12. Bölüm~Şeftali ve Erik

62 5 16
                                    

Medyada Zeynep

Bora karakterimiz "CAMERON DALLAS" olmuştur.

{Düzenlendi}

Sıkıcı bir dersin ortasında, arkamda Bora ile oturuyordum. Ne kadar hoş (!) Bizim kızlar gelmemişti. Telefonumu çıkarıp Zeynep'e mesaj attım. Tam o sırada hoca bana seslendi.

"Berra tahtadaki soruyu çözecek misin?"

"Hocam o mesajlaşıyor. Olmayan beyni ile nasıl çözsün?" dedi gerizekalı Hande.

Bana.beyinsiz.dedi.

Yaktım çıranı Hande.

"Seninle görüşeceğim diye beynimi getirmiyorum. Ayrıca soruyu çözerim." Sınıftakiler ooo' larken alayla Hande'ye baktım ve gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Hande'nin saçı görülmeye değerdi.

Hocadan kalemi alıp tahtaya ilerledim. Soruyu,bir sürü işlemlerden geçirerek çözdüm.
Sınıftakilere 'ben bu soruyu çözerim dediysem çözerim'
bakışı atıp yerime oturdum. Atkamdan birinin kolumu delecek kadar dürtmesiyle sinirle arkama döndüm.

"Aferin zekâ küpü" dedi şeftali şahsiyeti.

"Sağol şeftalicik"

"O ne lan?"

"Tam bir şeftali gibisin ve şeftali gibi kokuyorsun."

Aslında doğruydu. Şeftaliyi çok severdim ama kabuğundan dolayı ara sıra yerken huylanıyordum. Bora'da (tamam kabul) yakışıklı, tatlı olabilirdi. Ama konuşurken insanı sinir ederek onu huylandırıyordu.

Ben böyle hâyallere dalmışken Bora'nın sırıttığını gördüm.

"Yoksa sen benim yattığım yastığı mı kokladın? Tamam beni sevdiğini biliyordum ama belli etme bari." dedi bay şeftali.

Sinirle çirkefleştim "Hah. Ben mi seni seviyormuşum? Güldürme beni. Ve ayrıca aynı yastıkta yatmışız. Sol tarafa dönünce aldım o kokuyu."

"Ama kabul et beni evine attın değil mi?" Dedi gerzek.

"Hı. Evime attığım için şimdi "imdat sapık var" diye bağıracağım. Diline düştüm değil mi?" dedim tedirgin bir şekilde.

"Hem de nasıl güzelim."

Off... Ne yapacağım bu pis sapıkla?

Zeynep'in ağzından

Ölüyorum.

Ciddiyim ölüyorum.

Grip oldum ve kimse bana çorba yapmıyor. 1 mübarek insan bile gelmedi. İkizim Nimet, Gökçe ile alış-verişe gitti. Namıssızlar okuldan da yırttılar. Hasta olduğum için okula da gidemedim. Dersleri kaçıracağım. Offf... ölüyorum. Yaşuyacak muyum he doktor uşağum? Evet doğru bildiniz. Ben laz kızıyım. Rizeliyiz.

Ben biraz kendimden bahsedeyim. Dediğim gibi Rizeliyim. Derslerim çok iyi. Ama hasta olduğum zamanlardan nefret ederim. Hem derslerden geri kaldığım için, hem arkadaşlarımdan mahrum kaldığım için hem de hastalığım geçtikten sonra Berra, neden hasta oldun diye hesap sorup tavır yaptığı için. Evet Berra kendime dikkat etmediğim için hesap soruyor. Bizde arkadaşlık-kardeşlik-dostluk böyle. Birimizin canı acıyınca ötekiler ölüyordu.

Neyse en son ne yapıyordum? Heh. Ölüyordum. Tam ölecektim kapı çaldı.

"Ulan ölmeme bile müsade etmiyorsunuz!" Diye bağırdım. Omzumda battaniye sürüne sürüne kapıya ilerledim. "Kim o?!" Dedim hasta sesimle. Hasta olmayı sevmesemde grip olunca değişen sesim hoşuma gidiyordu.

"Benim!" Dedi kapıdaki ses.

"Sen kimsin?!" Dedim yorgun bir şekilde.

"Lan kızım açsana kapıyı ağaç oldum burada." Dedi Rüzgâr şahsiyeti.

Kapıyı açabildiğim kadar açtım. Kapımda elinde poşetlerle bekleyen Rüzgâr'a baktım. Beni hafifçe ittirip içeri geçti. Onu umursamayarak içeri doğru adımladım.

◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶◀▶

Yaklaşık 1 saat sonra elinde tepsi ile Rüzgâr girdi odaya.

"Prensesimiz acıkmış mı?" Heyecanla başımı salladım. Yatağa oturup tavuk çorbasını içirmeye başladı.

Kız yatağın üstünde yeme gece rüyanda korkarsın.
Tövbe de lan. Tvbe çk tvbe

Valla sen de o zaman yatakta yeme.
Ya işine git. Zâten hastayım birde senle uğraşmayayım.

Çorba gerçekten güzeldi hâkkını yemeyelim. Çorbayı içtikten sonra Rüzgâr dolabımı açtı.

"Ne yapıyorsun lan?" Dedim titrek sesimle.

"Kıyafet çıkarıyorum. Banyo yap iyi gelir." Yavaşça yataktan kalkıp yanına gittim. Kıyafetlerimi ve iç çamaşırlarımı çıkardıktan sonra banyoya gittim. Ilık suyla banyo yapmaya başladım. Banyodan çıkınca havlu ile kurulandım ve üstümü giyindim. Yatağa girdiğimde saçım hâlâ ıslaktı. Kurutmaya üşendim. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken Rüzgâr içeri girdi.

"Teşekkür ederim Rüzgâr." Dedim gözlerimi kapatmadan önce. O da saçlarımı okşayarak

"Rica ederim prenses." Dedi. En son hissettiğim şey Rüzgâr'ın anlımdan öpmesiydi. Bekle beni uyku ben geliyorum.

Berra'nın ağzından

"Yeter lan yeter." Dedim bıkkınlıkla.

"Hayır Berra yetmez" dedi çocuk gibi.

Bıkkınlıkla nefes verdim. Okul bitmişti ve hâlâ Bora dalga geçmeyi bitirmemişti. Sinirle yolun ortasına çıktım. Hızla ilerlerken korna sesi duydum. Sağ tarafıma baktığımda süratle gelen bir araba vardı. Hani insanın hayatı bir film gibi geçer ya bende de aynen öyleydi. İçimden dualar okumaya başlamıştım. Sonrası karanlık...

Şaka şaka. Ne karanlığı.

Ölmeyi beklerken tekrar gözlerimi açtım. Araba sanki kornayı sökmek istercesine korna çalıyordu. Gün boyunca Bora'ya olan kinim, sinirim, nefretim birleşip- birde bu araba çıkınca- hızla arabaya ilerledim ve arabanın tekerine vurmaya başladım.

"Ulan şerefsiz. Ulan ........ ........ (küfür ediyor. Ama ben iman girl olduğum için yazmadım. Ama hikâye ilerleyince belki yazarım) lan arabayı neden üstüme sürersin ki. Ehliyeti kasaptan mı aldın? Beyinsiz."

Arabanın sahibi bu kadar hakareti kaldıramamış olacak ki arabanın kapısını açtı.

"Hanım efendi eğer önüme atla-"

Dedi ve bana baktı. Dili tutuldu sanki. E tabi ben o kadar mükemmelim ki...

Egoistin tekisin.
Kıskanma lan.

"Affedersiniz hanımefendi. Benim hatam. Özür dilerim. İsterseniz özür amaçlı sizi bir kafeye götürebilirim."

Bora'ya baktım. Yumruklarını sıkmış adama bakıyordu.

"Ne geleceğim lan senle. Sen az kalsın beni öldürüyordun." Dedim ve arkamı dönüp gittim.

Bora arkamdan gelirken seslendi:

"Aferin Berra. Böyle yaparak bir kez daha benim takıldığım kızlara benzemediğini anladım."

"Hıhı." Dedim umursamazca.

"Sen bana şeftali diyorsan ben de sana erik diyeceğim. Nedeni: insanların çoğu seni seviyor. Küçücüksün. Ama bazen de çok ekşi olabiliyorsun. Tıpkı senle konuşan biriyle inatlaşman gibi."
"Mantıklı." Dedim. Aslında gerçekten mantıklıydı.

Mantık ve Bora ilginç...

Yeni karakterlerimiz: ŞEFTALİ ve ERİK. Çoğu insan derken benim tanıdığım çoğu insan erik seviyor. Oy ve yorum bekliyorum. Düşünceleriniz önemli. Yb yakında gelir. Sizi seviyorum meyvelerim♥♥♥♡♡♡

DÜZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin