hepsinin karnı burnunda olmasıda, hocanın bu sözünü yeterince iyi açıklıyordu.Hoca
"Emre beyede bir yastık lütfen."anlamadığımızdan ikimizde önce birbirimize sonrada etrafa baktık.Erkeklerin yanında da küçük yastıklar varmış.Elindeki yastığı karnına koyarak
"Beyler, şimdi sizden yastıkları karnınıza koyarak, kendinizi eşlerinizin yerine koymanızı istiyorum.''
Emre'nin içinden 'Allahım nolur düşündüğüm şey olmasın' diye dua ettiğini bilsemde işe yaramicağını o da biliyordu.Bana dönüp elindeki yastıgı havaya kaldırıp kafama atma fikrini değenlendirse de yastığı indirerek zorla karnına soktu. Yastığı kafama fırlatma olasılığı olmayan bebeğimin psikolojisi için hiç de iyi değildi.
Sağımdaki çiftteki bayan bana dönerek ''Yeni evlisiniz galiba?'' dedi.Bende bi kızarmalar, bi bozarmalar falan neyse orayı geçiyorum onlara doğru dönüp ''Hayır değiliz, siz?'' dediğimde nerdeyse kendimi ele veriyordum.Yanımdaki bayanın gözbebekleri büyüyüp sonra tekrar küçülmesi gelecek sorunun göstergesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEYNİR!!
Diversos° ~ • ¤ © £ ° ~ • ¤ © £ ° ''Bana aşık olursan ne olur biliyormusun?'' Gözlerimi kırpmadan ona bakarken biraz alaycılık katmaya çalışarak cevap verdim. ''Ne olur?'' ''Ödeşmiş oluruz.'' Upps bu biraz ani mi oldu ne! Mutlu bir kare yakalamak i...