20. Bölüm~Yanık

45 4 2
                                    

Medyada Berra (ulan bu kız harbi çok güzel♥)

Bora karakterimiz "CAMERON DALLAS" olmuştur.

{Düzenlendi}

Tek hisstettiğim duygu vardı. SİNİR... parmağımdan saç telime kadar bu duyguyu hissediyordum. Karşımdaki çakma sarışın bana inat, eliyle 'Bora♥ben' diyordu. Çok çabuk sinirlenen bir insandım ve bu kız sınırları fazla zorluyordu. Bana be Bora'dan? Bana ne... diye marketin önünde bağırmak istesemde kendimi tuttum. Tam elimi uzatmış Hande'nin saçını kavrayacaktım ki Bora'nın sesi kulaklarıma geldi.

"N'oluyor burada?" Diyen sert sesi işitince daha da sinirlendim. Bu sefer beni engelleyen biri olmadan Hande'nin saçını elime doladım ve Bora'nın üstüne attım.

"Seni çok özlemiş. Bana senin yerini soruyordu. Gidinde özlem giderin." Diye sert sesimle konuştuğumda Hande 'off'layarak Bora'nın koluna sarıldı.

"Saçımı acıttın amaaa. Bora seni çok özledim aşkım." Diyip Bora'yı öpünce gözlerimi kapattım. Tekrar açtığımda Bora'nın tepkisini merak ediyordum. Ama hiç kıpırdamadan, yumruklarını sıkmış, gözlerini kapatmış ve kaşlarını çatmış duruyordu. Vücudumu saran hayal kırıklığı beni ele geçirince, Çiğdemle laf yarışına giren Nimet'in kolundan tuttuğum gibi markete geçtim. Gözüme istemsizce yaşlar geliyordu. Anlayamadığım duygular içerisindeydim. Bora'dan böyle bir şeyi beklemezdim. 'Kıskandın' diyen iç sesime cevap vermedim. Bilmiyordum. Kıskandım mı bilmiyordum. Ama tek bildiğim şey Bora'ya çok sinirli olduğumdu. Hande ile kavga ettiğimi göre göre öpmesine izin vermişti. Neyse bir 'mal' için üzülmeyecektim. Hem bana ne ki? Değil mi?

Marketten aldığımız 5 poşetle üst kata çıkmaya başladık. Güya 1 koli yumurta alacaktık. Kapıyı çalınca bütün kızlar aynı anda 'neredesiniz?' diyip bizi içeri aldılar. Nimet olanları, özellikle Bora'nın ne yaptığını, bastıra bastıra anlatınca, kızlar aynı anda beddua etmeye başladı.

"O kim ki benim kuzenimi üzüyor? Göstereceğim o Bora'ya." Diyip ayağa kalkan Temmuz'a elimle otur işareti verdim.

"Beni ilgilendirmez ki kızlar. Ne yaparsa yapsın. Beni en çok üzen kavga ettiğimi bile bile o çakma sarışına bir şey yapmadı. Zoruma giden o." Dedim üzülerek. YALAN. Kıskandım. Evet. Evet... kabul ediyorum KISKANDIM. Ama denen kıskandığımı bilmiyorum. Keşke bilsem...

Bora'nın ağzından

Berra, Nimet'in kolundan tutmuş hızla bizim yanımızdan uzaklaşırken kendime geldim. Biz ne yapıyorduk? Ben ne yapıyordum? Hande'yi bir hızla itip Berra'nın yanına gitmeye çalıştığımda Efe kolumu tuttu.

"Üzme lan kuzenimi." Diyince gözlerimi devirdim. Sanki çok meraklıyım üzmeye. 'Off'layarak eve adımladığımda kızların dairesinden bağırma sesleri geliyordu.

"İnşallah çıplak ayağınla legoya basarsın Bora."

O ney lan?

İnşallah sigara krizindeyken sigara bulamazsın.

Tövbe deyin lan.

"Berra'nın döktüğü her göz yaşında boğulursun inşallah."

.... hay........ ......... (küfür ediyor)

Berra benim yüzümden ağlıyor muydu? Yok artık. Kalbimde duran, daha yeni ortaya çıkmaya başlayan vicdan azabı vücudumu sarmıştı. Ben böyle yapmak istemedim ki.

"He. zaten Hande'nin yaptığına karşı ben tepkisiz kaldım."

İyide ben şaşırdım. Nerden bilebilirim Berra'nın ağlayacağını.

DÜZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin