Bölüm şarkısı: Luhan LuW.T.F.W.T.F.W.T.F.W.T.F
Masum görünümlü insanları ister istemez bir koruma iç güdüsü oluşur tüm insanların için de. Ama Luhan masum görüntüsünün yanında bir o kadar da tehlikeli olduğunu bariz bir şekilde ortaya koyuyordu. Onun bu masum görüntüsü sadece Sehun gibi bariz bir şekilde aptal olan insanların gözünü boyamaya yeterdi. Ama Kai de Kyungsoo gibi farkındaydı Luhan'ın taşıdığı masum görüntünün altında bir canavar yatıyordu. Ve bu canavar yeminli gibi sürekli Kyungsoo'nun etrafındaydı. Etrafını saran piyonları da bu oyuna dahildi ve bu oyunun bir kazananı olmak zorundaydı.
Luhan ve Sehun bu oyunun siyah taşları iken Kai ve Kyungsoo bu oyunun beyaz olan taşları idi. İnsanlar her zaman siyahın asaletine inanıp ön yargılı davranarak oyunun galibinin siyah taşların olacağını düşünürler ama beyazın masumiyetinin hiç kimse farkında değildir. Öyle ki siyahın yanında ki adam gri gibi bir renge sahip değil mi? Sehun henüz tamamen tarafını seçmemişken, beyaz olanın arkasında duran Kai tamamen beyaz ve tamamen masum. Ve bu masumiyet kimse farkında olmasada aşkla bezetilmiş en büyük masumiyeti taşıyor. Öyle ki vezir yine alışkın olduğumuz şekilde kendini şah için feda edecek.
Şahı koruyan vezir bu kez kendisinden beklenmedik bir atakla siyah taşları karambole getirirken siyah birkez daha griye güvendiği için üzerine yapışan lekelerle savaşmak zorunda kalacak. Yani deyim yerinde ise gün olacak devran dönecek ve hesaplar bir şekilde ödenecekti.
"Saatlerdir seni bekliyoruz. Artık teşrif edip konuşacak mısın?"
Kyungsoo sert görüntüsüyle üstünlük sağlarken Luhan'ın sesine oranla sert çıkan ses tonuyla söylemişti. Onu bu kadar sinirli gören Kai ise kendi esmer parmaklarını onun kısa bodur parmakları ile birleştirerek hiç olmazsa biraz olsun ona destek olmaya çalıştı. Kyungsoo'nun buz kesmiş teni tüm ortamı soğuk sulara batırıp çıkarırken Luhan'ın halen daha nasıl oluyor da aynı sakinliğini koruyor olduğu cevabın arandığı diğer bir konuydu.
"Yarışı yarın gece saat oniki de yapıyoruz."
"Böyle bir karara varmadan önce bana danışman gerekmez miydi?"
"Ne o, korktun mu?"
Luhan'ın alay dolu ses tonu zaten gergin olan ortamı daha çok gererken, Sehun Luhan'a şöylesine bir bakış atıp sanki aralarında hiçbir şey yaşanmamış gibi Kai'nin yanına oturdu. Eliyle Kai'nin dizini sıvazlayıp onlara destek olduğunu belirtmeye çalışıyordu. Kai, Sehun'a yapmacık bir gülümseme gönderip Luhan'a yiyecekmiş gibi bakan Kyungsoo'nun onlara bakmadığı bir zaman Sehun'un elini vücudun dan çekti.
"Bir nefes bile yakınım da olma Sehun."
Sehun'a fısıltı şeklinde söylediğinde Kyungsoo'nun ayaklanmış olduğunu gördü. O da sevgilisine ayak uydurarak oturduğu yerden kalkarken Luhan ve Sehun da çoktan ayaklanmıştı bile.
"Yarın orada olacağım."
Kyungsoo gerginlikle Kai'nin elini sıktığı sıra da esmer adam Luhan'ın gözlerinde gördüğü kinin ışıltısından dolayı içinde oluşan karanlığın korkutucu fısıltıları ile başbaşa kalmıştı. Biliyordu Luhan'ın bu kez de adil olmayacağının ve Kyungsoo'ya bir zarar vereceğinin farkındaydı. Kyungsoo'ya bunu fark ettirmeden bir şekilde bu soruna bir çözüm üretmeliydi. İçinde ki korkunun nedeni Luhan'ın kininin yanında var olan kazanma hırsı idi. Eğer bir şekilde onun kazanmasına izin verirse belki de bu oyuna bir son verebilirdi. Kim bilir belki de bu hırs bir son bulurdu.
"Gelirken Kai'yi de getir olur mu? Hem belki de bizim için escort kız bile olur"
"Kapının yerini öğrendin Luhan, ben kıçına tekmeyi basmadan sen çık istersen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
W.T.F(DoKai) BİTTİ
FanfictionKim demiş kısa boylu adamlardan Seme olmaz diye. D.O Kyungsoo motorsikletini inlettiği gibi pekala Kim Jongin'i de inletebilirdi.