10. Bölüm~Kola Faciası

69 5 3
                                    

Medyada Rüzgâr ♥♥♥

Bora karakterimiz "CAMERON DALLAS" olmuştur.

{Düzenlendi}

Karşımdaki kişiliğe (!) kaşlarımı çatmış bakıyordum. Karşımdaki kişi tabiki (!) Can'dı.

"Selam güzellik" deyip içeri geçti. Anlamadığım şey biz ne ara bu kadar samimi olmuştuk?

İçimden Can'a beddua edip içeri geçtim. Meriç'le sohbeti koyulaştırmışlardı. Oflayarak koltuklardan birine oturdum.

◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◆◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

Tam 2 saat. Tam 2 saattir aralıksız konuşuyorlar. Duyanda devlet meselesi zanneder. Konuştukları konu KIZ meselesi.
Ben bilidim böle olacağını. Meriç yakışıklı çocuk. O da Can'a uydu.

Arada kaş göz işareti yapsamda anlamadı benim zeki (!) kardeşim.

Bir süre daha oturduktan sonra Can bana dönerek "Aaa... Berra'cım neden bir şeyler ikram etmiyorsun? Ben misafirim ama" dedi ve üzgün emoji şeysi yaptı.

Ona göz devirerek mutfağa ilerledim. İçimden de beddua ediyordum. "İnşallah çorabınla ıslak terliğe basarsın Can. İnşallah misafirlikte terlik yetmeyince bayan terliği giyersin. İnşallah piknikte tek olan topunuzla oynarken topunuz kaybolur. İnşallah yurt dışından gelen çikolataları senden saklarlar Can. AMİN."

Tenekede olan kolaları tepsiye koydum. Son anda aklıma kötü bir fikir geldi ve mutfağa geri döndüm. Can'a vereceğim kolayı iyice salladım. Hatta biraz abartmış olabilirim. Kötülüq.

İçeriye gittiğimde muzip bir şekilde sırıttım. Kolaları ikram ederken yapmacık bir şekilde Can'a güldüm. O da bana sırıttığında gözlerimi devirdim. Gül bakalım gül az sonra da böyle gülebilecek misin?

Dikkatle Can'ı izlemeye başladım. Eline kolayı alıp açtığında bütün kola yüzüne fışkırdı. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Ama daha fazla dayanamayınca anırarak gülmeye başladım.

Can olayın şokundan atlatamamıştı. Sonunda ateş fışkıran gözlerle bana baktı. "Aaa... Can ne kadar sakarsın. Üstün bu hâldeyken rahat da oturamazsın. Bence sen evine git. Hatta git bir daha gelme. Mâlum kola yine üstüne fışkırır."

"Abla neden evine gitsin? Benim kıyafetlerimden birini veririz onu giyer." Bunu söyleyen benim mikemmel kardeşim Meriç'ti.

Ona sert bakışlarımdan birini attım ve "Ablacım Can'a nasıl olsun senin kıyafetlerin?"

"Niye olmayacakmış. Benim kaslı vücudum o kıyafetlere rahat rahat sığar"

"Egon sığmaz dedim. Vücudun normalde sığar"

"He yani benim kaslı olduğumu kabul ediyorsun?" dedi muzip bir gülüşle.

"He yani egonun sığmayacağını kabul ediyorsun?" gözlerini devirdi.

Meriç daha fazla ısrar edince Can'ı yukarı çıkardım. Merdivenleri önde çıkarken bir anda duraksadım.

"N'oldu" dedi Can.

"Sen önden çık" dedim.

"Böyle iyidi" dedi ve sırıttı. Koluna vurdum. Güldü.

Odaya gittiğimizde tam t-shirt verecektim kapıyı kilitledi.

"Ne yapıyorsun lan?"

"E üstümü değiştirmeyecek misin?" Dedi sapık mahlukat.

"Ne diyorsun lan sen. Sapık mıyım ben?"

DÜZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin