19. Bölüm~Düğün

50 4 2
                                    


Medyada Rüya (sonunda) Rya382 adlı kullanıcıya selamlar :D

BİLGİ: Bu bölümde fazla resim olacaktır. Diğer bölümlere göre daha uzun olacaktır. ^-^

Bora karakterimiz "CAMERON DALLAS" olmuştur.

{Düzenlendi}

İçtiğim cam şişedeki sodayı, telefona bakarak dudaklarımdan ayırdım. Annemin söylediği 1 hafta çabucak geçmişti. Bizim arabayla annem, Meriç, babam ve bir kaç akraba giderken, ben, Zeynep, Nimet, Gökçe, Rüya ve Temmuz da otabüsle gidecektik. Rüya, evlenen Rabia ablamı tanıdıdığı için davetini kırmamıştı. Zaten diğer kızlar da bizim sülalenin hepsini tanıdığı için onlarda geliyordu. Geriye bir tek Temmuz kalıyordu. Zaten onunda ablası evleniyordu.

Babam 5-6 saat yolculukta, diğerlerinin ve otobüstekilerin başını şişirmemem için sınırsız internet almıştı. Bizde kızlar ile telefondan dizi izliyorduk.

The Heirs (bu diziyi gerçekten izleyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

The Heirs (bu diziyi gerçekten izleyin. Mükemmel ötesi)

Ben Rachel'a beddualar sıralanırken arkadan Bora'nın sesi geldi.

"Bu gün ettiğin beddualar yarın bir yerini tırmalar." Dedi ve grupça gülmeye başladılar. Söylemeyi unuttum. Bora'nın kuzeni evlendiği için çetesi de geldi. Ek olarak Temmuz'un kardeşi yani gelinin kardeşleri Berk ve Efe de yanlarındaydı. Kahkahaları otobüsü doldururken kaptanın eşi dönüp cinayet işlemiş gibi görünen bakışlarını gösterince Bora Bey bile konuşamamıştı.

Geçen 1 hafta içinde elbise bulamamış, bize olmayan elbiseler için 1 günlük depresyona girmiştik. Aldığımız elbiseleri birbirimize göstermemiştik. Merak içinde dizinin diğer bölümünü ve yaşayacağım maceraları bekliyordum.

***
Apart eve geldiğimizde kendimi kanepeye attım. Karşı dairede erkekler, üst kattaki bir dairede annemgil-teyzemgil, diğer dairede Bora'nın ailesi ve halası kalacaktı. Kalkıp evi incelemeye başladım.

Sadece bir oda vardı. Yani 1+1'di. Yanyana-hatta yapışık bir şekilde-dizilmiş çift kişilik 3 yatak vardı. Anlaşılan bu ev bize uygun. Duvara yapışan yatak sayesinde yer kazanılmış, o yerede dolap konulmuştu. Diğer(kapının bulunduğu)odada bir buz dolabı, 2 kanepe ve plazma tv vardı. Odadaki balkon, diğer odaların balkonuyla birleşikti. Yani bir balkon vardı ama o balkona bütün odaların kapısı açılıyordu. Son bölüme geldiğimde küçük bir mutfakla karşılaştım. Yerlerde halı yoktu. Allah'tan yoktu. Yoksa süpürmek zorunda kalırdık.

Karnımız acıktığı için kızlarla dışarı çıktık. Evde yemek yapardık ama 6 üşengeç kız bir araya gelince yapmamıştık. Evin hemen köşesindeki yerde tantuni yapılıyordu. Bir masa bulup oturduk ve sipariş verdik.

"Çok fazla nem var." Dedi Zeynep sıkıntıyla oflarken. Hepimiz onaylayınca elimle kendime yelpaze yaptım. Bir müddet sonra siparişler gelince aç olduğumuz için hiç konuşmadan yemeğe başladık. Yanımıza bir sürü sandalye çekilince anlamak zor değildi. Bizim belalar gelmişti. Arda Gökçe'nin yanağını öperken gözlerimi açıp onlara baktım. Kızlar soran gözlerle Gökçe'ye bakarken gökçe konuştu.

DÜZENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin