W.T.F§19§

2.1K 163 61
                                    

Kyungsoo'nun isyan dolu ses tonu bütün pistte yankı yaparken Sehun avuçladığı kumları sıkarak ağlamaya devam etti. Pişmandı fakat pişman olması zamanı geri alabileceği anlamına gelmiyordu. Yaptığı bütün hatalarının en büyük nedeni ise onu hata yaptığına dair uyaracak kimsesinin olmayacak kadar yanlız olması idi. Belki bu bile ihanet etmesi için bir sebep değildi ama yanlız kalma korkusu hatalar yaptırıyordu işte insana.

"Çünkü Kyungsoo biz yalnızdık. Seninle ben vardık ve en sonunda Kai senin yalnızlığını doldurup yerimi aldı. Ona benden daha çok önem verdin. Ailemi kaybetmiş gibiydim. Sanki ben ilk çocuktumda Kai benden sonra doğan kardeşim gibiydi. Belkide bu yüzdendi bütün kıskançlığım."

Kyungsoo, Sehun'un söylediği şeyleri hayretler içinde dinlerken artık sinirlerinin tavan yaptığını ve bu saçmalığa daha fazla dayanamayacağını biliyordu.

Gözünden düşen o iki dalmayı da silip her zaman ki maskesini de yüzüne yerleştirdikten sonra Sehun'u gömleğinin yakasından tutarak ayağı kaldırdı. Kısa boyuna rağmen orantısız gücü onu bugün olduğu gibi her zaman mutlu ederek rakibine karşı bir avantaj sağlamıştı. Rakibi kardeşim dediği adam da olsa bugün o orantısız gücü ona saçma bir sevinç daha yaşatmıştı.

Sehun dolu dolu gözlerini Kyungsoo'nun gözlerine dikmiş gelecek o hamleyi beklerken Kyungsoo biran ona vurmasının imkansız olduğunu düşündü. Çünkü bilirsiniz karşısında ki bu kişi yıllardır ekmeğini ortadan bölüp yarısını ona verdiği kişiden başkası değildi. Fakat görünen oydu ki Sehun bu kavramları hissetmekten fazlasıyla acizdi. Bu yüzden gocunmadan sıktığı yumruğunu Sehun'un yüzünün sol tarafına geçirdi.

Karşısında ki adam ona karşı tek bir atakta dahi bulunmazken Kyungsoo bu durumdan utanmadı yada yüksünmedi çünkü ihanetin bir açıklaması olamazdı. İhanet istenilmeden bir insanın elinde olmadan yapılacak birşey değildi. İhanet, bilerek ve isteyerek yapılan en kalleş arkadan bıçaklama yöntemlerinden biriydi ve Sehun bunun en güzel örneğiydi. Bu yüzden Kai'nin canının acısını dindirmesini ümit ederek yere çökmüş adamı tekmelemeye devam etti.

Sehun ağzından burnundan gelen kanla ve yaşlı gözleriyle ona bakmaya devam ederken Kyungsoo ona acıma zaafında bulunmuyor nefessiz kalmasını dahi umursamıyordu. Çünkü ne yazık ki kardeşim dediği bu adamda onun karıncayı dahi incitmeyecek derecede masum olan sevgilisine acımamıştı. Belki de en acı olan Kai'nin bu yaşadıklarına rağmen Kyungsoo'nun da ona acımamış olmasıydı.

"K-Kyungsoo yeter."

Sehun nerdeyse bayılmak üzere olan bir ses tonuyla söylediğinde Kyungsoo dolan gözlerine aldırmadan sert postalları ile yerde kıvranan adamın karnına bir tekme daha indirdi.

"Yetmez Sehun. Anlıyor musun yetmez. Daha fazlasını hak ediyorsun. Daha kötüsünü hak ediyorsun."

Kyungsoo bir yandan Sehun'a vurmaya devam edip bir yandan da bağırırken yumruklarının güçlü iki el tarafından durdurulmasının ve dudağının kenarına yediği sert yumruğun ardından afallayarak hareketlerine son vermiş, karşısında duran adamın sert gözleriyle karşı karşıya kaldığında sonunda Sehun'u neredeyse öldürmek üzere olduğunun farkına varmıştı.

Nefessiz kaldığının dahi farkına varmamışken alev kırmızısı, kan bürümüş gözlerin görüntüsü yüreğine küçük bir köz düşürerek gerilemesine neden olmuştu.

"Bu kez olmaz Kyungsoo birkez daha sevdiğim adamı senin uğruna kaybetmeyecem."

Luhan'ın tiz sesi tek bir insanın dahi bulunmadığı boş piste zulümederken Kyungsoo şu an onu umursamaktan daha çok kısa adamın arkasında kanlı yüzüyle kendisine bakan Sehun'la ilgileniyordu.

W.T.F(DoKai) BİTTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin