5

417 66 23
                                    

Sabah olmuş kalhvaltı yapıyorduk. Dün ki sabahın aksine kimseden ses çıkmıyordu. Bayan Park ve Bay Park işlettikleri kafe hakkında arada sırada sessizce konuşuyor, Yoora noona aynı sessizlikte yemeğini yiyor. Chanyeol ise, ah pardon Chanyeol daha gelmedi ki. Sanırım dün kü özlem gidermeleri yetmemiş, tekrar telefon ile konuşuyorlardı.

Ben ise yarım saattir çatalım ile yemeğimi didikliyordum.

Ne kadar daldığımı bilmiyorum ama Bay Park ve Bayan Park gidince Yoora noona kolumu dürtükleyerek bana baktı.

" Kahvaltı başından beri suskunsun. Gözlerinde şişmiş. Ağladın mı sen? "

" H-hayır noona. Ben iyiyim "

" Chanyeol ile mi bir şey oldu "

Olumsuz anlamda başımı salladım.

" Baekhyun bana anlatabilirsin. Doğruyu söyle ne oldu? "

" Chanyeol'un telefonda konuştuğu kişi, Sehun. O kim? "

" Chanyeol'un çocukluk arkadaşı. Yurt dışına taşınmışlardı. İyi çocuk ama çok suratsız be "

" Dünden beri onunla konuşuyor. O kadar mı seviyor onu? "

" Ah şimdi anladım. Kardeşim bazen aptal olabiliyor "

" Sorun değil. Zaten haber vermeden buraya gelende benim, size bir sürü zahmet çıkaranda. Sadece biraz kırıldım o kadar "

" Aw~ Benim Baekkie'm bizim kepçeyi'mi seviyorrr? Çok şekersin~ "

" H-hayır. B-ben onu sevmemek. Yani sevmiyorum. Seviyorum ama arkadaş olarak. Üff kafam karıştı "

Yoora noona kıkırdayarak yanağımdan makas aldı.

" Shh anladım ben seni "

~~~

Yoora noona'da kız arkadaşlarıyla buluşmak için dışarı çıkmıştı.

Chanyeol'un kapısını tıklatarak kafamı aradan uzattım.

" Gelebilir miyim? "

" Gelebilirsin. Arkadaşım ile konuşuyordum. Şimdi bitti "

" Pekala "

Yatağın başlığına sırtını yaslamıştı. Yanına giderek aynı pozisyonu bende aldım.

Saniyeler, dakikalar geçiyordu, fakat konuşma lüksünde bile bulunmamamıştı.

Telefonundaki parmakları ikide bir hareket ediyordu. Sanırım mesajlaşıyordu.

Pekala o konuşmuyorsa ben konuşurum.

Başımı omzundan uzatarak ekrandakileri okumaya çalıştım.

" Ne yapıyorsun? "

Telefonu aniden göğsüne bastırdı. Bunu yaparken kolu da burnuma gelmişti ve sanırım burnum kırıldı.

" Ha? Ne? Hiç bir şey! Bir şey yapmıyorum. Sen ne yapıyorsun? "

" Ah! Burnum! "

Elimi burnuma götürerek ovuşturdum.

" B-ben üzgünüm "

" Boş ver tamam mı! Geldiğimden beri sürekli şu Sehun denen herifle konuşuyorsun! Gidiyorum ben! "

Kapıyı çarparak odadan çıktım.

Şaka yapıyorum canım bir yere gittiğim yok salona gideceğim. Sadece sinirimi gösterdim belki akıllanır...

Pamuk Şekerli Kurabiye'm [ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin