9 (M)

461 46 33
                                    

Geçen saatlerin sonunda uykuya yenik düşmek üzereydim. Salondaki koltukta uzanmış, bakışlarım kapı ve saat arasında gidip geliyordu. Saatin her saniye çıkardığı düzenli ses, sessiz odada yankılanıyordu. Göz kapaklarım yarıya kadar düşmüştü bile. Kapanmak üzereydi ki saat tam üçü gösterdiğinde kapının önünden gelen gürültü uyanmama sebep oldu. 

Sesin kaynağını çok önemsemedim ama yine de doğruldum. Uyumamam gerekiyordu. Koltukta gömülüp kaldığımdan sıcaklamış ve terlemiştim. Ter yüzünden normal renginden koyu hal alan tişörtümü sıyırdım ve bir köşeye fırlattım.

Gözlerimi ovalarken kapının önünde bir patırtı daha oldu ve arkasından Chanyeol'un küfrünü duydum. Ayaklanıp kapıya yetişinceye kadar Chanyeol kapıyı çoktan açmış,içeri girmiş ve karşımda dikiliyordu. Kaşlarımı çattım. Her zamanki gibi geç gelmişti. Bir şey diyemiyordum. Beni terslemesinden çok korkuyordum.

Gecenin köründe eve gelen, tişörtünün yarısı pantolunun içinde, pantolonun bir paçası katlanmış ve saçları dağılmış olan Chanyeol, karşımda bayık ve sert bakışlarla bana bakıyordu.

" Tanrı aşkına Chanyeol neredeydin bu saate kadar? " 

Chanyeol bana doğru iki adım attı. Sağ çapraz, sol çapraz ve dur.

" Nerede olduğumun ne önemi var?Şimdi buradayım işte "  

Sağ bacağımı hafif bükerek sol bacağımın üzerine yüklendim. Bu zamana kadar bence yeterince sessiz kalmıştım. 

" Tamam Chanyeol. Git ve yüzünü yıka. Bunu yarın sabah sen ayıkken konuşacağız "

Chanyeol bir kahkaha patlattı. Cidden sinirlenmeye başlamıştım.

" Hayır Baek konuşmayacağız. Sen bana hesap soramazsın "

"Ne demek istiyorsun? Ben senin sevgilinim Chanyeol. Birlikte yaşadığın sevgilin ve bunu sorgulamaya hakkım var. Bu saate kadar ne yaptığını öğrenmek istiyorum "

Chanyeol bir daha gülerken koltuğun kenarına yaslandı. İşaret parmağını bana doğru sallayarak konuşmaya başladı.

"Evet sen benim sevgilimsin. Hah! Ne sevgili ama. Aylardır sevgiliyiz "

Hayak kırıklığı ile omuzlarımı düşürdüm.

" Ne yapmamı istiyorsun Chanyeol? "

"Bilmem. Ama sadece yatağımın bir tarafını uyuması için paylaşacağım ve yemek yapacak birini arasaydım, boşu boşuna ona sevgili demez ve o kontenjanı boş bırakırdım. Gerçek sevgililer gibi birbirimize dokunabiliriz mesela ya da daha fazlası. Hiç bunun hakkında hayal kurmuyor musun? "

" Sevgili olmanın kuralları mı var? "

"Evet "

"Dalga geçiyor olmalısın Chanyeol. Sarhoşsun üstelik kendinde değilsin. Sabah bunları konuşuruz "

Chanyeol dudağının bir kenarını kıvırdı. Göz devirerek 'hıh' ladı.

"Dalga geçmek ha? Sana gerçek bir sevgilinin neler yapması gerektiğini göstereceğim ve bu konuda gayet ciddi olduğumu anlayacaksın " 

Dedikten sonra kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Kendisi merdivenleri ikişer ikişer çıkarken ben ona yetişmeye çalışıyordum. İki basamak sonrası düştüm ama zorlanmadan beni kaldırıp sürüklemeye devam etti.

"Chanyeol bırak beni ne yapıyorsun? Chanyeol! "

Yatak odamıza geldiğimizde Chanyeol, kolumdan tutmaya devam ederek yuvarlak ve siyah çarşafla örtülü yatağa beni sertçe yatırdı ve üzerime çıktı. Ağlamaktan itiraz edemiyordum. İtmeyi denesem de gücüm yetmemişti. Sadece ağlıyordum. Ağlıyor ve dua ediyordum.

Üzerimde tişört olmaması onun işine gelmişti. Göğsüme kaba ve hızlı bir öpücük kondurup ayağa kalktı. Büyük adımlarla ilerledi. Odanın kapısını hızla çarpıp geri döndü. Ben ise korkudan sıçrayarak ayağa kalktım. Bana yaklaşırken ayakkabılarını, tişörtünü ve pantolonunu yere attı. 

Tekrardan kolumu tuttu ve bir hışımla yatağa attı. Dudaklarına saldırırken altımdaki şortumu çekiştire çekiştire aşağı indirmiş ve baksırımın üzerinden bulduğu penisimi sıkabildiği kadar sıkmıştı. Bir kaç saniye benim dudaklarımı yalıyor ısırıyor sonra boynumu ve göğsümü emiyordu.

" Nefesin iğrenç ko- "

Ani bir güç hissiyle debelenmeye başladım. Chanyeol'un saçlarını çekiştiriyor, ayaklarımla itmeye çalışıyordum.

" Chanyeol bırak beni! "

Chanyeol ise yüzüme bile bakmıyordu. Kasıklarımı ve çevresini gözetliyordu. Tekrar ayağa kalktı. Gözü demin çıkardığı pantolonu aradı. Biraz uzağa fırlatmıştı.Gidip yerden aldı ve belindeki ince kalın kemeri çıkardı.

Korkmaya başlamıştım. Gözlerimi büyüttüm. Tam kaçacaktım ama onun boydan dolayı avantajı vardı. Beni son kez yatağa fırlattı. Elindeki kemeri bileklerimden geçirdi ve yatağın üzerinde duvarda asılı dekoratif demirlerden en yakınına sıkıca bağladı. İkimizinde üzerindeki gördüğü baksırları çıkardı. Kendininki sertleşmişti ama benimki sadece kızarmıştı. Bunu umursamadı. Bacaklarımı iki yana açtı ve arasına girdi. Parmakları deliğimi bulurken sırıtarak konuştu.

" Bundan sonrasını güzelce izle. İşte sevgililer bunu yapar bebeğim " 

Dedikten hemen sonra gözlerini kapattı kendini içime itti. Hissettiğim acıdan dolayı çığlık atmıştım.

Chanyeol kendinden geçmiş bir halde içimde gidip geliyor, göğüs uçlarımı kanatırcasına ısırıyor ve dişlerini tenime sürtüyordu. Benim yapabildiğim tek şey ise acıyla bağırmaktı.

Her seferinde... Artık zonklayan deliğimi hissetmiyordum. Chanyeol'un ısırdığı ve dişlerini sürttüğü yerler ise yanmaya başlamıştı. Üstelik elim karıncalanmış ve bileğim çok acıyordu.

Chanyeol, olduğu yerde doğruldu. Bir iki kez aletimi çekti daha sonra sağ bacağımı omzuna alıp kalçamı tokatlamaya başladı. Son kez dibine kadar soktuğunda kafasını geri attı ve boşalırken tanımadığım birisinin ismi ile inledi.

" Hyunjin! "

Pamuk Şekerli Kurabiye'm [ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin